Evlenince Kocamın Seks Sapığı Olduğunu Öğrendim! (3) (Müjgan 31 Y., Ankara)
Küvetin içinde
ayakta birbirimize sarılmış tutkulu bir şekilde
öpüşmeye devam ederken, götümden döller süzülerek bacaklarımdan
aşağı akıyor ve ben büzüğümü zorla kapalı
tutuyordum. Büzüğümü kasmayı bıraksam götümdeki döllerin
püsküreceğinden çekiniyordum. Ki fazla tutamadım ve osurukla
karışık döller püskürmeye başladı. Kendimden
iğreniyordum, utancımdan ölebilirdim, ama kocam, "Woauww!
Harikasın aşkım! İşte bu! Ben bunu seviyorum!
Sıkma kendini, doğal ol benim yanımda! Arkanı dön,
ıkın!" diyerek, nerdeyse sevinç naraları atacaktı.
Benim iğrenç olarak nitelediğim bir şeyin kocamın çok
hoşuna gitmesine bir anlam veremiyordum. Arkamı döndürüp, götümden
döllerin çıkmasını incelemeye başladı.
Götümden son
döller püskürüp, osuruklarım bitince, "Dur
karıcığım, götünü yıkayalım!" diyerek
hortumu eline aldı. O anda, "Götüme sokma hortumu!" diye
bağırdım. "Tamam aşkım,
sokmayacağım!" diyerek hortumun ucuna süzgeci takıp suyu
açtı ve götüme tuttu. Götümü güzelce sabunlayıp duruladıktan
sonra yarağını da yıkadı ve suyu kapatıp havluya
uzandı. Önce beni kuruladı, sonra kendi de kurulandı ve küvetten
çıktık. Ben aynanın karşısında kendime bakarken,
o da arkamdan sarılmış, aynadan bana bakarak göğüslerimi
okşuyor, durmadan, ne kadar güzel olduğumu, beni nekadar çok
sevdiğini, bana aşık olduğunu söylüyordu. Kocamın bana
bu şekilde iltifat etmesi tüm kızgınlığımı
unutturuyordu.
Açlıktan
midem guruldamaya başlamıştı, "Aşkım, çok
acıktım, midem kazınıyor!" dediğimde, "Tamam
karıcığım, sana şimdi kahvaltı
hazırlarım!" dedi. "Yok aşkım, ben
hazırlarım biricik kocama!" dedim. Banyodan çıkınca
ben yatakodasına yönelmiştim, elbiselerimi giymeyi düşünüyordum
ki, "Nereye aşkım, mutfak bu tarafta!" dedi. "Ee,
giyinmeyecek miyiz?" dedim. "Ne giyinmesi aşkım? Giyinmek
yok! Bundan sonra evde yalnızken hep çırılçıplak
olacağız!" diyerek mutfağa götürdü beni. "Üff yaa,
oğlum sen valla sapıksın!" diye hayıflana
hayıflana, çırılçıplak bir şekilde kahvaltı
hazırlamaya koyuldum. Kocamsa tam arkamdaki sandalyeye oturmuş,
götüme bakarak kaldırdığı yarağıyla oynuyordu.
Biraz
birşeyler yeyip karnımızı doyurduktan sonra, bal kavanozunu
aldı ve benim şaşkın bakışlarım
eşliğinde ayağa kalkarak yarağını kavanoza
daldırdı. Sonra da yarağını kavanozdan
çıkarıp ağzıma dayadı yalamam için. "Yaa yapma,
baldan da iğrendirme beni!" desem de, tepemde dikilmiş,
"Hadi aşkım, fantazi yapıyoruz şunun
şurasında, kırma beni, yala!" diyerek ısrar etti.
Birşey diyemedim ve yaladım. Fena da değildi hani ballı
yarak yalamak. Daha sonra da kavanozdan göğüslerime bal akıttı
ve göğüslerimi yaladı. Göğüslerimden sonra aynı şeyi
amımda da yaptı. Her nekadar vücuduma döktüğü balın hepsini
yaladıysa da, göğüslerimin ve amımın yapış
yapış olduğunu hissediyordum.
Kahvaltı
masasını o halde bırakıp tekrar kısa bir duş
aldık ve çırılçıplak vaziyette salona geçtik. Evin içinde
yalnızken çırılçıplak dolaşma konusunda kocamla
boşu boşuna tartışıp sinirlerimi bozmak istemiyordum
artık. Salondaki koltuk takımının üçlü koltuğu
açılınca yatak oluyordu. Onu açtı, yatak şekline getirdi.
Diğer koltuklardan birkaç yastık alıp, "Hadi uzan, sana bir
sürprizim var!" dedi. Merak etmiştim sürprizini, uzandım. Kocam
televizyonu açtı. Nefret ettiğim magazin programlarından biri
oynuyordu. "Sürprizin bu mu? Parasızlıktan balayına
gidemiyoruz diye, 40 yıllık evliler gibi evde oturup televizyonda
saçma sapan programlar mı seyredeceğiz?" dedim.
"Yok yok, bambaşka
şeyler seyredeceğiz!" diyerek televizyonun attındaki
dolabı açtı. 3 rafta da düzgünce dizilmiş yüzlerce DVD
vardı dolapta. En üst sıradan ilk 8-10 tanesini alıp yanıma
getirdi, kucağıma yaydı hepsini, "Bunları
seyredeğiz!" dedi. DVD'lerin kapaklarında sadece göğüsleri
açık kadın resimleri vardı. Anladığım
kadarıyla filmlerin hepsi de pørnø idi. Daha önce hiç pørnø
izlememiştim. Merakla kapaklarını incelemeye başladım.
Kocam da her incelediğim DVD hakkında açıklama yapıyordu,
"Bu Götten sikişli, bu Zencili, bu Gruplu, bu İşemeli, bu
Göte çift yaraklı, bu Büyük yaraklı..." diye. Doğrusu
ilgimi çekmişti, "Dolaptakilerin hepsi de mi pørnø?" diye
sordum. "Evet, hepsi de!" deyip, bir 8-10 tane daha getirdi kucağıma
yaydı...
Böyle böyle tüm
arşivi gösterip, konularını açıkladı. Bazılarını
açıklarken, "Bunları teyzeoğlu Almanya'dan getirdi!"
diyordu. Travestili olanlar, Biseksuel olanlar, Sadece Erkek Erkeğe
olanlar, Kadınların takma yarakla birbirlerini ve Erkekleri
siktikleri, Ensest konulu falan... Çeşit çeşit yüzlerce pørnø film
vardı. "Hangisinden başlayalım, seç birini!" dedi.
Okadar çoktu ki, hangisini seçeceğime karar veremedim, "Ne bileyim,
güzel olan birini seyredelim..." dedim. "Tamam, en hafifinden
başlayalım ozaman!" diyerek birini aldı ve DVD-Playere taktı.
Kumandayı alıp geldi, yanıma uzandı. İlk defa pørnø
seyredeceğim için çok heyecanlıydım.
Film
başladığında çok şaşırmıştım,
ne bileyim hemen daha ilk sahne sikişmeyle başlamıştı,
hiç konuşmdan, sadece 'Ahh, uhh, ohh, mhhh!' sesleri çıkararak. Adam
kadını amından biraz siktikten sonra ağzına veriyor,
biraz yalattırıp bu sefer götüne sokuyordu. Filmde de olsa ilk defa kendimizden
başka bir çiftin amını, yarağını ve
sikişmelerini görüyordum. Hayret ettiğim şeyse, kadın
adamın o kocaman yarağını köküne kadar ağzına ve
bütün deliklerine zorlanmadan alıyordu. Adam kadını sikerken
yatakodasının kapısında amını ve göğüslerini
okşayan hizmetçi kadını görüyor ve el işaretiyle
yanlarına çağrıyor. Hizmetçi yatağa gelince, adam
yarağını siktiği kadının götünden çıkarıp,
hizmetçinin ağzına veriyor...
Sonra adam
hizmetçiyi sikerken, şöför de (nerden çıktıysa!)
yarağını sıvazlayarak yatağa geliyor ve direkt
diğer kadının ağzına veriyor, sonra da domaltıp
sikiyor. Bunların pozisyon değiştirerek ve ahlayarak ohhlayarak,
hiç konuşmadan sikişmeleri bir 20-25 dakika sürdü. En sonunda
erkekler sırtüstü yatakta yatarken, kadınla hizmetçi paralel olarak bunların
yaraklarını yalayarak boşattılar.
O sahne bitince,
ekran bir iki saniye karardı, sonra hemen başka bir konuya geçti
(konu denirse buna!). Bir Villanın bahçesinde, havuzbaşında
çırılçıplak yatan bir sarışın kadın, iki
tane hayvan gibi Zencinin yaraklarını yalıyordu. Zenci
yarağını da ilk defa görüyordum. Hakikaten Zenciler
hakkında anlatıldığı gibi manyak birşeydi
yarakları, ölüsü bile kolum kadar vardı. Kadın bir
yarağı iki eliyle kökünden tutuyor ve halen yarısı yukardan
sallanıyordu.
Ben filme, daha
doğrusu Zencilerin yarraklarına konsantre olmuşken, kocam
sulanmış amımı okşamaya başladı. Kafamı
çevirip kocamın yarağına baktığımda,
yarağı kazık gibi olmuş ve ucundan ön svıları
gelmeye başlamıştı. Birşey demeden beni dörtayak
domalttı ve arkama geçti. Yarağını amımın
dudakları arasına sürtüyor, fakat sokmuyordu. Meğerse biraz
sonra Zencilerin o sarışın kadını tost
yaptıkları sahneyi bekliyormuş. Zenciler kadını
aynı anda amdan götten sikmeye başladıklarında, kocam da
benim amıma geçirdi yarağını ve beni sikmeye
başladı...
İtiraf
etmeliyim ki, kocam da, ben de daha azgın bir şekilde
sikişiyorduk şimdi. Hem filmi izliyor, hem sikişiyorduk. Benim
heycandan ağzım dudağım kurumuşken, kocam beni
sikerken sürekli konuşuyor, "Hah işte öyle, geçir koçum, kökleyin,
parçalayın, dağıtın orospunun amını götünü!"
diyordu...
Çok geçmeden
ikimiz de inleye inleye, aynı anda boşaldık. Bizim
sikişmemiz yoğun fakat kısa sürmüştü, ama filmdeki Zenciler
o sarışın kadını en az yarım saat kadar daha
siktiler, finalde de ağzına yüzüne boşaldılar.
Kocamla o gün gece
geç saatlere kadar 5-6 film daha seyrettik ve iki kere de sikiştik.
Artık dermanımız kalmayınca, salonda
yattığımız yerde uyumaya karar verdik. Yatakodamıza
gidecek halimiz yoktu. Birbirimize sarılmış halde yatarken kocam
filmler hakkında düşüncelerimi sordu. Çok şey düşündüğüm
halde, kocama sadece, "Çok ilginç!" dedim. Filmleri seyredince (ki
daha hepsini seyretmemiştim!) bir şeyin kesin farkına vardım,
kocamla seks hayatımız diğer evli çiftlerinki gibi 'Normal' olmayacaktı!
[Müjgan]
|