Türbanlı Eskort Hicran! (Olgun 35 Y., Şanlıurfa)
Merhaba, adım
Olgun, 35 yaşındayım. Çalıştığım giyim
firmasında uzun zamandır Urfa'daki mağaza ile ilgili sorunlar
yaşıyorduk. Altı ayda üç müdür değiştirmiş ama
yine de istediğimiz sonucu alamamıştık. Mağazaya büyük
yatırım yapmıştık. Kapatıp gidersek bütün paralar
boşa gitmiş olacaktı. O nedenle sonunda merkezden birinin
mağazaya müdür olarak gönderilmesine karar verildi. Seçilen kişi de
bendim. Bunda bekar olmamın önemli bir etkisi olmuştu. Uzun
yıllar mağaza müdürlüğü yapmış, sonunda merkeze
yönetici olarak geçmiştim ama şimdi istemeye istemeye yeniden mağazaya
dönecektim.
Urfa'ya ilk kez
geliyordum. Yabancısı olduğum bu şehirde nerdeyse ilk bir
ay mağazada yatıp kalktım. Personel eğitiminden mağaza
düzenlemesine, ürün yönetimine kadar her konuda çalıştım.
Satış elemanları 18-25 yaş aralığında genç
kız ve erkeklerden oluşuyordu. Söylediklerimi, isteklerimi çabuk
kavrıyor, yerine getiriyorlardı ama disiplini elden bırakmaya
gelmiyordu.
Yardımcım
ise 30 yaşında bir kadındı. Uzun yıllardır bu
sektörde bulunan deneyimli biriydi. Bizim firmada ise daha birkaç
aylıktı. Firma kültürüne henüz uyum
sağlayamamıştı. Güzel ve çekici olsa da avanak bir tipti.
Sık sık eski çalıştığı yerlerle
kıyaslama yapıyor, belli etmek istemesem de sinirimi bozuyordu.
Şehre ilk
geldiğimde küçük bir otelde oda kiralamıştım. Tüm ödemeler
firma tarafından yapılıyordu. Ancak Urfa'da daha ne kadar
kalacağım belli değildi. Sürekli otelde kalmak istemiyordum. Bu
nedenle merkeze ev kiralayıp çıkmak istediğimi söyledim. Onlar
da onay verince bir emlakçı vasıtasıyla kiralık ev
araştırdım. Sonunda istediğim gibi eşyalı bir
daire buldum. Eksik olan birkaç parça eşyayı da ben aldım.
Çalışanlar
ve yardımcım işlerin toparlandığını gördükçe
bana inanmaya başlamışlardı. İşlerini daha
severek yaptıklarını görüyordum. Mağazada işler yoluna
girmişti, ama benim hayatım aynı şekilde ilerlemiyordu.
İstanbul'daki mağaza müdürlerinden biriyle gizli bir ilişkim
vardı, üstelik kadın evliydi. Yükselmek için beni basamak olarak
kullandığını biliyordum. Aramızda aşk yoktu,
sadece cinsellik vardı. 32 yaşında evli bir kadın olarak
sekste deneyimliydi ve yatakta tüm hünerlerini gösteriyordu. Ama şimdi o
İstanbul'da kalmış bense 31 çeker hale gelmiştim.
Bir akşam
benim gibi perakende sektöründe ama farklı bir firmada çalışan
eski bir arkadaşımı aradım. Daha önce pek çok kez Urfa'ya
gelip gitmiş, burada bulunmuştu. Ona beraber olabileceğim bir Eskort
tanıyıp tanımadığını sordum. "Valla ben
Urfa'da hiç öyle Eskort olayına girmedim. Tanıdığım
biri yok, ama araştırıp dönerim sana!" dedi. Bir saat kadar
sonra da aradı. "Başka birinden aldım numarayı, ben
kadını tanımıyorum ona göre. Sonra memnun kalmazsın
falan beni suçlama yani. Kadının adı Hicran'mış.
Şey diyecekmişsin, numaranızı ajanstan aldım, onun
vasıtasıyla arıyorum. Bir reklam çekimimiz olacak, sizi tavsiye
ettiler diyecekmişsin!" dediğinde gülmemek için kendimi zor
tuttum. "Oğlum bu ne lan, ne reklamı, ne ajansı?"
dediğimde, "Bu parolaymış, böyle söyleyecekmişsin!"
dedi.
Verdiği
numarayı aradım ancak telefon kapalıydı. Bir saat içinde
birkaç sefer daha aradım ama hiç açılmadı telefon. Belki de
numara yanlıştı. Yeniden arkadaşımı aramak
istemediğim için vazgeçtim. Ancak saat 23:00'e doğru telefonum
çaldı. Hicran adlı kadının numarasıydı bu.
Telefonu açtım, biraz heyecanlıydım. Az da olsa şiveli bir
sesle, "Beni aramışsınız?" dedi kadın. O
sırada arkadan başka bir kadınla küçük bir çocuğun sesi
geliyordu. Acaba bir yanlışlık mı oldu diye düşündüm,
ama sonra, "Evet, ben numaranızı ajanstan aldım, reklam
çekimi için..." dedim.
Kadın, "Bir
dakika!" dedikten sonra telefonda hışırtılar duyuldu,
15-20 saniyelik bir sessizliğin ardındansa, "Alo, şimdi
söyleyin!" dedi. "Reklam çekimi için aramıştım, sizi
tavsiye ettiler..." dediğimde, "Kim verdi size numaramı?"
diye sordu. "Valla ben yeni geldim Urfa'ya, pek tanımıyorum
buraları, bir arkadaştan aldım..." dedim
karşılık olarak.
Önce sessiz
kaldı, sonrasında adımı, yaşımı, ne iş
yaptığımı ve nerede oturduğumu sordu. Kadın beni
sorguya çekiyordu. Gene de istisnasız cevap verdim her birine. Sözlerim
bittikten sonra sanki onayından geçmişim gibi, "Tamam. Ben bugün
gelemem. Yarın gün içinde ararım sizi. Bu arada otel olmaz, ona göre!"
dediğinde, "Yok, otel değil zaten. Evim var, adresini
atarım size!" dedim. "Tamam, siz atın ben yarın
ararım sizi!" dedikten sonra kapattı telefonu. Burada işler
İstanbul'daki gibi olmuyordu anlaşılan. Urfa'nın kendine
has kuralları vardı. Adresimi mesaj olarak gönderdim.
Karşılık olarak, "Tamam!" yazdı.
Ertesi gün
akşamüstü çaldı telefonum. Direkt olarak, "Akşam 21:00
uygun mu?" diye sorunca, "Uygun!" dedim. "Tamam, ben
verdiğin adrese gelirim. Ama taksi parasını alırım!"
dedi. "Tamam, sıkıntı yok!" dedim. Pat diye
kapattı akabinde. Daha kadının yüzünü bile görmemiş, kaç
paraya çalıştığını sormamıştım.
20:00 gibi
işleri yardımcıma bırakıp çıktım. Bir
taksiye atlayıp eve gittim. Kadınla beraber olmadan evvel rahatlamak
için 31 çekip duş aldım. Duştan çıktıktan 10 dakika
kadar sonraysa telefonum çaldı. "Ben geldim, kapıyı açsana!"
deyince otomatiğe bastım. Bir dakika kadar sonra asansörün
kapısı açıldığında Hicran
karşımdaydı. Ama benim için küçük çaplı bir şok oldu
bu. Kırklı yaşlarının başında, kapalı,
beyaz tenli, orta boylu bir kadındı. Güzellik ve çekicilik
namına bir şey yoktu ortada. Acelesi varmış ya da bir
şeylerden kaçıyormuş gibi hızlı adımlarla girdi
içeri. Ayağındaki parlak siyah rugan ayakkabıları
çıkardı. Koyu mavi bir pardesü vardı üzerinde. Altına mavi
bir kot pantolon giymiş, başını da parlak bordo renkli bir
şalla bağlamıştı.
Salona geçmesini
işaret ettim. Salona geçip omzundaki çantasını masaya
bıraktı. Ardından da çekyata oturdu. Önce içeriyi sonra beni
gözleriyle süzdü bir süre. "İstanbullu musun?" diye lafa girdi.
Dün gece telefonda sorduğu soruları yeniden sorarken, "Bırak
şimdi soruları!" dedim. Cevabımdan hoşlanmadı,
ama itiraz da etmedi. Ayağa kalkıp, "Bir saati 300 lira. 50 de
taksi parası, 350 eder. Parayı peşin alırım!"
dedi sağ avucunu açarak. "Çok değil mi 300?" diye sorunca, "Valla
sen bilirsin, fiyat bu, yoksa başkasını bul!" dedi
soğuk bir tonla.
Cüzdanımı
açıp 350 lira çıkardım. Urfa'ya geldiğimden beri ilk kez
bir kadın sikecektim. O nedenle itiraz etmeden parayı verdim.
Alıp saydı, çantasına koydu. "Kondomun var mı?"
diye sorunca, "Var, almıştım!" dedim. Sonra da, "Yatak
odasında mı, burada mı istersin?" diye sordu. "Yatak
odasına geçelim!" diye yanıtladım. Önden odaya geçip
perdeleri çektim, tavandaki küçük LED lambaları yaktım.
Hicran, "Hadi
soyun, zaman işliyor!" deyince üstümdekileri çıkartmaya
başladım. Bu arada Hicran da soyunmaya başladı. Diz
altına gelen pardesünün düğmelerini açıp
çıkardığında pembe uzun kollu gömleği ile kaldı.
Ensesinden bağladığı şalını birkaç
iğnesini alarak çıkardı altındaki bonesiyle birlikte. Siyah
saçlarını tepesinde küçük bir topuz yapmıştı, ama
topuzu açınca uzun dalgalı saçları beline döküldü. Gömleğin
düğmelerini açarken ben soyunup çıplak kalmıştım bile.
Yatağı
açtım. Gömleğini çıkarınca memelerini kapatan beyaz sutyeni
ile kaldı. Vücudu bembeyazdı. Yuvarlak ve biçimli göbeği minik
bir çıkıntı yapmıştı. Sutyeni açınca fazla
büyük olmayan memeleri çıktı ortaya. Meme uçları sütlü
kahverengiydi. Göbeğini sıkan mavi kotunu indirdi, beyaz pamuklu
külotu ile kaldı. Kalçaları ve bacakları bembeyazdı,
kıl veya tüyden eser yoktu. Külotunu da indirdiğinde
tıraşlı amı ile karşımdaydı. Son olarak da
kısa siyah çoraplarını çıkarıp yatağa uzandı,
"Dudaktan öpüşmek yok!" dedi daha vücuduna dokunmadan.
"Tamam!"
diyerek memelerini emmeye, kalçalarını okşamaya
başladım. Kalçaları yağ sürülmüş gibi parlaktı,
İstanbul'daki evli ve kendine bakan sevgiliminkilerden farkı yoktu
hiç. Amını okşamaya başladım az sonra.
Geldiğimden beri ilk kez bir amcığa temas ediyordu
parmaklarım. Amının ince pembe dudaklarını
sıkıyor, okşuyordum. Hicran herhangi bir tepki vermeden
sırtımı okşuyordu sadece. Bu şekilde sanki Eskort
değil de karımmış gibi görünüyordu.
Ama bir süre sonra,
"İstersen bana bırak!" diyerek doğruldu ve
ardından da yatağın ucuna doğru kaydı.
Yarağım dikilmişti. Dört ayaküstüne domalarak
yarağımı kavradı önce, parmaklarının
dokunuşu ile yarağım titredi. Hemen ardından da usta bir
orospu gibi pembe ıslak dilini çıkarıp yarağımın
kafasını dilledi. O an tüm vücudumdan elektrik akımı geçti
sanki. Hicran görünüşünün zıttı bir halde sakso çekmeye
başlamıştı. Yarağımı dilliyor, somuruyor,
kafasına dil darbeleri atıyor, şişen
taşaklarımı emiyordu. Bu işi iyi bildiği
ortadaydı. Boğazına kadar sokup çıkarıyordu
yarağımı.
Kendimden geçer
gibiydim. Eve gelip de 31 çekmemiş olsaydım ağzına
boşalacaktım o anda. Hicran'ın ustaca saksosu devam ederken cep
telefonum çaldı içerde, ama hiç oralı olmadım. Hicran da
telefonun sesine aldırmadan işine devam ediyordu. Ancak bu fasıl
fazla uzun sürmedi. "Tamam mı, daha devam edeyim mi, yoksa
sikişe mi geçelim?" diye sordu. "Tamam, yeter bu kadar!"
dedikten sonra, "Kondomun nerde?" diye sordu bu sefer. "Şurada,
komodinin üstünde!" dediğimde kalkıp kapının
yanındaki komodinin üstünde duran kondom kutusunu aldı.
Bunu Urfa'dan
almamış, İstanbul'dan getirmiştim. Hicran sanki ilk defa
görüyormuş gibi kutuya baktı ardından da paketi açıp
içinden bir tane aldı. Yeniden yatağın üstüne çıkarak
çıkardığı kondomu hızlı bir şekilde
taktı yarağıma. Sırt üstü haldeydim, "Üstüne
çıkayım mı?" deyince, "Olur!" dedim. Hicran çevik
bir hareketle sol ayağını üstümden aşırıp
kalçamın yanına koydu. Dizüstü çökmüş haldeyken alttan
yarağımı tutup amına hizaladıktan sonra oturdu.
Yarağım amına girmişti hemen.
Üstümde ileri geri
yaylanmaya başladığında ben de memelerini kavradım.
Onları hamur gibi yoğurup sıkıyordum. Yarağım
dibine kadar amındaydı. Hareketleri bir azalıp bir
çoğalıyor, yavaşlayıp hızlanıyordu. Uzun siyah ve
dalgalı saçları oluşan rüzgarla arkasında
sallanıyordu. Ev sahibinin kim bilir ne zaman ve nereden
aldığı yaylı yatak gıcırdamaya
başlamıştı. Hicran dizlerinden aldığı
destekle zaman zaman götünü kaldırıp indiriyordu. Elleriyle
kalçalarımdan destek alıyordu.
Belini,
karnını, kalçalarını okşuyordum. Memelerinin çok büyük
olmasa da yaşına bağlı olarak biraz sarkık olması
sonucu sallanmaları çoğalmıştı. Zaman zaman Hicran'dan
zevk aldığına dair sesler çıkıyordu. Gözlerini
kapatıp dudaklarını emiyor, uzun saçlarını diplerinden
tutup çekiyordu. Sikişimiz hız kaybetmeden devam ederken terleyen
kasıklarımızdan sesler gelmeye başlamıştı.
Kondomlu yarağım amının etten duvarlarına
sürtünüyordu. Amı ıslanmış,
kayganlaşmıştı ve her geçen saniye artıyordu.
Bu işi kaç
zamandır yaptığını bilmiyordum, ama amı hiç de
çok yarak yemişe benzemiyordu. Hicran dışardan
bakıldığında evli, çocuklu ve kendi halinde bir kadın
gibi görünürken yatakta kontrolü elinde bulunduran, rahat hareket eden gerçek
bir orospuydu. Kadının görüntüsü ilk anda canımı sıkmış
ve düş kırıklığına uğratmıştı
beni, ama verdiği zevkle bunu geri almasını bilmişti.
Hicran'ın
seri hareketleri bir zaman sonra yavaşlamaya başladı.
Yorulmuş gibiydi. "Kendine hâkim olmasını biliyorsun!"
dedi gülerek. "Sen gelmeden 31 çekmiştim!" dediğimde, "Sen
işi biliyorsun!" dedi küçük bir kahkahayla. Ardından da doğruldu
ve kalktı. Kondomlu yarağım şişmiş ve
amının sıvıları ile kaplanmıştı. Hicran'ın
beyaz tıraşlı kasıkları da hafiften
kızarmış ve ıslanmıştı epeyce.
Bu kez
ayaklarını yatağa bastırdı ve işer gibi çömeldi.
Bu şekilde yarağımı tutup amına hizalayarak oturduktan
sonra da hızlı hızlı oturup kalkmaya başladı.
Şiddetli 'Şlop şlop şlop!' sesleri yatak odasında
yankılanırken, az öncekinden daha fazla zevk
aldığımı hissettim. Hicran büyük bir güçle götünü
kaldırıp indiriyor ve kasıkları şiddetle
kasıklarıma, taşaklarıma çarpıyordu. Yarağım
amının içinde boydan boya gidip geliyordu bu şekilde. Uzun
saçları arkasında sağa sola savruluyordu.
Ama bu pozisyonu
da daha fazla sürdürmedi Hicran. "Ben yoruldum, biraz da sen devam et!"
dedikten sonra kalktı. Ben de doğrulurken bu kez Hicran
başını yastığa dayadı, ellerini iki yana koyup
belini indirerek götü havada şekilde domaldı iyice. Arkasına
geçtim, bacaklarının arasına girdim. Götünün dolgun
yanakları kızarmıştı. Bu pozisyonda küçük siyah
kıllarla örülü minik bir çukura benzeyen göt deliği de ortaya
çıkmıştı. Deliğin haline bakılınca daha önce
götten verdiği belliydi.
Yarağımı
tutup ayrık duran amına bastırdım, hemen giriverdi içine.
Bir süre o şekilde bekledikten sonra yavaş yavaş amında
gidip gelmeye başladım. Sağ başparmağımla da
terli göt deliğinin ağzını okşuyordum. Hareketlerim
gittikçe hızlanmaya başladı. Daha büyük güçle amına
pompaladıkça göt yanaklarının titremeleri ve çıkan 'Şlop
şlop şlop!' sesleri çoğalıyordu. Hicran'ın amı da
genişlemiş ve fortlamaya başlamıştı içine girip
çıkan havayla birlikte.
Göt
yanaklarını kavramıştım sıkıca. Hicran'dan
ses çıkmaz olmuştu. Başını yastığa
gömmüştü iyice. İki yana koyduğu ellerini oynatıyordu
sadece. Upuzun saçlarını zaman zaman kavrayıp çekiyordum.
Başını kaldırır gibi oluyor ama sonra yeniden
yastığa gömüyordu. Pompaladıkça aldığım zevk
katlanıyor, boşalmaya daha çok yaklaşıyordum. Son bir güçle
büyük bir hızla abandım amına. Kendimi kaybetmişçesine sikiyordum
Hicran'ı. Çıkan sesler odadan eve yayılıyor,
altımızdaki yatak gacır gucur ediyordu.
Ve sonunda
sarsılarak boşalmaya başladım. Kendime gelene kadar da
amında gidip gelmeye devam ettim. Boşalmam bittiğindeyse iyice
soktum yarağımı amına. Hicran
ağırlığım altında bacaklarını
uzattı. Bir süre üzerine uzanmış şekilde kaldıktan
sonra çıktım amından. Kondomun içi döllerimle dolmuştu.
Banyoya geçip kondomu çıkarıp klozete attım. İşedikten
sonra sıcak suyu açıp yarağımı ve
kasıklarımı yıkadım.
İçeri
geçtiğimde Hicran yatakta sırt üstü yatıyordu. Siyah uzun
saçları yatağın üstüne yayılmıştı.
Gülümseyerek, "İyisin İstanbullu!" dedi. "Nerden
öğrendin?" diye sordu sonra da. "İstanbul'da sevgilim
vardı. Onunla yapardık!" dedim yanına uzanıp.
Yanaklarını okşayıp öptüm. "Kusura bakma ama hiç öyle
Eskort gibi görünmüyorsun. Seni gören çocuklu ev hanımı zanneder!"
dediğimde gülümseyip cevap vermedi. Kolundaki plastik
kayışlı küçük saate bakıp, "20 dakikan kaldı!"
dedi. "Ne 20 dakikası, 40 dakikadır mı sikişiyoruz biz?"
dediğimde, "Sürem eve geldiğimde başlar, yatakta değil!"
dedi.
Sonra da, "Bir
posta daha atar mısın?" diye sordu elini inişe geçmiş
yarağıma atıp. "Az önce dikkat ettim, götten vermişsin
belli ki. Götten yapmak istiyorum!" dediğimde, "Götten olmaz!"
dedi kuru bir sesle. "Niye, fiyata dahil değil mi?" diye sordum.
"Götten istersen bozuşuruz İstanbullu. Ama 300 daha verirsen
belki barışırız!" dediğinde, "Yok
kalsın!" dedim. Önce 31 çekmiş, sonra da amına
boşalmıştım. Üçüncü bir sefer için kendimi hazır
hissetmiyordum. Ancak Hicran yeniden kontrolü eline alıp
yarağımı okşamaya başladığında
işin rengi değişti. Sol eliyle ustaca okşuyordu
yarağımı. 31 çektirir gibiydi.
Yatağa ilk
girdiğinde, "Dudaktan öpüşmek yok!" diyen oydu, ama bu
yasağı çiğneyen de o oldu. Dudaklarıma yumulup öpmeye
başladı. Pembe ıslak dilini ağzıma sokuyor, benimkini
emiyordu. Sağ elimi memelerine attım. Onları hamur gibi
yoğururken ev hanımı kılıklı kadının
hünerlerine şapka çıkarıyordum. Ağzımı
vakumluyordu resmen. Dudaklarımı kanatırcasına emiyordu.
Tüm bunlar olurken siyah hilal kaşları zaman zaman inip
kalkıyor, alnındaki çizgiler oynuyordu.
Yarağım
yeniden kalkmış, sertleşmişti. Onu sikmek için
sabırsızlanıyordum. Hicran da bunun farkına
varmış olacak ki, yavaşça sırtüstü uzandı,
bacaklarını ayırarak klasik pozisyona geldi. Bir
çırpıda kalkıp paketten kondom çıkarıp
yarağıma taktım. Yeniden bacaklarının arasına
girdim ve yarağımı amına bastırdım. Az önceki
gibi hemencecik dibine kadar giriverdi. Amının içi fırın
gibi sıcak ve bir sünger gibi ıslaktı. Dudak dudağa deliler
gibi öpüşürken amında gidip gelmeye başladım.
Hicran'ın
elleri sırtımda, belimde, götümün yanaklarında geziniyordu.
Memeleri göğsümün altında yassılaşmıştı.
Amına pompaladıkça yatak da bizim gibi ileri geri oynuyordu.
Öncekinden daha çok zevk aldığımın farkına
vardım. Bu halde para için değil de sanki beni sevdiği için
sikişiyormuş gibiydi Hicran. Aç bir kurt gibi emiyordu
dudaklarımı, boynumun etlerini. Kollarıyla
kavramıştı beni. Belime doladığı
bacaklarıyla hapsetmişti, pompaladıkça zaman zaman havaya
kaldırıyordu onları.
Doğrulup
kalçalarından tuttum. Kaldırıp geriye doğru attı
bacaklarını. Bu pozisyonda daha hızlı ve sert sikmeye
başladım. Kendisi de bir eliyle memelerini okşarken
diğeriyle de amını ovalıyordu. Benim gibi o da zevk alıyordu
belki de. Şişkin memeleri löpürdüyordu. Ara ara uzanıp
sıkıyordum onları. Gittikçe hızlanmaya
başladığımda zevk iniltilerim çoğalmaya
başladı. Kendimden geçer gibiydim. Göz kapaklarım
seğiriyordu. Hicran'ın amının verdiği zevkle
boşalmam fazla uzun sürmedi. Yarağımda kalan son dölleri
akıttım.
Bir süre o halde
kaldıktan sonra çıktım amından. Yorulmuştum. İki
posta sikmiştim Hicran'ı, epeyce zevk almıştım.
Yanına uzanırken, "Banyo ne tarafta?" diye sordu. "Karşıda
solda!" dediğimde kalktı yataktan ve banyoya geçti. Duştan
akan suyun sesi gelirken ben de banyoya geçtim. Hicran amını ve
kasıklarını yıkıyordu. Kondomu çıkarıp
klozete attım o yıkanırken.
Birkaç dakika
sonra yatak odasına döndü. Yerde duran giysilerini büyük bir hızla
giyinmeye başladı. Başını bağlayıp
pardesüsünü de giyinince ilk geldiği andaki haline dönmüş oldu. Ben
de külotumla tişörtümü giyindim. "Ben gidiyorum İstanbullu. Ne
zaman istersen ara beni. Ama reklam çekimi için aradığını
söylemeyi unutma. Ben numara kaydetmiyorum çünkü!" dedikten sonra göz
kırpıp, "Memnun kaldın mı?" diye sordu.
"Valla
şu halinle yataktaki halin çok farklı, ama memnun kaldım!"
dedim. "İyi, müşterilerimin memnun kalması önemlidir benim
için!" dedikten sonra salondaki çantasını aldı. Siyah rugan
ayakkabılarını giyinip elini uzattı, "Memnun oldum
tanıştığıma!" dedi gülümseyerek. "Ben de!"
dedikten sonra çıktı. Camdan baktım. Ortalık
kararmıştı. Binadan çıkıp karşıya geçti.
Hızlı adımlarla başka bir sokağa girip gözden
kayboldu.
Masanın
üstündeki telefonu görünce alıp baktım. Yataktayken
yardımcım aramıştı. Geri aradım, kasa ile ilgili
bir problem için aradığını, ama hallettiğini söyledi. "Tamam!"
diyerek kapadım. Bana yazıldığını bilmeyecek
kadar boş değildim. Kasa problemi falan hikayeydi. İyi
kızdı, ama ilerde başıma bela olabilirdi. Arada bir
kendilerinin aşiret olduğunu söyleyip duruyordu çünkü. Hicran'ın
yaşattığı zevkli dakikaları düşünerek banyoya
geçtim...
Bir hafta on gün
sonraydı. Mağazada dolaşıyor, müşterilerle
ilgileniyor, zaman zaman kasaya geçiyordum. İşlerin düzene girmesi
beni memnun etmişti. Müşterilerimizin çoğu kadındı ve
nasıl yaklaşılması gerektiğini bildiğim için
yardımcı olmaya çalışıyordum. Yanında küçük bir
kızla mağazada dolaşan bir kadın çekti dikkatimi. Hicran'dı
bu. 5-6 yaşlarındaki kızın elinden tutmuş reyonlar
arasında gezinip ürünlere bakıyordu. Ben onu görmüştüm, ama o
beni fark etmemişti. Ona sadece mağazacı olduğumu
söylemiş, hangi mağazada çalıştığımı
söylememiştim.
Kız zaman
zaman mızmızlanınca onu azarlıyordu. Telefon ettiğimde
sesi gelen çocuk buydu belki de. Eve geldiğindeki pardesüsü üstündeydi,
ama altına siyah uzun bir etek giymişti. Başını da
açık sarı büyük bir türbanla bağlamıştı bu sefer.
Siyah rugan ayakkabıları yerine de topuklu yarım botlar
vardı ayağında. Ona görünsem mi, görünmesem mi diye
düşündüm bir an, ama yanında kızı varken ortaya
çıkmamın doğru olmadığını anladım.
Derken
yanımdan geçen genç bir kadın yanına gidip kendisine, "Anne."
deyince şaşırdım. Elini tuttuğu da kızı
değil, torunuydu. Para verip siktiğim kadın anneanneydi...
[Olgun]
|