Çikolata Yüzünden Seks Manyağı Oldum! (6) (Nilüfer 33 Y., İstanbul)
Akşam
eve gittiğimde yine çok yorgundum. Ama çalışmaktan çok,
sikilmekten ve boşalmaktan yorgun düşüyordum. Annem halime
acıyıp, "Kızım istersen babana söyleyim de Durmuş
beyle konuşsun, çalışma artık!" deyince, aklıma
durmuş ağadan uzak kalamayacağım geldi. "Yok anne,
alışırım zamanla, hem çalışmak istiyorum!"
dediğimde, annem, "Tamam o zaman!" dedi. Banyoya girip
yıkanırken Durmuş ağanın amımda kalan dölleri
aşağı süzülüyordu. Banyodan sonra annemle birlikte sofrayı
hazırladık. Babam bahçeden gelince beraber akşam yemeğini yeyip,
bahçedeki çardağa geçtik. Babamlar çay içiyor, biz de kardeşimle
oynuyorduk. Bir süre sonra yer minderinde uyuya kalmışım, annem
uyandırıp yatağa gönderdi.
Sabah
uyandığımda külotumda bir ıslaklık hissettim,
baktığımda kanamam vardı, adet olmuştum. Hemen annemi
çağırdım, külotumun içine bez yerleştirdik (O zamanlar
şimdiki gibi Pedler yok tabi). Kahvaltıdan sonra kahya ile
çiftliğe gittik. Öğlene kadar Durmuş ağa pek etrafta yoktu.
Ben yine öğle arası kulübeye gittim, Durmuş ağa içerideydi,
altını çıkarmış, sikini sıvazlıyordu. Beni
görünce, "Geldin mi küçük yosma! Gel gel, ağanın siki bayram
etmek için seni bekliyor! Hadi bakalım, soyun da ağan koysun yarağını
küçük amına!" deyince soyunmaya başladım.
Külodumu
çıkarınca, Durmuş ağa, "Aybaşı mı oldun
yosma? Amına koyayım sırasımıydı!" diyerek
suratı biraz asıldı. Ben, "Ne oldu ki?" dedim.
"Kız, aybaşı olmuş karı sikilmez! Ama olsun,
senin körpe vücudunun her yeri güzel, bugünlük ağzını sikerim
ben de!" deyince, külodumu çekip önüne diz çöktüm. "Hadi bakalım,
güzel bir yalayıp boşalt erkeğini, döllerimi yut kaltak!"
dedikten sonra sikini ağzıma dayayıp elleri ile
saçlarımı kavradı. İki elimle sikini kavrayıp, emmeye
yalamaya başladım. Durmuş ağanın sikini yalamak, onu
mutlu olurken görmek benim de hoşuma gidiyordu.
5-6 dakika
sonra Durmuş ağa resmen ağzımı sikmeye
başlamış, koca yarak gırtlağıma kadar girip
çıkıyor, bense sürekli ucunu yalıyordum. Durmuş ağa
daha fazla dayanamayıp, "Tatlın geliyor yosmam, ohhh, yut
tohumlarımı, iç onları, ahhh!" diye inleyerek sikini
gırtlağıma dayayıp, titreye titreye, ılık
döllerini ağzıma boşaltmaya başladı. Dölleri her
fışkırtışında yutkunmaya
çalışıyordum, ama minik ağzım hepsini almıyor,
bir kısmı dudaklarımın kenarından
taşıyordu.
Boşalması
bitince, sırt üstü sedire uzanıp, "Temizle bakalım
erkeğinin sikini!" diyerek kafamı sikine bastırdı. Ben
de sedire oturup sikini yalamaya, ucundan çıkan sıvıları
emmeye başladım. Bu tada alışmıştım, o
yüzden yaptığım iş çok hoşuma gidiyordu. Bu
sırada Durmuş ağa bir sigara yakmış, göğüslerimi
avuçlayıp bacaklarımı okşuyordu.
Durmuş ağa sigarası bitince beni yanına çekip, boynumu
göğüslerimi öpmeye, kalçalarımı sıkıp okşamaya
başladı. Bu sırada siki tekrar hareketlenmiş,
bacaklarıma değmeye başlamıştı. "Şöyle
geniş bir zamanda götünü de delip açmak lazım, onun da zamanı
geldi artık!" diye mırıldanınca, "O nasıl
oluyor ki?" dedim. Durmuş ağa bir kahkaha atıp, "Göt
deliğini sikecem yavrum! İlk başta amın gibi biraz
acır, ama sonra sen de istersin!" dedi. Ben, "Acıyacaksa
yapmayalım!" deyince, "Amını da ilk siktiğimde bir
daha istemem diyordun, şimdi sikilmeye bayılıyorsun ama minik
kaltak! Hoşuna gitmiyor mu?" dedi. "Çok hoşuma gidiyor!"
dedim. "Ne hoşuna gidiyor, söyle bakalım erkeğine,
açıkla bana hadi!" deyip kalçama bir şaplak attı.
Cilveli bir
tavırla, hoşuna gittiğini de bilerek, "Amımı
yemen, sikini içime sokman hoşuma gidiyor!" dedim. "Başka?"
diyerek göğüslerimi yalamaya başladı. "Yarağını
içimde hissetmek, beni öpmen, okşaman!" diye devam edince, "Başka
ne hoşuna gidiyor?" deyip göğüslerimi ağzının
içine alıp, kalçalarımı sıkarak iyice kendine
yapıştırdı. "Amımı sikmen, içime
akıtman!" diye mırıldandım. Durmuş ağa
kafasını kaldırıp, "Amını siktiğim, tam
istediğim gibi yetiştirdim seni, götünü de sikecem, ona da
alıştıracam seni, sik beni diye inleyeceksin!" dedikten
sonra dudaklarıma yapıştı.
1-2 dakika
sonra, "Hadi bakalım, ağanın siki kalktı, seni
bekliyor!" deyip beni aşağı bastırdı.
Bacaklarının arasına oturup, yarağını yalamaya
başladım. Durmuş ağa da belini indirip kaldırıyor,
ağzımı sikiyordu. 5 dakika geçmeden, "Iıhhhhhh,
ohhhhh, ağzının amdan farkı yok minik orospu!" diye
hırıltılı bir ses çıkartarak ağzıma
boşalmaya başladı. Boşalması bitince sikini tekrar
yalatarak temizletip, beni sedire uzattı, her yerimi öpüp
okşadı. Bu çok hoşuma gidiyordu, ama
boşalmadığım için rahatsız olmuştum.
Durmuş ağa kakıp giyinmeye başladı, "Yarın
kasabada olacam, öğlen gelme. Eğer fırsat bulursam ben seni
çağırırım!" deyip, dudaklarımdan öpüp
çıktı. Üzerimi giyindikten sonra akşama kadar
çalıştım. Akşam ev her zamanki gibiydi. Ertesi gün ben
çiftliğe gittiğimde, Durmuş ağa çoktan kasabaya gitmişti.
O gün onu hiç görmedim. Sonraki gün de çiftliğe gelmemiş, kasabada
kalmıştı. Onu görememek bende huzursuzluğa neden oluyor,
vücudum bir erkeğin dokunuşlarına ihtiyaç duyuyordu. Bu
yaşımda Durmuş ağa beni erkek düşkününe
çevirmişti. Seksle erken yaşta tanışmanın bir
sonucuydu bu sanıyorum.
Onun döllerini yutmamdan 3 gün sonra, sabah çiftliğe gittiğimde
Durmuş ağayı görünce çok mutlu oldum. Bir süre sonra beni
yanına çağırıp, "Kasabada işlerim vardı, 3
gündür acayip azdım. Bugün seni kasabadaki eve götürecem,
çağırtınca gel!" deyip uzaklaştı. Saat 11:00 gibi
ben kasalara etiket yapıştırırken, kahya gelip, "Durmuş
Bey seni çağırıyor kasabaya, Hülyayı okula kayda
gideceksiniz!" dedi. Avluya gittiğimde, Hülya arabaya binmiş,
Durmuş ağa ile karısı da arabanın yanında
duruyorlardı. Yanlarına gidince, Zeliha teyze, "Kızım
Hülya'yı okula kayıta gidecez, sen de gel, arkadaş olursun!"
dedi.
Ben arkaya Hülya'nın
yanına oturdum ve yola çıktık. Yol boyunca arkada hülya ile
şakalaşıp oynadık. Kasabaya varınca önce okula gittik,
işlemlerin ardından okul müdürü okulu ve yatakhaneleri gezdirdi. Hülya
sürekli, "Burası çok güzel, yaşasın!" falan diyor, bu
da beni çok etkiliyordu. O an aklımdan Durmuş ağayı memnun
edince istediklerimi alıyor, eğer onu çok memnun edersem belki beni
de buraya gönderir diye düşünceler geçiyordu.
Okuldan çıktıktan sonra, Durmuş ağa, "Hanım sen
kızı al, okul alışverişini yapın, ben de Nilüfer'le
Hal'e gideyim, ona da üç beş parça bir şeyler bakalım
sevaptır. 2 saat sonra meydandaki lokantada buluşalım!"
dedi. Zeliha teyze Hülya'yı da alıp uzaklaşınca,
Durmuş ağa, "Hadi bakalım!" deyip beni kolumdan
tuttuğu gibi hızlı hızlı yürümeye
başladı. Birkaç dakika sonra kasabadaki eve gelmiştik. Eve
girer girmez Durmuş ağa beni kucakladığı gibi üst
kattaki yatak odasına götürdü.
Beni çırıl çıplak soyup yatağa uzattıktan sonra, kendi
de soyunup yatağa girdi. "İki saat süremiz var, o güzel götün
bağırta bağırta yaracam bugün!" dedikten sonra deli
gibi her yerimi öpüp okşamaya başladı. Onun
dokunuşları ve öpüşleri o kadar hoşuma gidiyordu ki,
kısık kısık inleyip duruyordum. Sonra dizlerinin üstüne
doğrulup sikini ağzıma dayadı. Yarağın kokusunu ve
tadını öyle özlemişim ki, hemen sarılıp
ağzıma soktum. Bu sırada Durmuş ağa göğülerimi
sıkıp leblebi gibi şişmiş uçarını
parmakları ile kıstırıp oynuyordu.
Birkaç
dakika sonra beni ters çevirip domalttı, bu şekilde amımı
siktirmeye alıştığımdan, kalçalarımı havaya
dikip beklemeye başladım. Yataktaki yastıkları üst üste
koyup göbeğimin altına yerleştirince, kalçalarım iyice
havaya kalktı. İki eliyle kalçalarımı ayırdıktan
sonra biranda dilini kalçalarımın arasında hissetmemle irkildim.
Durmuş ağa göt deliğimi yalamaya başladı. İlk
başlarda garipsemiş ve huylanmıştım, ama bir süre
sonra çok hoşuma gitmeye başladı. Durmuş ağa, "Ohhh,
nokta kadar deliğin var, tek tüy yok götünde orospu, sikilmez mi bu göt,
amını yardığım gibi bunu da yaracam!" diye
söylendikten sonra deliğimin ağzında bir serinlik hissettim.
Durmuş ağa işaret parmağının ucuna krem
sürmüş, götümün deliği ile oynamaya başlamıştı.
Bir süre sonra parmağı usulca içime kaymaya başladı.
Aynı zamanda da kalçalarıma öpücükler konduruyor, diğer eli ile
vücudumu okşuyordu. Parmak götümde ilerledikçe canım yanmaya
başladı. "Acıyor!" diye başımı çevirip
ona baktığımda, "Acıyacak tabi yosma, ufacık
deliğin var, birazdan yarağı yiyince sakın
bağırma, alışırsın bir süre sonra!" dedikten
sonra parmağını içimde oynatmaya başladı. Çok geçmeden
götüm parmağa alışmış ve hoşuma gitmeye
başlamıştı. Sonra deliğimin ağzında bir
gerilme hissettim, ikinci parmağını sokmuştu. Biraz
canım yanmış, ama kısa süre sonra tekrar vücudumu kaplayan
sıcaklığın etkisi ile kıvranmaya
başlamıştım.
Beş dakika sonra parmaklar götümden usulca çıktı. Kafamı
çevirip arkaya baktığımda, Durmuş ağa eline
aldığı kremi damarları iyice şişmiş
yarağına sürüyordu. Bense birazdan başıma geleceklerden
habersiz öylece bekliyordum. Durmuş ağa kremi sikine iyice
yaydıktan sonra, "İki parmağımla iyice açtım, ama
yarağı yiyince yinede acıyacak, kendini kasma meleğim!"
dedi. Kocaman elleri ile minik kalçalarımı sıkıca
kavrayıp, götümün yanaklarını iyice ayırdıktan sonra, sikinin
kafasını göt deliğime dayadı. Yüklenmesi ile götümün
deliğinin yırtıldığını sandım. Acıyla,
"Yandım anaammm, acıyorrr!" diye bağırmaya
başladım. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Kendimi ileri
kaçırmak istedim, ancak altımdaki yastıklar ve kalçalarımı
sıkıca kavramış olan eller buna müsaade etmedi.
Durmuş ağa bir süre hiç kımıldamadan öylece
bekledi. Bu sırada acım biraz hafiflemişti, ama halen göt
deliğimde müthiş bir yanma ve sızı vardı. Çok geçmeden
Durmuş ağa minik hareketlerle belini oynatmaya başladı. Her
hareketinde sikinin biraz daha götümün içine yerleştiğini
hissediyordum, ama götümün acısından hiçbir şey
düşünemiyordum. Bu işkence 10 dakika kadar sürdü, kasıklarını
kalçalarımda hissetmemle, Durmuş ağanın, "Ohhh,
dibine kadar geçirdim götüne orospu!" diye inlediğini duydum. Koca
yarak karnıma dayanmış, sanki göbek deliğimden
çıkacakmış gibi hissediyordum.
Durmuş
ağa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra ellerini uzatıp minik
göğüslerimi kavrayıp sıkmaya, enseme boynuma öpücükler
kondurmaya başladı. "Minik kaltak, bütün deliklerini açtım,
şimdi tam karı oldun. Senin körpe vücudunu zevk bahçem yapacam.
Sikime köle yapacam seni!" dedikten sonra sikini usulca geriye çekip,
tekrar çok yavaş ileri itip biraz bekledi. Bu hareketi 1-2 dakika bekleye
bekleye tekrarladı.
"Alıştın mı minik yosmam, acın geçti
mi biraz?" dedi. "Götümün deliği çok yanıyor!"
diye cevap verdim. "Alışacak yosmam, alışacak yarak
yemeye!" dedikten sonra minik kalçalarıma birkaç tokat atıp, bir
eli ile belimden kavrayıp, diğer eliyle de amımı
okşamaya başladıktan sonra hareketlerini hızlandırarak
götümü sikmeye başladı. Birkaç dakika sonra götümün
acısını unutmuştum ve vücudum götümdeki sikin ve
amımdaki elin arasında şehvet denizinde yüzmeye
başlamıştı. Bunu fark eden Durmuş ağa, "Keyife
geldin değil mi kaltak! Götünü siktir ağana, vur
kalçalarını erkeğinin sikine!" dediğinde, "Çok
güzel erkeğim, çok güzel sikicim, uçuyorum, ahhh, ıhhh!" diye
inlemeye ve kalçalarımı sikine bastırmaya
başlamıştım.
Durmuş
ağa hızlanmış, kasıkları kalçalarıma
çarparken 'Şak, şak, şak!' diye sesler çıkartıyor,
taşakları amımın dudaklarına çarparken eli ile
amımı okşuyor, diğer eli ile kalçalarımı
sıkıp, tokatlıyordu. Vücudum daha fazla bu istilaya
dayanamadı, deli gibi titrerken, "Sik beni ağam, sik beniiii,
çok güzellll, sik götümü, ahhh!" diye bağırarak
boşalmaya başladım. Bu sırada Durmuş ağa arkamda
hareketsiz kalmış, ben kendim ileri geri sallanarak,
kalçalarımı kasıklarına vurarak, çalkalayarak, resmen kendi
kendimi sikiyordum.
1-2 dakika sonra üzerime abanarak minik göğüslerimi sıkıca
kavrayıp, "Ohhh, ıhhh!" diyerek götüme boşalmaya
başladı. Ben halen önünde ileri geri sallanmaya devam etmeye
çalışıyordum. Boşalması bitince belimin altındaki
yastıkları çekip attı, ben yatağa uzanırken,
Durmuş ağa da götümden çıkmadan üzerime uzandı.
Altında nefessiz kalmıştım. Sikinin götümün içinde kalp
gibi atarak, yavaş yavaş yumuşamaya
başladığını hissediyorum. Durmuş ağa sikini
usulca götümden çekip, yana devrildi, bu sırada içimi bir serinlik
kapladı.
Boşalmanın
verdiği haz geçmeye başladıkça göt deliğimin
acısını ve yanmasını tekrar hissetmeye
başladım. Ben de yan dönüp yattım ve "Götüm yine
acımaya başladı!" dedim. Durmuş ağa suratında
bir sırıtma ile, "O kadar olacak, o daracık götü sike
alıştırmak öyle kolay mı?" dedikten sonra sikini
sıvazlamaya başladı. "Bugün yarın acır, sonra
geçer! Sikile sikile amın gibi açılır, alışır! Sana
bir krem verecem, onu sürersin, acını alır!"" dedikten
sonra banyoya gitti.
Bense
bacaklarımı karnıma toplayıp yatakta yatmaya devam ettim.
Götüm kapanmaya çalıştıkça gaz çıkarır gibi sesler
çıkartıyor bu sırada içimdeki döller kalçalarımın
arasına çıkıyordu. Götümü sikerken göğüslerimi ve
kalçalarımı o kadar çok sıkmıştı ki,
göğüslerim kalçalarım resmen mosmor olmuştu. Durmuş
ağa banyodan çıktıktan sonra beni de banyoya sokup yıkadı.
Vücudumu hem yıkıyor, hem de okşuyordu. "Ah ulan vakit olsa
götüne bir daha koyardım, ama şimdi çıkmalıyız!"
dedikten sonra dudaklarıma yapıştı. Bir süre daha öpüp
okşadıktan sonra, kurulandık ve giyinip evden çıktık...
[Nilüfer]
|