|
Obez Karım! (3) (Fırat 35 Y., İstanbul)
Birlikte banyoya
geçtik. Aşağıdaki eski ve kötü banyodan sonra bizim banyo Elif'e
cennet gibi geldi. Karı koca duşakabinin içine girip
yıkandık Elif'in koca cüssesi nedeniyle biraz zor olsa da.
Kurulanıp yatak odasına döndük.
Yatağa
uzanacakken elinden tuttum ve ayakta sarıldım. Götünün
yanaklarını avuçlarken dudaklarından öpmeye başladım.
Başımı iki elinin arasına almış,
karşılık veriyordu. Şişkin memeleri çıplak
göğsüme baskı yapıp beni geri itiyordu resmen. Yarağım
yeniden kalkmaya başlamıştı. Ama ikinci bir sikişme
için kendimi toplamaya ihtiyacım vardı. O zaman yardımıma
Elif yetişti. Öpüşmemiz sona erdiğinde ona, "Biraz bir
şeyler yesek fena olmaz!" dedim. "Tamam, sen nasıl istersen. Sen
salona geç, ben geliyorum!" dedi. Annemin bana gerdek gecesi için
aldığı atlet ve külotla pijamaları giyinip salona geçtim.
Birkaç dakika
sonra Elif geldi. Bambaşka bir haldeydi. Kalçalarına gelen
kırmızı tül bir gecelik giymişti. Altında ise siyah
tanga külot vardı. Memeleri kırmızı tülü delecek gibiydi.
Gecelik büyük beden olsa da Elif'in koca vücudu için bile küçük
kalmıştı. Tanganın üçgen ön kısmı amını
ancak kapatabiliyordu. İpli arkası ise götünün kocaman yanakları
arasında kaybolmuştu.
"Nerden aldın
bunu? Kim aldı?" diye sordum. Gülümseyerek, "Annen aldı
çarşıdan, sevdin mi?" deyince "Çok sevdim, çok güzel olmuşsun!"
dedim ve önüne gidip dudaklarından öptüm. Bu kez salonda ayakta
ateşli bir öpüşme yaşadık. Elif beni
şaşırtıyordu bu gece. Tesettürlü dini bütün annemin böyle bir
şey alması da ilginçti. Kadının aklının böyle
şeylere de ermesi şaşırttı beni.
"Sen bekle!"
diyerek mutfağa geçti. Az sonra elinde bir kavanoz ve kaşıkla
geldi. "Ne bu?" diye sordum. "Kuvvet macunu, annem yaptı senin için.
İçinde faydalı bir sürü şey var. Hadi bundan ye biraz!" dedi ve
kapağını açıp kaşığı içine
daldırdı. Kuvvet macunluk bir şeyim yoktu ama Elif'i
kıramadığım için kaşıktaki macunu yedim.
İçinde fındık, fıstık, badem, üzüm, bal, pekmez akla
gelecek ve kuvvet yapacak her şeyin olduğu bir bulamaçtı bu ve
doğal olarak tatlıydı. Ama biraz limona benzer bir tadı da
vardı. Birkaç kaşık yerken Elif de iki kaşık attı
ağzına. Demek kaynanam benim için kuvvet macunu hazırlamıştı.
Hangi kaynana damadına kuvvet macunu hazırlardı?
Şanslıydım bu konuda. Macunun üstüne bolca su içtik.
Elif yanıma
oturdu. Koltuktan çatır çutur sesler gelirken şişkin memelerini
tül geceliğinin üstünden aşırdım ve uçlarını
emmeye başladım. Elif saçlarımı okşuyordu bu
sırada. Şişkin memelerini avuçlayıp sıkıyor,
uçlarını emiyordum durmadan. Yediğim macunun etkisi kendini
göstermeye başlamış gibiydi. Yarağım hareketlenmeye
başlamıştı.
Memelerini emmeyi
bıraktım ve kucağıma oturmasını istedim.
"Dizlerin ağrır!" dedi Elif bana zarar vermek istemediğini belli
ederek. "Ağrımaz, hadi gel!" dedim karşılık olarak.
Ayağa kalkıp kalın kütük gibi bacaklarını
ayırdı ve kucağıma oturdu zor da olsa. Ağrımaz
demiştim ama yanılmıştım. 150 kiloluk bir yük
kucağımdaydı. Kalın belini ve sırtını
okşarken götünün yanaklarını avuçladım. Gecelikten çıkardığım
memelerini emmeye başladım yeniden.
Elif rahat etmem
için dizlerinin üzerinde doğruldu biraz ve
ağırlığını üzerimden çekti. Kocaman beyaz göt
yanaklarını sıkıyor ve ufak tokatlar atıyordum.
Tanganın ipli arkasını çekiyordum. Elif başımı
ellerinin arasına almıştı. Yüzümü koca memelerinin
arasına aldım, yüzümü sürdüm uçlarına. Koltuğun
gıcırtıları devam ediyordu. Babamın zamanından
kalma eski ama sağlam koltuklardı, ama yine de Elif'in
ağırlığına dayanmaları zor oluyordu.
Yarağım
kalkmış ve göbeğimle karnı arasında
kalmıştı. Ona yeniden ağzına almasını
söylediğimde, "Tamam!" diyerek kalktı üstümden. Önümde dizlerinin
üzerine çöktü ve domaldı. Bacaklarımı ayırıp
yarağımı kavradım. Elif biraz doğrulup ideal pozisyona
geldikten sonra yarağımı aldı ağzına. Yavaş
hareketlerle başını kaldırıp indirerek
yarağımı emiyordu. Dilinin ve zaman zaman dişlerinin
yarağımın kafasına ve gövdesine dokunuşları
oluyordu. Uzun kumral saçlarını çekiyor, onları yünleri
ayırır gibi ayırıyordum. Elleri dizlerimdeydi. Kalın şişman
gövdesi de başı gibi aşağı yukarı oynuyordu.
Götünün arasında kaybolan tanganın ipi sanki kopacakmış
gibi gerilmişti.
Ela gözlerini ara
ara kaldırıp bakıyordu bana. "Çok güzel, devam et!" diyerek onu
cesaretlendiriyordum. İlk boşalmamın üstünden fazla zaman
geçmemişti o yüzden kendime hakim olup kontrol etmem daha kolaydı.
Bunun için geciktirici sıkmama da gerek yoktu.
Elif'in saksosuyla
daha da şişip büyümüştü yarağım. Yeniden sikmek için
her şey hazırdı. Yatak odasına dönmek istemediğim için
salonda yapacaktım. Elif'e durmasını söyledim. "Tamam!" diyerek
kalktı koltuktan destek alarak. "Burada yapalım!" dediğimde, "Tamam,
nasıl istersen!" dedi. İtiraz etmemesi hoşuma gitti. Ona
koltuğun üstüne çıkıp domalmasını söyledim. Dizlerinin
üzerinde koltuğun üzerindeydi az sonra.
Arkasına
geçip tangasının ipli arkasını çektim ve amına soktum
yarağımı. Şişkin ve sulu amının içi
sımsıcaktı. Geciktirici ve kondomun etkisiyle bunu
hissedememiştim. Amının pembe etleri yarağımı
yakıp kavuruyordu resmen. Elif de bundan büyük keyif almış
haldeydi. Derin bir inilti dudaklarından dökülürken, "Hoşuna gitti mi?"
diye sordum. "Çookk, ne olur kondom kullanma bundan sonra, böyle yap!" dedi
mırıltıyı andıran bir sesle. Benden daha çok zevk
almıştı şişman karım.
Amında gidip
gelmeye başladım. Acelem yoktu ve amının her bir
noktasını hissetmek, zevkine varmak istiyordum. Tanganın
sıyırdığım ipini parmaklarıma dolayıp
çekiştiriyordum. Yarağım amındayken tanga da amına
sürtünüyordu bu şekilde. Elif yine götünü oynatmaya başladı ileri
geri. Eski koltuktan çat çut sesler geliyordu bu sırada. Durdum ve onun
kendini yarağıma bastırmasını izledim. Devasa götünün
yanakları arasında kaybolan amına girip çıkıyordu
yarağım hareketleriyle. Beyaz göt yanaklarını
avuçlayıp sıktım ve öncekinden daha şiddetli tokatlar
attım.
Elif iniltilerini
çoğaltmıştı, gözleri kapalı halde amını
yarağıma yaslayıp duruyordu. Sırtındaki uzun
saçlarını tutup çektim, adeta ata binen bir jokey gibiydim.
Saçlarını çektikçe başını kaldırıp geriye
atıyordu ama iniltilerine hiç ara vermiyordu. Amının içi
vıcık vıcık olmuştu. Yarağım içinde gidip
geldikçe üzeri koyu krem bir sıvı ile kaplanmış gibiydi.
Elif'in dolgun vücudu am suyu salgılamakta da cömertti. Osuruğa
benzeyen sesler eşliğinde sıvının miktarı her
geçen saniye artıyordu. Ancak aklımda yine götü vardı.
Ona
durmasını söyledim. Yarağımı çektim amından ve
iki elimle ayırdığım göt yanaklarının
arasında beliren göt deliğine bastırdım. Götünün
kızlığı gitmişti o nedenle şimdi
yarağımın girmesi daha kolay oldu. Göt deliği gittikçe
genişleyip açılırken yarağım gözden kayboldu. Sonunda
nerdeyse taşaklarıma kadar götündeyken bütün salonu çınlatan bir
inilti çıktı ağzımdan. Kendimi kaybetmiş gibiydim
boşalmasam da. Olduğum yerde sağa sola adım attım.
Elif ise sakindi. Başını arkaya çevirmeye
çalışıyor ama kütük gibi kalın ensesi buna engel oluyordu.
"Acıdı
mı?" diye sorduğumda, "Azıcık!" dedi. Belimi ve götümü
oynatarak götünde gidip gelmeye başladım. Götünün
sıkılığı ve darlığı amından daha fazla
zevk almamı sağlıyordu. Bu sırada Elif'ten beklenmedik bir
hareket geldi ve sol elini alta atıp amını okşamaya
başladı. Götünden sikilirken kendisi de amını
parmaklıyordu.
O zaman plastik
yarak alma fikri geldi. O tip bir yarakla hem götünü hem de amını
aynı anda sikmiş olacaktım. Üstelik benimkinden daha büyük ve
kalın bir tane olursa Elif'in de hoşuna gidebilirdi bu. İlk
fırsatta internetten bir tane almaya karar verdim.
Elif'in
amını parmaklaması çok hoşuma gitti. Kendini ilk geceden
kapatmamış, her şeyi bana bırakmamıştı.
Yatakta kütük gibi yatabilirdi de ama öyle yapmamıştı.
Küçüklüğünden beri tanıdığım Elif yıllar içinde
çok ama çok değişmiş, kendini geliştirmişti.
Göt deliğinin
içinde rahatça gidip geliyordu yarağım. Üstelik Elif'in amındaki
elinin hareketlerine ve "Uhhh, çok güzell, devam ett, sik benii, uhhh, sik
beniii!" sözlerine bakılırsa fazlasıyla zevk alıyordu.
Götüne giren yarağım onu coşturmuştu resmen.
Geciktiricinin ve
kondomum olmamasının verdiği hisle aldığım zevk
katlanmıştı ama boşalmaya yaklaşıyordum. Böylesi
bir götü sikerken ikinci boşalmamı geciktirmekte zorlanıyordum.
Boşalmaya yaklaştıkça hareketlerimi hızlandırdım.
Götüne daha hızlı ve sertçe girip çıkıyordu
yarağım.
Elif'in iniltileri
çoğalmış, kendini kaybetmişçesine amını parmaklar
hale gelmişti. Göt yanakları ve kalçaları titremeye
başlamıştı yine. Öndeyse kocaman memelerinin
sallanışlarını büyük bir zevkle izliyordum. Sonunda
sarsıla sarsıla iliklerime kadar hissederek boşaldım
götüne. Göt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyor, tokatlar
atıyordum yine.
Bir süre
boşaldığım halde götünde bekledim. Son döl damlası
yarağımdan çıkana kadar kaldım götünde ve sonra
çıkardım. Götünün ağzı yine kızarmıştı.
Akan bir miktar döl göt deliğinden amına doğru süzülüyordu.
Hemen sehpanın üstündeki kağıt mendili alıp akan dölleri
sildim. Elif yavaşça doğruldu. Kendini tutamayıp koltuğa
birden oturunca koltuğun ön ayakları havalanıp arkasındaki
duvara çarptı, ayaklar parke zemin üzerine büyük bir ses çıkartarak
düşerken, "Ayyy!" dedi korkuyla.
Obez
karımın götüne bir gecede ikinci kez boşalmıştım.
Yeniden banyoya geçtik el ele ve yıkandık kısa bir süre. Kuvvet
macununa rağmen üçüncü sefer için gücüm kalmamıştı, Elif de
yorulmuştu. Yatak odasına dönüp girdik yatağa ve karı koca
birbirimize sarılarak uyuduk...
Sabah
uyandığımda Elif yanımda yoktu. İçerden annemle Emine
Ablanın sesleri geliyordu. Saat 11:00 olmak üzereydi. Giyinip içeri
geçtim. Kahvaltı hazırlıyorlardı. Elif'in yüzünde güller
açmıştı, annem ve Emine Abla da öyleydi. Emine Abla, "İyi
uyudun mu damat bey?" diyerek takılırken, "Uyudum uyudum!" dedim.
Gene sutyensizdi. Şişkin memelerinin etli uçları mor renkli
kazağının ve turkuaz renkli ince yeleğinin altından
belli oluyordu.
Birlikte güzel bir
kahvaltı yaptık. Emine Abla arada sırada annemin deyimiyle abuk
subuk konuşup kendince şakalar yapıyordu. Bazı
şakalarına, Elif, "Anne yemeğini ye Allah aşkına!"
diyerek karşı çıkmak zorunda kalırken ben ses etmedim.
Ancak, "Macunumu beğendin mi damat?" diye sorunca kendimi tutamayıp,
"Beğendim beğendim, şundan biraz da Halis Amcaya yedir de
ayağa kalksın adam!" dedim.
Sözlerim
soğuk duş etkisi yarattı, Emine Ablanın gülen yüzü birden
ciddileşir gibi oldu, ancak sonra yeniden gülmeye başladı. "Ben
ona ne macunlar yedirdim ama ıııhh, bana mısın demedi,
fayda etmedi hiçbiri!" dedi. Annem, "Tövbe tövbe!" diyerek
başını sağa sola sallarken Elif'in de yüzü
kızardı.
Kahvaltı
sonrası yeniden yatağa döndüm. Yarım saat kadar sonra Elif geldi
içeri. Annem ve Emine Abla aşağı inmişler, yeniden evde
baş başa kalmıştık. Yatak
toplanmamıştı, dün gecenin izleri üzerindeydi. Perdeler de
çekiliydi. Elif bir şey dememi beklemeden soyunmaya başladı. Bol
ve uzun siyah eteğini indirip kırmızı uzun kollu bluzunu
çıkarttı. Dün akşam üstünde olan sutyen ve külotu vardı
üstünde. Sutyenini açmamı istedi. Büyük bir keyifle yerine getirdim bunu.
O külotunu çıkartıp yatağa girerken ben de soyundum. Az sonra da
yanında yerimi aldım.
Dün gece iki kez
götüne boşalmıştım. Elif bu kez amına boşalmam
için adeta yalvarmaya başladı. "Ertesi gün hapı
alırım, ne olur aşkım, o şekilde yapmanı
istiyorum, daha çok zevk alıyorum öyle, seni daha çok hissetmek istiyorum!"
deyince tereddüt etsem de isteğine karşı gelemdim. Üstelik
amının kayganlığının verdiği zevk de
cabasıydı.
Kısa bir
öpüşüp koklaşma faslı oldu bu kez, çünkü Elif çok istekli ve
arzuluydu. Bir an önce amına girmemi istiyordu. Yastıklardan birini
belinin altına koyarken dizlerimin üzerinde doğruldum. Kalkık
yarağımı sıvazlarken Elif bacaklarını ayırmıştı.
Ayaklarından tutup omuzlarıma attım bacaklarını.
İki kalın inşaat kütüğünü omuzlarıma
almışım gibiydi. Büyük bir yük binmişti omuzlarıma
ancak bu şekilde sikmenin de keyfine varmak istiyordum.
Elif iki eliyle
amını ortaya çıkarırken eğildim ve
yarağımı bastırdım amına.
Yarağımın kafası gözden kaybolurken biraz daha öne kayarak
eğildim. Yarağım şimdi tamamen amındaydı.
Pompalamaya başladım amına. Elif'in devasa memeleri,
kalçaları, karnının yağlı etleri titriyordu sürekli.
Kalçalarından sıkıca kavramıştı. Ben amında
gidip gelirken o sağ eliyle amını parmaklıyor, sol eliyle
de memelerini avuçlayıp sıkıyordu. Memeleri tek elin kontrol
edebileceği kadar küçük değildi o nedenle oynamalarına engel
olamıyordu.
Altımızdaki
yataktan dün gecekinden daha yoğun ve sert sesler çıkıyordu.
Emine Abla ve annemin altta bu sesleri duymaması mümkün değildi.
Ancak yeni evliydik, bunu yapmak bizim hakkımızdı. Karı
koca birbirimizin zevkine vararak sikişiyorduk.
Yarağım
Elif'in yağlı amında kolayca gidip geliyordu. Her bir
pompalamamla birlikte 'Şlap şlap şlap!' sesleri odanın
içini titretip çınlatıyordu. Odanın kapısı
aralıktı ve sesler diğer odalara da dağılıyordu.
Elif'in zevk dolu iniltilerine benimkiler karışıyordu. "Devam et
aşkım, çok güzell, köklee, köklee!" diyerek beni azdırmaya
çalışıyordu durmadan.
Uzunca bir süre
kendimi tutmaya çalıştım, boşalmamak için çabaladım.
Boşalmaya yaklaşırken amından çıkıp
yarağımı üzerinde gezdirdim. Ancak Elif çok
azmıştı, yeniden amına girmem için yalvarıyordu.
Tekrar girdim amına ve köklemeye başladım.
Omuzlarımdaki
kalın bacakları her saniye daha da ağırlaşıyor
gibiydi. Üstümden presle bastırıyorlardı sanki. Etlerinin ve
memelerinin titreyişleri son noktasına gelmişti. Sert
sikişmemizin sesleri arasında daha fazla tutamadım kendimi.
Amına döllerimi akıttım. En sonunda bıraktım kendimi
üzerine. Elif'in dolgun, kalın bacakları bir süre havada
kaldıktan sonra indirdi yatağa. Döllerim amıyla
buluşmuş, istediği olmuştu. Nefes nefeseydik ikimiz de.
Koca memelerinin arasına koydum başımı. Bir süre onlarla
oynadım. Benim için yeni birer oyuncak olmuştu memeleri çünkü.
Amından
çıkarken kendimi yatağa bıraktım sırtüstü.
Sarıldık birbirimize sıkıca. "Çok güzeldi, bundan sonra
böyle yapalım!" dedi kızaran yüzüyle. Terlemişti aynı
zamanda. "Sen şu haptan alsana aşkım, ne kadar erken alırsam
o kadar iyi!" deyince, "Tamam!" dedim. Onu yatakta bırakıp banyoya
geçtim. Kısa bir duşun ardından odaya dönüp giyindim. Elif
aynı şekilde yatmaya devam ediyordu. "Çok yoruldum!" dedi
gülümseyerek. Dudaklarından öptüm. "Ertesi gün hapı dersen onlar verir!"
diyerek tarif etti alacağım ilacı.
Merdivenlerden
inerken alt katın kapısı açıldı. Emine Abla elinde bir
torba tutuyordu. Beni görünce yüzü kızardı, utanır gibi oldu.
Sikişmemizin seslerini duymuştu anlaşılan, ya da macunla
ilgili sözlerim aklından çıkmamıştı henüz. "Nereye
yavrum?" dediğinde, "Eczaneye gidiyorum!" dedim. "Hayırdır, ne
oldu?" diye sordu bu kez, endişelenmiş gibiydi. "Bir şey mi
oldu, sen mi hastalandın, Elif mi?" diye sorduğunda, "Yok, kimse
hasta değil, ilaç istedi Elif onu almaya gidiyorum!" dedim. "Ne ilacı?"
diye sordu bu sefer de.
Meraklı
Melahat gibi sorularından sıkıldım. "Ertesi gün hapı
istedi, gebe kalmamak için, onu almaya gidiyorum!" dediğimde yüzündeki
kızarıklık daha da arttı. Uzun bir, "Haaa!" dedikten sonra,
"Ben de hasta filan mı oldun diye korktum!" dedi zoraki bir gülümsemeyle.
Elindeki torbayı kenara koyup, "Yavrum, az gelsene içeri, sana
diyeceklerim var!" dedi fısıltıyla. Bir taraftan da
yukarıya bizim kapıya doğru bakıyordu. "Ne oldu Emine Abla,
hayırdır?" dedim, kadının bu hareketinden
kıllanmıştım. O yine, "Az gel hele yavrum, diyeceklerim var
sana!" deyince peşinden içeri girdim.
Kapıyı
yavaşça kapattı, annem yoktu anlaşılan, Halis Amcanın
horultuya benzeyen sesleri geliyordu kulağıma. "Annem nerde?" diye
sorduğumda, "Komşuya gitti!" dedi kuru bir sesle. Emine Abla beni
salona götürdü. Duvardaki saatin tik toklarından başka ses yoktu
içerde. Fısıltılı bir sesle, "Yavrum diyeceğim var
sana!" dedi yeniden. "Bekliyorum, söyle hadi!" dediğinde birden elimi
tuttu. "Ne oldu Emine Abla hayırdır?" dedim elimi çekmeye
çalışarak, ama iki eliyle sıkıyordu. Sonra
bıraktı elimi. Yüzünde yalvaran ve acı dolu bir ifade
vardı.
Şaşkın
bakışlarım arasında elini alta atıp
kazağını ve yeleğini yukarı sıyırdı.
Çıplak, devasa ve şişkin beyaz memeleri ortaya çıkarken
neye uğradığımı şaşırdım. Bana
doğru bir iki adım atıp, "Beni de sik yavrum, benim de sikilmeye
ihtiyacım var, kızımı nasıl siktiysen beni de sik!"
dediğinde, "Ya siktir git, manyak mısın nesin sen?" diyerek geri
ittim onu. Evden hızla çıktım ama Elif'in işe
uyanmaması için yavaşça kapattım kapıyı.
Kaynanam
azmıştı ve kendisini sikmemi istiyordu...
[Fırat]
|