Yengemle Sikişmelerim Karım Hamileyken Başladı! (Murat 35 Y., İstanbul)
Merhaba
arkadaşlar. Adım Murat, 35 yaşındayım, kendime ait
işyerim var ve evliyim. Evleneli 5 sene kadar oldu. Karım hamile
olduğundan, epeydir sikişemiyoruz. Anlayacağınız çok
azmış durumdayım. Sürekli pørnø sitelerinde, seks hikayeleri
sitelerinde geziniyorum. Burada okuduğum hikayeler beni
aşırı derecede azdırıyor ve beni adeta yengeme yöneltiyordu.
Dayımla evlendiklerinden beri yengemle aram hep iyidir. Yengem 48
yaşında, hoş bir hatun. Yaşının verdiği bir
vücuda sahip, göğüsleri fazla olmasa da yeterince dolgundur. Zayıf
bir kadındır, yaşından dolayı biraz göbeği ve
kalçaları var. Ama bu kadın benim için bir saplantı
oluvermişti. Yasaklar her zaman güzel ve cezbedicidir. 31'lerimi
süsleyen yengemi bir şekilde yatağa atmalıyım diye
düşünüyordum sürekli.
Bir gün
dışarda halletmem gereken bir iş için ofisten çıktım.
Yengemlerin oturduğu mahalleye yakın geçiyordum ki, belki yengemi
görürüm düşüncesi ile onların sokağına saptım. Ve
gerçekten de yengem elinde torbalar çarşıdan dönüyordu. Tam
apartmanlarının önünde araba ile yanına kadar yanaştım
ve "Güzel bayan, nereye gidecekseniz götüreyim!" diye laf attım. Yengem
sinir olmuş bir şekilde arabaya doğru döndü, ama ben
olduğumu görünce güldü ve "Aaa Murat? Ne işin var burada?" dedi.
"Tesadüfen geçiyordum yenge, seni görünce durdum!" dedim. "İyi gel
yukarı, kahve filan içeriz!" dedi. Aslında tam
aradığım fırsattı bu, ama cesaret edemiyordum. "Yok
gelmeyim yenge, ama işin yoksa sen gelsene benimle! Çok trafik olan bir
yere uğramam lazım, park edecek yer yok, kısa sürecek, arabada
beklersin. Oradan da güzel bir yere gideriz, sana birşeyler
ısmarlarım!" dedim. Yengem, "Bilmem ki..." filan dese de, ikna ettim
ve arabaya bindi.
Arabada sohbet ede
ede, işimin olduğu yere geldik. Yengem arabada beklerken, ben
işimi hallettim arabaya döndüm ve "Söyle bakalım yenge, nereye götüreyim
seni? Nereye gitmek istersin?" dedim. "Valla bilmem ki Murat, dayın beni
hiç bir yere götürmez! Sen bilirsin nerelere gidileceğini!" dedi.
Karımla hep gittiğimiz Boğaz'da bir çay bahçesine götürdüm
yengemi. Altımızda bir park ve önümüzde Boğaz manzarası
vardı. Yengem, "Ayy çok güzelmiş Murat burası! İyi ki
gelmişim seninle, dayınla evlendiğimden beri evdeki dört
duvardan başka birşey görmüyorum! Hiçbir yere götürmez beni mendebur
herif!" dedi. Orada epey bir oturduk, çay kahve içtik. Kendimi adeta lisede
sevgilisiyle okuldan kaçan bir genç gibi hissediyordum. Bir süre sonra yengem
saate bakıp, "Kalkalım!" dedi. "Ne güzel oturuyorduk yenge, biraz
daha oturalım!" dedim. Ama yengem, "Yok Murat, saat kaç oldu baksana
canım! Birazdan dayın da, Zuhal de eve gelir!" dedi. "Tamam yenge,
ama başka bir gün yine geleceğiz, söz mü?" dedim ve yengemin elini
tuttum. Yengem gülerek, "Tamam, tamam!" dedi ve kalktık.
Eve dönerken
arabada yengem, "Murat, bu günden kimseye bahsetmeyelim, her ne kadar
kocamın yeğeni de olsan, bu durum yanlış
anlaşılabilir!" dedi. "Tamam yenge!" dedim. Yengemle çok güzel vakit
geçirmiştim ve eminim ki yengem için de bu böyleydi. Arabadan inerken
yengem bana teşekkür edince, ben de, "Esas ben sana teşekkür ederim
yenge, bugün seninle kendimi liseli aşıklar gibi hissettim!" dedim.
Yengem gülerek, "Ben de canım!" dedi ve arabanın
kapısını kapattı. Apartmandan içeri girmesini bekledim.
Yengem içeri girerken önce etrafa şöyle bir baktı, sonra bana göz
kırparak kaçamak bir el salladı. İnanamıyordum bu olanlara,
yengemin evliliğinde eksik olan birşeylerin olduğunu tahmin
ediyordum, ama bu kadar kısa sürede aramızda böylesi bir
yakınlaşma olacağını düşünemezdim.
Araba ile
sokaklarından uzaklaşır uzaklaşmaz yengeme telefon ettim.
Daha ilk çalışında açtı telefonu ve bana, "Kalp kalbe
karşıymış, ben de tam seni arayacaktım!" dedi.
"Hayırdır, ne oldu yenge, söyle?" dedim. Ama o, "Yok önce sen söyle!"
dedi. Gerçekten liseli aşıklar gibiydik ve birbirimize (Sen söyle!
Hayır sen söyle!) deyip duruyorduk. Ben ister istemez güldüm bu duruma.
Yengem bu sefer tutturdu neden güldüğümü öğrenmek istedi. Ben
artık bu konuşmalardan iyice cesaret alarak, "Ben yarın da seni
alabilirmiyim diye sormak için aramıştım yenge!" dedim. Yengem
de, "Çok erken çıkamayabilirim ama, seni işinden etmek istemem!"
dedi. "Yok yenge, elemanlar bensiz de halleder işleri, sen bana saat ver
yeter!" dedim. Yengem güldü ve "Zuhal saat 08:00 gibi gidiyor okula, ama
dayın biraz geç çıkabilir, onun için saat veremiyorum, beklemen
lazım!" dedi. "Beklerim ben, önemli değil!" dediğimde, "Tamam o
zaman, dayın da evden çıkınca ararım seni, gelir
alırsın beni!" dedi.
Telefonu
kapatamıyorduk bir türlü, birbirimize saçma sapan sorular soruyor,
aralarda suskunluk olunca, "Eee, hadi konuşsana!" diyorduk birbirimize.
Aynı liseli sevgili konuşmaları gibiydi. Yaklaşık bir
saat kadar bu şekilde konuştuk telefonla. Yengem, "Kapı
çaldı, dayın geldi galiba, ben seni yarın dayın gidince
ararım!" dedi ve telefonu kapattı. Çok garip hissediyordum kendimi,
hem heyecanlı hem de mutluydum. İki dakika sonra yengem aradı ve
"Gelen kapıcıymış, alınacak bir şey var mı
diye sormaya gelmiş!" dedi. Bir yarım saate yakın daha
konuştuk yengemle, dayım gelince kapattı telefonu.
Ertesi gün
sabahtan elemanlara ofise gelemeyeceğimi haber verip, direkt yengemlerin
mahallesine gittim. Arabada bekliyordum. Dayım saat 11:00 gibi anca
çıktı evden. Dayım daha apartmanın kapısından
çıkarken yengem beni aradı, "Dayın şimdi çıktı!"
diye. Ben, "Gördüm!" deyince yengem güldü, "Aaa, sen burada mısın? Dur
hemen geliyorum!" dedi ve 10 dakikada çıktı hemen. Üzerine çok
hoş bir elbise giymiş ve makyaj yapmıştı. Benim için
süslenmişti yengem ve bu beni mutlu etmişti. Dolu dolu bir gün daha geçirmiştik
yengemle, parklarda gezmeler falan. Bir haftadır artık hergün
yengemle geziyorduk. Dayımın ve kızının eve gelmesine
yarım saat kalana kadar benimleydi yengem. Sevgililer gibiydik, ama daha
birbirimize bunu açıkça söylemiyorduk.
Yine birgün
gezdikten ve yengemi eve bıraktıktan sonra, (herzamanki gibi)
telefonla konuşuyorduk. Kapı çalınca yengem, "Dayın geldi
canım, yarın konuşuruz!" deyip telefonu kapatacakken, yengeme,
"Seni seviyorum!" dedim. Yengem de, "Ben de seni seviyorum canım!" deyip
kapattı telefonu. Çok mutluydum. Ertesi sabah erkenden gittim yine
mahallelerine. Dayım da o gün Zuhal ile birlikte saat 08:00 gibi
çıktı evden. Hemen yengemi aradım ve "Çıkıyor musun
yenge?" diye sordum. Ama yengem, "Bugün çıkmasak olur mu canım ya?"
dedi. "Neden?" diye sordum. Yengem üzgün bir ses tonu ile, "Dün dayınla
epey tartıştık. Dayın, (Son günlerde evde hiç iş
yapmıyor musun?) diye kızdı bana. Onun için bugün ev işleri
ile uğraşayım!" dedi. "O zaman ben size geleyim yenge, zaten
kapıdayım!" dedim. Yengem ise, "Birisi falan görür!" dedi. "Görseler
ne olacak ki yenge? Ben sizin yeğeninizim, bir şey olmaz!" dedim.
Yengem de, "Tamam, ama sen yine de kimseye gözükmeden gel!" dedi.
Hemen apartmana
yöneldim, telefon kulağımdaydı ve yengem ile konuşuyordum.
Ben kapıya yaklaşınca yengem otomatiğe bastı. Kimse
görmeden hemen kata çıktım. Yengem kapıyı hafif
aralamış bekliyordu. Hemen içeriye girdim. Yengem, "Kimse görmedi
dimi?" diye sordu. "Yok görmedi!" dedim. Kalbim küt küt atıyordu. Yengem
de bir o kadar heyecanlıydı. O eve sürekli girmiş olmama
rağmen, şimdi yengemin sevgilisi olarak gizlice girmiştim ve
evde yengemle baş başaydık. Salona geçtik ve koltuğa
oturduk. "Dayım gelmez dimi?" diye sordum. Yengem de, "Yok gelmez, gelirse
de senin geçerken uğradığını söyleriz!" dedi.
Yengemin üzerinde
halen sabahlık vardı ve koltukta yan yana oturuyorduk. Artık
icraata geçmenin zamanıydı. Yengemin elini tutarak ayağı
kaldırdım. Göz göze bakıyor, ama hiç konuşmuyorduk.
Yengeme, "Seni seviyorum!" dedim, yengem de, "Ben de seni seviyorum!" deyince,
yengemin dudaklarına yapışıverdim. Çılgınlar gibi
öpüşüyorduk. Bir elimi göğsüne atmış okşarken,
diğer elimle de kalçalarını okşuyordum. Yengemin de
artık dayanacak hali yoktu ve o şekildeyken pantolonumu çıkartmaya
çalışıyordu. Kısa sürede birbirimizi tamamen
soymuştuk. Yengem elimden tutup, yatak odasına doğru yöneldik.
Yatak odasına
girdiğimizde kendimizi hemen yatağa bıraktık. Deliler gibi
sevişirken, yengemin bacaklarının arasındaki yerimi
aldım. Hemen içine girmemi istediği belliydi, çünkü
bacaklarını hemen aralayıverdi. Elimle sikimi tutup yengemin
amının dudakları arasına koydum ve daha içine sokmadan o
iri kahverengi göğüs uçlarına yumuldum tekrar. Ben onları öpüp
emerken, yengem kulağımı yalıyor ve ısırıyordu.
Yengem kulağıma fısıldayarak, "Hadi aşkım, gir
içime artık!" dedi. Sikimi yavaş yavaş amına sokmaya
başladım. Yengemin amı tamamen sulanmış,
vıcık vıcık olmuştu. Birkaç saniye sonra sikim
yengemin amına tamamen gömülmüştü. Amının içi alev alev
yanıyordu. Biraz git gel yapmamla beraber, yengem altımda inleyerek
ve zangır zangır titreyerek orgazm oldu, boşaldı. Ben
sikmeye devam ettim, ama kısa süre sonra ben de içine
fışkırarak boşaldım.
Ogün akşama kadar yengemle defalarca sikiştik ve dayımların gelme saatine doğru ordan ayrıldım. Artık hemen hemen her gün yengemle sikişiyoruz
ve güzel bir ilişkimiz var,
birbirimizi seviyoruz :)
[Murat]
|