|
Evli Kadınlarla Seks Tabum! (Serdar 29 Y., İstanbul)
Yengemle Yatay Dans hikayemde anlattığım gibi, beni ne kadar rahatsız etse
de, vicdanımı sızlatsa da, artık öz yengesi ile birlikte
olmuş biriydim. Ve bu durum benim sekste evli kadınlardan uzak durma
tabumu da yıkmıştı. Kısa bir süre sonra bir şirkette
muhasebe sorumlusu olarak işe başlamam ile hayatıma giren Nalan
abla ise hayatımın tamamen değişmesine sebep olacaktı.
Nalan abla,
işe başladığım firmanın yemek ve temizlik
işlerini yapan, 39 yaşında, evli, ama çocuğu olmayan bir
kadındı. Yaptığı işe ve gelirine göre güzel
giyinen, kolundan boynundan altın takıları eksik etmeyen, güzel
konuşan, zeki bir kadındı. Sanki bu işi zevk için
yapıyormuş gibi bir havası vardı. Sıcakkanlı,
cana yakın, çok çalışkan, çok temiz ve harika yemekler yapan
Nalan abla, şirkette herkesin sevdiği ve 'Abla' diye hitap
ettiği bir kadındı. Onu asıl diğer kadınlardan
farklı kılan yanı ise, o inanılmaz derecede çekici ve buram
buram seks kokan, her erkeğin dikkatini çekmeyi sağlayacak vücuduydu.
Uzun boylu, dolgun diri hatlarıyla çok güzel kalçaları ve büyük
göğüsleri olan bir kadındı. Özellikle kalçaları çok
güzeldi. O güne kadar görmediğim güzellikte olan kalçaları ilk
gördüğüm anda dikkatimi çekmiş, çalışmaya başladıktan
sonra ise gözüm hep Nalan ablanın vücudunda olmuştu.
Konuşmayı
seven bir kadındı, onun bu özelliği benim
kibarlığım ve tatlı dilimle birleşince, kısa
sürede yakınlaşmıştık. Özellikle haftanın iki
günü temizlik için odama geldiğinde sürekli konuşuyor, bu sayede de
birbirimiz hakkında bilgi sahibi oluyorduk. Kocasının taksi
şoförü olduğunu, çocuklarının
olmadığını ve maddi şartlardan dolayı bu işi
yaptığını bu sayede öğrenmiştim. Maddi
şartları öne süren Nalan ablanın giyimi ve özellikle de
altın merakı ise daha çok dikkatimi çeker olmuştu. Bir taksi şoförünün
kazandığı parayı az çok biliyordum. Nalan ablanın
maaşını da bildiğim için, tüm bunları üst üste koyunca
gizlediği bir şeyler olduğu düşüncesine
kapılmış, ama pekte oralı olmamıştım. Nalan
abla beni ne kadar etkiliyor olsa da, aynı iş yerinde çalışıyor
olmamız ve iş harici görüşemiyor olmamızdan dolayı ona
karşı bir adım atmaya korkuyordum...
7 ay kadar böyle
geçmişti. Nalan ablaya karşı adım atmamı sağlayan
olay ise onun bir gün bana sorduğu bir sorudan sonra oldu.
- "Serdar,
senin kimsen yok, yalnızlık zor, evlenmeyi düşünmüyor
musun?"
- "Düşünmüyorum
abla, ama bir gün karşıma senin gibi biri çıkarsa evlenirim!"
- "Benim ne
özelliğim var ki?"
- "Çok
çalışkansın abla, çok temiz ve çok güzel bir kadınsın,
özellikle yemeklerine bayılıyorum!"
- "Teşekkür
ederim Serdar! Dediğin kadar güzel değilim, ama yemek konusunda
haklısın, sen bir de evde yaptığım yemekleri
görmelisin!"
- "Kocan çok
şanslı o zaman abla! Ama biz de burada yaptıklarınla idare
ediyoruz!"
- "İstersen
bir gün sana özel yemekler de yaparım!"
- "Nasıl
olacak o dediğin abla?"
- "Haftasonları
evdeyim, sen de müsaitsen, bir haftasonu evine gelir sana yemekler yaparım!"
- "Çok
isterim abla, ama kocan bir şey demeyecek mi?"
- "Kocam bana
karışmaz, dışarı çıkıyorum derim ve sana
gelirim!"
- "Öyleyse isterim
abla!"
Bu konuşmamız üzerinden birkaç gün geçti. Cuma günü, Nalan abla, "Yarın
müsaitsen sana geleyim!" dediğinde, "Olur!" diyebildim.
Birbirimize telefonlarımızı verip, evimin adresini tarif ettim ve
Cumartesi günü görüşmek üzere sözleştik...
Cumartesi günü öğlene
doğru telefonum çaldığında, heyecanla telefonumu
açtım. Nalan abla evime yakın bir yere geldiğini
söylediğinde, "Hemen geliyorum abla!" diyerek evden
çıktım, yanına gittim. Sonra da alışveriş yapmak
için bir markete gittik. Yemeklik malzemeler aldıktan sonra evime geldiğimizde,
Nalan abla, "Önce bir kahve içelim, sonra da yemeğe
başlarım!" dedi. Birlikte mutfağa geçtik. Nalan abla
kahveyi yaparken ben onun o harika kalçalarını izliyor, bir yandan da
sohbet ediyorduk. Kahvelerimizi içerken:
- "Abla, senin
gibi güzel ve zeki bir kadının bu işi yapmasına
şaşırıyorum!"
- "Ne
yaparsın, kader işte!"
- "Abla bana
ne yemek yapacaksın?"
- "Merak etme
parmaklarını yiyeceksin!"
- "İş
yerinde yiyorum zaten abla, ama böyle bana özel olunca daha farklı
olacağına eminim, ama beni alıştırırsan seni her haftasonu
çağırırım!"
- "Canın
sağ olsun Serdar! Senin iltifatlarını duymak güzel, ben sana
yemek yaparım, sen de bana iltifat edersin, gül gibi geçinip
gideriz!"
- "Söylediklerim
iltifat değil, gerçekler abla! Hatta daha fazlası da var, ama onlar
da bana kalsın!"
- "Merak
ettim ama!"
- "Abla seni
çok beğeniyorum, ama evlisin, o yüzden de her şeyi anlatmam
olmaz!"
- "Sen de çok
yakışıklısın, ben de seni beğeniyorum, ama
işte aramızda yaş farkı var, yoksa birlikte vakit geçirmek
için evli olmam sorun değil!"
Nalan ablanın
da istekliği olduğunu öğrenmiş ve iyice
rahatlamıştım.
- "Abla benim
için yaşın önemi yok!"
- "Öyle, ama bak
halen bana abla diyorsun!"
- "Çok
güzelsin canım!"
- "Bak bu
daha güzel oldu, ama önce sana verdiğim sözü tutup yemekleri yapayım,
sonra bu konuşmamıza devam ederiz!"
Nalan abla
yemekleri yaparken ben de mutfakta onu izliyor, o güzel kalçalarına ve
göğüslerine hayran hayran bakıyordum. Nalan abla yemekleri yaparken
arada bana, "Canım şunu verir misin? Bunu verir misin?"
diye yardım istiyor, ben de istediklerini veriyordum. Yemek hazırlama
işi bittiğinde Nalan abla ocağı yaktı.
- "Yarım
saate kadar pişer! Biraz oturayım, iş yerinde bütün hafta temizlik
yapmanın yorgunluğu var üzerimde! Boynum, omuzlarım,
sırtım, belim, bacaklarım, her yerim ağrıyor!"
- "Ahh
canım, kıyamam sana! İstersen biraz masaj yapayım?"
- "Valla çok
iyi olur Serdar!"
Birlikte salona
geçtik, üçlü koltuğa uzanmasını söyledim. Koltuğa yüz üstü
uzandı. Boynunu ovarak masaj yapmaya başladım,
aşağılara doğru iniyordum. Nalan abla ise
sevişiyormuşcasına, "Mmmm, ohhh, hmmm, ahhh, mmmhhh!" gibi
inleme sesleri çıkartıyordu. Sırtından sonra beline kadar
inmiştim. Beline masaj yaparken, "Devam et, aşağılara
da in Serdar!" deyince, o harika kalçalarını ovmaya
başladım, oradan da baldırlarına, bacaklarına, sonra da ayaklarına
kadar indim...
Masaj
bittiğinde Nalan abla doğrulup koltuğa oturdu. O an gözlerim
kıyafetini delip dışarı fırlayacakmış gibi
sertleşmiş göğüs uçlarına takıldı.
- "Seni alan
karı yaşadı Serdar, böyle güzel masaj yapan bir erkeğin
kölesi olur kadınlar!"
- "Senin gibi
güzel bir kadına masaj yapmak benim için büyük bir keyifti, ne zaman
istersen yaparım!"
- "Kocamın
bile yapmadığı bir şeyi bana yaptın, çok
rahatlattın beni! Umarım seni
de arada sırada rahatlatan bir kadın vardır hayatında!"
- "Uzun
zamandır kimse yok, uzun zamandır dokunduğum ilk kadın
sensin!"
- "Sen de
benim gibisin o zaman canım, benim de kocam aylardır elini sürmüyor
bana, sen masaj yaparken içim bir tuhaf oldu!"
- "Kıyamam
sana! Hadi ben bekar bir erkeğim, ama senin gibi güzel bir
kadının böyle olması çok kötü!"
- "Ne
yapalım, kader! Ama üzülme, ben artık beni mutlu edecek erkeği
buldum, o da mutlu olmak istiyorsa güzel şeyler yaşayabiliriz!"
Nalan abla resmen
(Beni sik!) demek istiyordu. Benim de zaten fazla dayanacak gücüm yoktu, "Çok
istiyorum!" diyerek Nalan ablayı kendime doğru çekip
dudağından öptüm. Nalan ablanın da karşılık vermesi
ile ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Nalan
ablanın ne kadar aç olduğunu anlamıştım,
dudaklarımı öpmüyor resmen ısırıyor, "Sik beni
erkeğim!" diyordu. Salonda uzun bir süre öpüştükten sonra odama
geçtik. Nalan ablayı soymaya başladım. Sexy sütyeni ve
tangası ile kaldığında hayran hayran izledim ve "Bir
temizlikçiye göre çok kalitelisin canım!" dedim. "Hepsi senin
için erkeğim!" dese de buna pek inanasım gelmiyordu. Sutyenini
ve tangasını da çıkarıp, yatağa uzattım ve ben de
soyunmaya başladım.
Aletimi
göre Nalan abla, "Off erkeğim, o nasıl bir yarrak öyle, öldürür o
beni!" dedi. Cevap vermeden yanına yatıp, göğüslerini
yalamaya başladım. Göğüsleriyle ilgilenirken, Nalan abla
birileri duyar diye aldırış etmeden, yüksek sesle inlemeye,
"Hadi erkeğim sik beni!" diye yalvarmaya
başlamıştı. Nalan abla cidden çok azmıştı,
ben amını da yalamayı istiyordum, ama o göğüs uçlarını
yalamama dayanamayarak orgazm olmuştu. Biraz kendine gelince de
doğruldu, benim aletimi ağzına alarak yalamaya başladı.
Biraz acemice yalıyordu, ama iştahlı tavırları, bana sürekli,
"Erkeğim!" demesi hoşuma gidiyordu...
Aletim iyice zonklamaya
başlayınca ağzından kurtarıp, Nalan ablayı tekrar
sırtüstü yatırdım. Üstüne çıkıp aletimi yavaşça amına
soktum. Hepsi girdiğinde acı bir çığlık attı. O
attığı çığlık beni daha çok tahrik etti ve hiç
ara vermeden sikmeye başladım. Nalan ablayı hızlıca
sikiyor, arada göğüslerini yalıyor, boynunu, boğazını,
dudaklarını öpüyordum. Nalan abla ise o ilk andaki acının
etkisinden kurtulmuş, zevk çığlıkları atıyordu.
Uzun bir süre o pozisyonda siktiğim Nalan abla kendinden geçmiş, ikinci
orgazmını olmuştu...
Ben de
boşalmaya yaklaşmıştım. Onu önümde domaltıp, o harika kalçalarını
bir süre izledim. Kalçalarına birkaç tokat atıp, belini sıkıca
kavradıktan sonra aletimi amına soktum. Bir süre de o pozisyonda
siktikten sonra boşalacağımı anladığımda, amından
çıktım ve yerde duran sütyenini alıp içine boşaldım.
Nalan abla yatakta
yüzüstü yığılıp kalmıştı, ben de yanına
uzanıp saçlarını okşayarak, "Seni ilk gördüğüm anda
bunu hayal etmiştim, sağol canım bana hayallerimi
yaşattığın için!" dedim. Nalan abla da titreyen sesi
ile, "Ben teşekkür ederim Serdar, kadınlığımı
hatırlattın bana, büyük bir zevk yaşattın, artık benim
kocam sensin, istediğin zaman sikebilirsin beni!" dedi.
Biraz dinlendikten
sonra birlikte banyoya girdik, birbirimizi yıkadık. Onun sabunlu vücudunu
görmek beni tahrik etti, suyun altında Nalan ablayı bir kere daha siktim.
Kurulanıp, çıplak bir şekilde yatak odasına geçtik tekrar.
Üstünü giyinen Nalan abla, sütyenindeki döllerimi görünce, gülerek, "Bu ne
Serdar?" diye sordu. Ben de, "Sana bir hatıra, göğüslerinde
hisset hep erkeğini!" dedim...
Daha sonra yemekleri
yemek için mutfağa geçtik. Nalan abla hazırladığı
yemekleri bana elleryle yediriyor, sürekli, "Erkeğim!"
diyordu. Yemek faslı da bittikten sonra Nalan abla, "Çok geç olmadan
ben gideyim Serdar!" dedi. Arabamla onu evine yakın bir yere
bırakıp evime geri döndüm.
Pazartesi günü
işe giderken, artık hiçbir şeyin eskisi gibi
olmayacağını biliyordum. Tahmin ettiğim gibi de
başlamıştım haftaya. Sabah odama kahvemi getiren Nalan
abla, "Erkeğim afiyet olsun!" demiş, dudağımdan
beni öpmüş, ben de onun o güzel kalçalarını biraz
okşamıştım. Artık iş yerinde yalnız
kaldığımızda Karı-Koca gibiydik. Her fırsatta
birbirimizi öpüyor, arada birbirimizin vücudunu okşuyor ve bu durum
ikimizin de iş ortamında azgın bir halde
çalışmasına sebep oluyordu...
O hafta öyle geçti.
Cumartesi günü Nalan abla yine yemek yapma bahanesi ile evime geldi. Ama gün
boyu yataktan çıkmadan defalarca sikiştik. Bir ay kadar böyle devam ettik,
artık ilişkimiz sıkıcı bir hal almaya
başlamıştı. Bu durumu Nalan ablaya, "Artık
farklı bir şeyler yapmalıyız!" diye dile getirdim. O
da, "Biliyor musun Serdar, beni bir kere de iş yerinde sikmeni çok
istiyorum!" dedi. Kulağa hoş gelen, ama bir o kadar da sakıncalı
bir şeydi bu. "Bunu ben de isterim, ama çok tehlikeli bir şey
istiyorsun!" dediğimde, Nalan abla, "Sen bana bırak bu
işi, zamanı gelince ben kafama koyduğumu yaparım!" dedi.
Birkaç hafta sonra,
Nalan abla yine bir Cumartesi günü evime geldiğinde, "Bu Pazartesi
günü beni iş yerinde sikeceksin erkeğim!" dedi. Şaşırmıştım,
"Nasıl olacak o iş?" diye sordum. "Yaz geliyor, her
sene şirkette detaylı temizlik yapılır, o gün bana
yardımcı olması için bir arkadaşımı getiririm. O
senin çalıştığın katın kapısını
silecek, hem de bizim için nöbet tutacak, o esnada da sen beni sikeceksin
erkeğim!" dedi.
Aslında güzel
bir plan yapmıştı. Ama aklıma arkadaşı takıldı
ve "Arkadaşın içerde sikiştiğimizi anlarsa veya görürse
ne olacak?" diye sordum. Nalan abla, "Merak etme, o seni
biliyor!" dediğinde çok sinirlendim, "Ya sen salak
mısın, böyle bir şeyi nasıl anlatırsın bir başkasına?"
dedim. Nalan abla da, "Haklısın erkeğim, ama o benim her
şeyimi, ben de onun her şeyini bilirim. Onun kocasını
aldattığını da biliyorum, hatta sevgilisi ile arada sırada
benim evde buluşurlar, o yüzden rahat ol!" dedi. Nalan abla ne kadar
rahat olsa da, ben açıkçası korkmuştum. Ama iş yerinde
sikişecek olmanın verdiği heyecan ile fazla uzatmadan, "Sen
nasıl istersen!" dedim.
O Pazartesi günü
iş yerine gittiğimde ise içimde farklı bir heyecan vardı.
Nalan ablanın yanında yardımcı diye getirdiği
arkadaşını gördüğümde ise heyecanım daha da arttı.
Arkadaşı, Nalan abla ile aynı yaşlarda, biraz daha
zayıf, ama aşırı güzel bir kadındı. O gün yemek
servisinde Nalan abla herkesin içinde, "Serdar, bugün genel temizlik var,
öğleden sonra da senin odana geleceğiz!" dedi. Zekası ile
beni şaşırtıyordu doğrusu.
Öğleden sonra
Nalan abla dediği gibi odama geldi, arkadaşı da
dışarda kaldı. Hızlı olmalıydık. Biraz
öpüştük. Nalan abla beni sandalyeme oturttuktan sonra önüme diz çöküp
aletimi çıkardı ve yalamaya başladı. Aletimi kıvama
getirdikten sonra kalktı. Eteğini beline kadar toplayıp,
ellerini masama koyarak önümde domaldı. Eteğin altına külot giymemişti. Vakit kaybetmeden amına
geçirdim. Hızlıca ve büyük bir heyecan içinde Nalan ablayı
sikiyor, bir yandan da arkadaşının bizi dinlediğini hayal
ediyordum...
Bunun çok
kısa bir sikiş olacağını tahmin etmiştim, ama hiç
sürmediği kadar uzun sürdü. Nalan abla bu sürede sanırım 3 veya
4 kez orgazm olmuştur. Ben boşaldığımda ise Nalan abla
fenalık geçirerek resmen yere yığılıp kaldı. Korkmuştum,
durumu hiç te iyi görünmüyordu. Kaldırıp, sandalyeye oturttum. Sonra
da dışarda sözde temizlik yapan arkadaşını yardım
etmesi için çağırdım. Arkadaşı içeri girip
kapıyı kapatır kapatmaz, "O ne biçim sikmekti öyle, Nalan'ı
neredeyse öldürecektin!" dedi, sonra da Nalan ablayla ilgilendi. Bir
bardak su içirdi, kolonya ile bileklerini ovdu ve "Merak etme, birazdan
kendine gelir!" dedi. Dediği gibi Nalan abla bir süre sonra kendine
geldiğinde, arkadaşı, "Nalan, sen bir lavaboya git elini
yüzünü yıka, ben temizliğe devam ederim!" dedi.
Nalan abla
lavaboya gidince, arkadaşı bir kağıda telefon
numarasını yazıp bana verdi ve "Akşam müsait
olduğunda beni ararsan seninle konuşmak istediğim şeyler
var, ama bu aramızda kalsın lütfen!" dedi. O an ben, Nalan
ablanın güvendiği arkadaşının da benimle birlikte
olacağını düşünerek, "Tabi canım!" deyip,
kağıdı cebime koydum. Bir süre sonra Nalan abla da kendini
toparlamış olarak odama geldi. Birlikte odamı (göstermelik) temizledikten
sonra odamdan çıkıp gittiler...
[Serdar]
|