Lüks Villada Seks! (8) (Tahsin 38 Y., Samsun)
Meliha Hanım
siyah topuklu ayakkabılarının uçlarına basarak mermer
basamakları çıkarken bir taraftan da götünü çalkalıyordu hemen
önümde. Siyah kadife elbisesinin altına külot giymemişti, sanki
götünün yanaklarının her bir oynamasını sinema filmi gibi
izliyordum. Yatak odasının kapısını açarken elimi tutmaya devam ediyordu. Yüreğim küt küt atarken
içeri geçtim peşi
sıra. Numan Bey sağdaki ikili koltukta çıplak bir halde
oturmuştu. Hanife hemen önünde giyinik halde dizüstü çökmüş,
yarağını almıştı ağzına. Numan Bey
keyifli keyifli inlerken bir yandan da pis pis sırıtıyordu.
Hanife ise bizim geldiğimizi anlamasına rağmen sıkıca
tuttuğu yarağı iştahla somurmakla meşguldü.
Derken Numan Bey,
"Soyunup yanıma otur Tahsin!" diyerek koltuğun boştaki
minderine vurdu. Kalp atışlarım tavan yapmıştı,
oysa Meliha Hanım gülümsüyordu çok rahat bir şekilde. Yediğim tatlı bulamacın ve Meliha Hanımla öpüşüp
okşamalarımızın
üstüne bir de bu manzara eklenince
yarağım ister istemez sertleşmişti. Üstümdekileri
çıkarıp çıplak kaldığımda sertleşen
yarağım önümde sallanıyordu. Numan Beyin yanına utana
sıkıla oturdum. Gerçi içinde olduğum durumda utanıp
sıkılacak bir hal kalmamıştı artık.
O an Hanife
başını kaldırıp nihayet baktı bana. En az Numan
Bey kadar keyifliydi. Ağzının kenarından tükürük
akıyordu. Numan Bey saçlarını okşarken yeniden
yarağı kaptı, ağzına soktu. Yarak ağzında kaybolurken Numan Beyden hırıltılı bir
inilti
çıktı. Başını koltuğun sırtına
yaslayıp gözlerini kaparken, Meliha Hanım önümde dizlerinin üstüne
çöktü Hanife gibi. Kavradığı yarağımı bir süre
okşadıktan sonra ağzına aldı. Keyifle inledim,
gözlerimi kapadım. İki erkek yan yana oturmuştuk ve
karılarımız önümüzde, yaraklarımız da
ağızlarındaydı. Ancak adresler farklıydı.
Numan Bey rahat
hareketlerle Hanife'nin saçlarını, yanaklarını
okşarken ben Meliha Hanıma dokunmaya çekiniyordum. Büyük
taşlı iğnelerle sabitlediği parlak kırmızı
türbanı tavandaki LED ışıkların altında parlıyordu. Elimi attım, yağ gibi kaydı
elim üzerinde. Beyaz
yanaklarını okşadım bir süre. Meliha Hanım
yarağımın kafasını dillerken kahverengi gözlerini
açmış memnun memnun gülümseyerek bakıyordu bana. Sağ eliyle
sıkıca tutmuştu yarağımı, sol eliyse
taşaklarımdaydı.
Hanife yanı
başında Meliha Hanımın yarağımı
kapmasına bozulmuş gibiydi. Yan gözle bakıyordu bana Numan Beyin
yarağı ağzında olmasına rağmen.
Kızmış, sinirlenmişti. Ve bu
kızgınlığını Numan Beyin yarağını
ağzının en derin noktalarına kadar almaya
çalışarak bir nebze azaltmaya çalışıyordu. Kusacak gibi oldu birkaç kez ama kendini tuttu. Hızlı
hızlı, sadece
başını değil tüm gövdesini kaldırıp indirerek
alıyordu ağzına yarağı. Sanki beni
kıskandırmaya çalışıyordu. Numan Bey yine çok
keyifliydi. Meliha Hanım ise Hanife gibi kocasını kıskanma
huyunda olmadığından gayet sakin ve rahattı. Hanife gibi haşin
bir şekilde davranmıyordu, yarağımın her bir
noktasını dilleyip yalıyor, parlatıyordu. Bütün
bunları sakince, yavaş yavaş yapıyordu. Hanife'yi
sinirlendiren bir durum da onun bu sakinliğiydi.
Zaman ilerlerken
Hanife yarağı çıkardı ağzından.
İrileşip sertleşmiş yarak tavana doğru
sallanıyordu. Benimki kadar vardı boyu, ekranda daha büyük
görünmüştü. Benimkinden büyük olsa belki içerler, bozulurdum, ama şimdi rahatlamıştım. Hanife birden, "Meliha
Hanım
sen böyle geç!" dedi ve sol omzundan tutup sarstı. Meliha Hanım
şaşırarak baktı Hanife'ye, ama Numan Bey araya girip, "Doğru
söylüyor Meliha, biraz da yer değiştirin bakalım!" deyince
Meliha Hanım ses etmeden dizlerinin üstünde yana kaydı.
Onun yerini bu kez
Hanife aldı. Yarağımın kökünü sıkıca tuttu ve
birden ağzına soktu kafasını. Keyifle inleyecekken, birden,
"Ahhh!" diye bir feryat çıkardım. Hanife dillemek yerine
yarağımın kafasını 'Hart!' diye
ısırmıştı çünkü. "Amına koyduğumun karısı, ne yapıyorsun sen?" diye
öfkeyle
bağırdığımda, Hanife, "Kusura bakma canım,
çok azdım çünkü!" dedi pis pis sırıtarak. Yalan
söylediğini Numan Bey de anlamıştı, "Hanife burada
kıskançlık yapacak bir şey yok, biz bizeyiz. Sana ne dedim ben,
artık karı kocayız hepimiz, onun için böyle şeyler yapma,
sakin ol!" dedi gülümseyerek. Meliha Hanımın bana
yaptığı konuşmanın bir benzerini Numan Bey de
Hanife'ye yapmıştı anlaşılan.
Hanife bu sözler
üzerine sakinleşti ve yarağımı emmeye, yalamaya
başladı. Meliha Hanım ise kocasının
yarağını ağzına almaktan pek memnun değil
gibiydi. Hanife gibi o da şimdi yan gözlerle bana bakıyordu. Bana yaptığı gibi pembe uzun dilini çıkarıp
kocasının yarağının kafasına dil darbeleri
atıyor, dibinden kafasına kadar yalıyordu. Hanife'nin ısırığından
sonra iştahlı saksosu keyfimi yerine getirmişti. İki elimle
kavradığım saçlarını çekiyordum. Hanife Numan Beye
yaptığından daha iyi şekilde yapıyordu.
Kocasını başka bir kadına kaptırmak
sinirlendirmişti çünkü onu. Uzun uzun ağzında tutup çıkarıyordu
yarağımı.
Bulamacı iyi
ki yapmış ve yedirmişti bana. Yoksa boşalmanın üstüne
pörsüyüp, kalkmaz hale gelecek yarağım şimdi
ağzını doldurmaz olacaktı. Hanife geleceği görüp ona göre davranmıştı. Numan Bey ise
pis
sırıtışı eşliğinde Meliha Hanımın
yanaklarını, parlak türbanı üstünden de başını
okşuyor, "Harikasın hayatım, çok güzel, devam et!"
diyerek dudaklarını ısırıyordu. Kocasının
keyifli haline karşın Meliha Hanımın yüzünde keyifsiz bir
ifade vardı. Hanife'nin yerinde olmak istediği çok barizdi.
İçimizde
patron Numan Beydi ve onun, "Tamam, hadi sikişe geçelim artık!"
sözüyle Meliha Hanım kocasının yarağını emmeyi
bırakıp ayağa kalktı. O kalkarken Hanife de istemeye
istemeye doğruldu. Numan Bey, "Hanımlar soyunun bakalım!"
dediğinde Hanife bir çırpıda soyundu. Sutyen
takmamıştı, ama eteğinin altına külot da
giymemişti. Yeni tıraş ettiği amının etrafında ıslaklık vardı. Meliha Hanım
başına sıkıca bağladığı parlak
kırmızı türbanını Hanife'nin de yardımıyla
açtı. Uzun sarı saçları sırtına dökülürken, Hanife
kadife elbisenin sırtındaki fermuarını indirdi. Meliha
Hanım boynundaki inci kolyenin ardından elbiseyi zarif hareketlerle
çıkartırken harika vücudu da açığa çıkıyordu. O
da Hanife gibi külotsuz ve sutyensizdi. Parlak beyaz kalçaları, tertemiz
tıraşlı amının büyük etli dudakları
karşımdaydı. Tıpkı Hanife'ninki gibi onun da
amında ıslaklık vardı.
Numan Beyin bir
şey demesine kalmadan Meliha Hanım ferforje karyolası olan büyük
yatağa uzandı, Hanife de aynı şekilde uzandı
yanına. Numan Bey hemen Hanife'nin üzerine uzanırken, Meliha Hanım elini bana doğru uzatıp, "Hadi gel!" dedi
fısıltıyla. Bu şehvet dolu sözleri üzerine hemen üzerine
uzandım. Kollarını sırtıma atarken
dudaklarımız kenetlendi.
Hanife ve Numan
Bey de ateşli bir öpüşmenin kollarına
bırakmışlardı kendilerini. Karımın yabancı
bir erkekle böyle istekli sevişmesini görmek tuhaf ve üzüntü vericiydi,
ama Meliha Hanımın varlığı bu üzüntüyü gideriyordu.
Dudaklarımı emiyor, dilimi vakumluyordu. Şişkin memeleri
göğsümün altında yassılaşmıştı, zaman zaman dudaklarını bırakıp memelerini
emiyordum, sağ elimi
kalçasına attım. Onu uzun uzun okşarken üzerinden yana
kayıp amını parmaklamaya başladım. Derin bir
hırıltı çıktı ıslak dudaklarının
arasından. Bu sırada Numan Bey Hanife'nin bacaklarını
havaya kaldırmış yarağını amına sokmak için
sabırsızlanıyordu.
Orta
parmağım Meliha Hanımın amının yakıcı sıcaklığının
içine girip kaybolurken inilti sırası Hanife'ye gelmişti. Numan
Beyin yarağı amına girerken biraz da rol yaparak
abartılı bir şekilde inlemeye başladı. Numan Bey ellerini
yatağa bastırdı, şınav çekme pozisyonuna
gelmişti. Götünü kaldırıp indirmeye
başladığında Hanife'den yoğun bir, "Ahhh!" sesi çıktı. Havaya dikili bacaklarını yana
pergel gibi
açtığında sağ ayağı kafama çarptı. Sanki
bilerek bize nazire olsun diye yapıyordu bunu. Ayağını geri
itip, "Çek şu ayağını!" dedim sinirle. Yan gözle
bakıp utanmaz gülümsemesi eşliğinde beni kıskandırmaya
çalışarak, "Vurr, ahhh, ımmm, vurrr, dibine dibine, ahhh, ayyy!"
demeye başladı bu sefer.
Bunlar olurken
orta parmağımdan hariç yüzük parmağımı da Meliha
Hanımın amına sokmuştum. O ise boynumun etlerini emiyor,
tıraşlı yanaklarımı ıslak diliyle yalıyor, dilimi ve dudaklarımı vakumluyordu. Numan
Beyin Hanife'nin
sözlerinden sonra hareketleri hızlanmıştı. Karyola
şiddetle sarsılıyor, sallanıyordu. Numan Bey Hanife'nin
amına tüm gücüyle pompalıyordu. Yoğun ve tok 'Şop, şop,
şop!' sesleri kulaklarımızda ve odada yankılanmaya
başlamıştı.
Hanife'nin
abartılı iniltileri devam ederken, Meliha Hanım sanki Hanife'den
geri kalmak istemiyor gibi, "Hadi sik artık!" dedi. Oysa biraz
daha devam edip onu daha da azdırmak niyetindeydim. O böyle söyleyince, "Tamam."
dedim sakince ve doğrulup ayırdığı
bacaklarının arasına girdim. Yarağımın
kafasını amının terli ve etli dudaklarına sürttükten sonra yavaş yavaş sokmaya başladım. Bir
yandan da üzerine
uzanıyordum. Elleri çıplak sırtımda geziniyor, boynumu ve
yanaklarımı öpüyordu. Numan Beyin güçlü abanmalarına
karşılık ben ağırdan alıp yavaş yavaş
sikme taraftarıydım. Amında gidip gelmeye
başladığımda Meliha Hanım Hanife'nin sesini
bastıran yoğun bir inilti çıkardı. Gözlerini
kapatmış, başını geriye atmıştı. Sanki
gerdek gecesindeki taze bir gelin gibiydi. İki kadının yan yana
birbirlerini kıskandırma yarışına girdikleri
ortadaydı.
Numan Bey acelesi
varmış gibi tüm gücüyle ve büyük bir hızla sikiyordu Hanife'yi.
Hanife'nin ayak tabanları tavana bakıyor, kalçaları titriyor,
bacakları havada yaylanıyordu. Gözleri kapalı haldeydi. Şimdi çıkardığı seslerden
numara
yapmadığını anladım, gerçekten zevk alır
olmuştu. Numan Beyin amında gidip gelen yarağı ve güçlü
darbeleri karımı zevke getirmişti.
Numan Bey
karımı zevke getirirken, ben de onun karısını
aynı şekilde zevklendiriyordum. İyice kayganlaşıp
ıslanan amı yarağımı boydan boya rahatça alıyordu
içine. Amının kızgın bir demir gibi etten duvarları
yarağımı içinde gidip geldikçe yakıyordu. Meliha Hanım da tıpkı Hanife gibi gerçek zevkin kollarına
bırakmıştı kendini. Kapalı gözlerini
zaman zaman
açıyor, dudaklarının arasından sıcak esintiler
eşliğinde iniltiler çıkartıyor, başını
geriye atıp duruyordu. Kollarıyla sıkıca
sarmıştı beni, ama derken bacaklarını da devreye
soktu. Sıkıca belime doladı bacaklarını. Dört bir
yandan beni sarmalamıştı.
Hanife'nin
şişkin memeleri Numan Beyin yarak darbeleriyle oynayıp duruyor
sallanıyordu sürekli. Numan Bey ise deneyimli bir erkek olduğunu
güçlü vuruşlarına rağmen kendini tutarak gösteriyordu. Ferforje
karyola şiddetle sallanıyor, zangırdıyordu. Yatak
başının duvara vuruşlarının
çıkardığı ses büyük yatak odasından koca villanın içine yayılıyordu. Ama sonunda Numan
Bey yoruldu. Bu kadar hareketten
sonra kendini Hanife'nin kollarına bıraktı. Hanife onu
sıkıca sardı kollarıyla, çıplak sırtına
parmaklarını bastırırken, "Ben üste çıkayım!"
demesini duydum.
Numan Bey bu söze
karşın sessiz kaldı, ama Hanife'nin amından çıkarken
yanımıza uzanıverdi hemen. Hanife'nin kasıkları
kıpkırmızı olmuştu. Numan Bey yanımıza
uzanırken yarağını kökünden tutmuş sallıyordu.
Hanife üste çıkmadan evvel sırtımı okşadı,
ardından götüme sert bir şaplak attı. 'Ne yapıyorsun?'
gibilerden baktım ama oralı olmadı hiç. Yatağın üstüne çıktı, ayaklarını Numan Beyin
kalçalarının
yanından yatağa bastırdı ve işer gibi çömeldi. Zaman
zaman sikişmelerimizde üste çıktığı oluyordu,
şimdi bunu Numan Bey için yapacaktı. Kavradığı yarağı
bir çırpıda soktu amına, hemen ardından da dizlerini
yatağa bastırdı. Numan Beyin yarağı amında
kaybolmuşken ellerini onun göğsüne atıp öne doğru
eğildi biraz. Sonra da belini ve götünü oynatmaya başladı.
Yarağı amında hapsetmiş haldeydi.
Hanife'nin bu
hareketli haline karşın Meliha Hanım gayet sakindi halen.
Yarağımın amında gidiş gelişlerinin verdiği
zevkle yetiniyordu. Ben de onun gibi memnundum. Bu arada Numan Bey Hanife'nin
sallanıp duran memelerini okşuyor, başını
kaldırıp uçlarını emmeye çalışıyordu.
Ellerini ara sıra götüne atıp yanaklarını sıkıyor ve tokatlar atıyordu. Meliha Hanım ile
durgun giden sikişimiz
aldığım zevkin etkisiyle canlanmaya başladı.
Şimdi daha güçlü abanıp sikiyordum. Tüm vücudu sarsılıyor,
dalgalı bir deniz gibi oynuyordu. Özellikle büyük memelerinin
sallanışları zevkimi katlıyordu. Eğilip etli
uçlarını emmeye başladığımda Meliha
Hanımın bacakları bir mengene gibi sıktı beni.
Ağzımı dolduran memelerini bütünüyle yutmak istiyordum. Altta da
hızlı halde sikmeye devam ediyordum.
Bu halim hemen
yanımdaki Numan Beyin hoşuna gitmişti ki, "Aferin Tahsin
çok güzel sikiyorsun karımı, devam et böyle!" demesiyle biraz
daha canlandım. Meliha Hanım belime doladığı
bacaklarını çözdü, onları yavaşça havaya
kaldırırken, Hanife dik bir hale gelmiş belini bir yılan
gibi oynatır haldeydi. Numan Beyin yarağını amında hapsetmiş, içinde çeviriyordu. Onların sikişi durgun
bir hal
almışken bizimki canlanıp hareketlenmişti şimdi.
Ellerimi yatağa bastırıp Meliha Hanımın amına
birkaç sefer tüm gücümle pompaladım. Kuvvetli ve tok 'Şop, şop,
şop!' sesleri yatak odasının duvarlarına çarpa çarpa yayılırken,
Numan Bey, "Aferin, işte böyle, kökle iyice orospunun amına,
kökle dibine kadar!" diye adeta kükreyen bir sesle coşuverdi.
Meliha Hanım
da bu halin zevkiyle artık uçuşa geçmiş haldeydi. "Sikkk,
ohhh, çok güzell, ımmm, ahhhh!" sesleri aralık dudaklarından
istemsizce çıkarken gözlerini kısarak bana bakıyordu. Kendimi
kontrol etmeye çalışıyordum, ama biraz daha bu şekilde
köklersem erkenden boşalacağımı biliyordum. O nedenle
amından çıktım yavaşça. Yarağım boydan boya
ıslak, yapış yapış olmuştu. Önümde sallanırken bir anda Hanife'nin sol eli yarağımı
kaptı. Şimdi
Numan Beyin üstünde oynamaya devam ederken yarağıma da sanki 31
çektiriyordu. Sağ eliyle ise Numan Beyin kalçasından destek
alıyordu. Numan Bey Hanife'nin bu hareketinden çok memnun olmuş gibi,
"Nasıl Hanife, bir değil de iki yarak daha mı hoşuna
gitti?" deyince Hanife gözleri kapalı halde, "Heee, gitti valla!"
dedi hırıltılı bir sesle. Bu anda yarağımı
koparacakmış gibi çekiyordu.
Meliha Hanım
sanki yorulmuş gibiydi, bir süre o şekilde kalmışken birden
canlandı. "Üste çıkmak istiyorum!" dedi tıpkı
Hanife gibi. O zaman Hanife yarağımı bıraktı, kendini Numan Beyin kollarına bırakırken, Numan
Bey uzatmış
olduğu bacaklarını kendine çekerek alttan pompalamaya
başladı Hanife'nin amına. Yatağa uzanma sırası bana
gelmişti. Numan Bey gibi uzandım, başımın
altındaki yastığı düzelttim. Meliha Hanım yataktan
kalkmış, ayaktaydı.
Yeniden
yatağın üstüne çıkacak sanırken kavradığı
ıslak yarağımı aldı ağzına. Amının
sıvıları ile ıslanmış olmasına
aldırmadan yoğun bir saksoya girişti. Başını kaldırıp indirerek yarağımı dibine
kadar,
boğazının derinliklerine alıyordu. Yavaş yavaş
ama yoğun bir şekilde kıvama gelmişti Meliha Hanım.
Hanife gibi tez canlı değildi. Kısa ama yoğun saksosu beni
yeniden canlandırdı.
Ardından da
yatağın üstüne Hanife'nin aksine sırtı bana dönük olacak
şekilde çıktı. Yavaşça işer gibi çömelirken
yarağımı tutuyordu. Ayrık duran amına bir
çırpıda sokuverdikten sonra dizlerini bacaklarımın
yanından yatağa dayadı. Sırtı ve dolgun götü benden taraftı. Ellerini bacaklarıma atmışken götünü
ve
kalçalarını oynatmaya, belini kavisli hareketlerle sallamaya
başladı. Beyaz ve biçimli büyük götünün yanakları
sıkılaşıp gevşiyordu her seferinde.
Ellerimi götüne
attım. Dolgun yanaklarını avuçladım. Pürüzsüz, temiz teninde
gezinen ellerimin altında götünün yuvarlaklığını
hissettim. Sonrasında her iki başparmağımla götünün
yanaklarını ayırdım. Işığın
altında terden ışıl ışıl parıldayan temiz ve kılsız göt deliğini görmek
birden coşturdu beni.
Onu götünden de sikmek istiyordum. Hızlı hareketlerle göt
yanaklarını avuçlayıp sıktım, ayırıp durdum.
Meliha
Hanımın uzmanlığı Hanife'nin canını
sıkmış gibiydi. Birden o da coşup hareketlendi. Numan Beyin
üzerinde adeta zıplıyordu. Numan Bey pompalamayı
bırakmış, bu işi Hanife devralmıştı.
Saçları dalgalanırken memeleri havada daireler çizer gibi sallanıp duruyordu. Numan Bey onları zapt etmekte
güçlük çeker
olmuştu. Her iki kadının yüzleri zıt tarafa bakarken
verdikleri ve aldıkları zevk aynıydı. Numan Bey de, ben de
çok muyluyduk. Karılarımızın yaşattığı
zevkten dolayı keyfimiz yerindeydi.
Derken hem
Hanife'nin, hem de Meliha Hanımın iniltileri eşzamanlı
olarak artmaya, çoğalmaya başladı. Boşalmanın
eşiğindeydiler. Bu sırada Numan Beyden
hırıltılı inlemeler, öğürmeye benzer sesler gelmeye başladı. O da boşalmaya adım adım
yaklaşıyordu. Ben de kendimi ne kadar kontrol etmeye
çalışsam da onlar gibi boşalmanın yamacındaydım
artık. Derken sanki sihirli bir değnek her birimize dokunmuş
gibi dördümüz birden aynı anda boşalmaya başladık. Her birimizin
ağzından anlamsız sesler, sözcükler çıkıyor,
iniltilerimiz birbirine karışıyordu. Dördümüzün de
aldığı zevk tepeden aşağı büyüyerek yuvarlanan
kartopu gibi gittikçe büyümüştü.
Saniyelerin
sonunda derin bir sessizlik kapladı odayı. Sıcak nefeslerimizin
seslerini duyuyorduk sadece. Hanife Numan Beyin üzerine
uzanmıştı. Meliha Hanım ise dizlerimin altından tutuyordu. Ağır bir külçe gibi hareketsiz görünüyordu. Terden
ıslanan sırtını, belini ve götünü okşadım bir
süre. Numan Bey ise Hanife'nin yanaklarını öpüyordu.
Meliha Hanım
ağır hareketlerle kalktı üzerimden. Akan döllerim ve
amının zevk sıvıları yarağımın üzerinde
kalın bir katman oluşturmuştu. Meliha Hanım bizden yana
döndü, yüzü kızarmış ve terlemişti. Saçlarını arkaya atıp gülümserken, Numan Bey, "Hoşuna gitti
mi
aşkım?" diye sordu karısına. Meliha Hanımın
konuşmaya mecali yok gibiydi. Bir süre duraksadıktan sonra, "Çok,
böyle bir şey görmedim ben!" dedi. Sonra da, "Çişim geldi!"
diyerek ebeveyn banyosuna geçti.
Numan Bey sağ
elini göğsüme koyup, "Aferin ikinize de, karım da ben de çok
memnun kaldık!" dedi. Birkaç saniyelik sessizliğin
ardındansa, "Ne dersin Tahsin ikinci bir posta için kendini
hazır hissediyor musun?" diye sordu. Ben cevap veremeden Hanife de kalkıp doğruldu. Numan Beyin yarağı da
benimki gibi
ıslak ve yapış yapıştı. Kendimi
boşalmış olsam da halen zinde ve hazır hissediyordum. Ama
Hanife'nin de ne diyeceğini merak ediyordum. Cevap vermeden önce Hanife'ye
onun anlayacağı şekilde soru sorar gibi baktım.
Olumlu bir
baş işareti ile cevap verdikten sonra, "Olur, benim için
sıkıntı yok!" dediğimde Numan Bey, "Aferin,
şimdi seni daha çok sevdim!" dedi gülümseyerek. Ardından da,
"Ama bu sefer ikili değil üçlü yapacağız!"
dediğinde benden önce Hanife atılıp, "O ne demek?"
diye sordu. Numan Bey soruyu cevaplamadan önce ağır ağır doğrulup kalktı yataktan. Hanife'nin yanına
gidip
yanağını okşadıktan sonra bana bakıp, "Şimdi
yaptığımız ikiliydi, yani bir erkekle bir kadın. Ama
şimdi üçlü olacak, yani bir kadınla iki erkek. Birimiz amdan girerken
diğerimiz götten girecek. Hanife ile Meliha sırayla yer
değiştirecek!" dedi.
O an Hanife'nin
yüzünden bir korku bulutu geçti sanki. Şaşkındı, ben de
öyleydim. Numan Bey Hanife'nin hissettiklerini anlamış gibiydi. "Merak
etme güzelim, çok hoşuna gidecek. Daha önce koridorda yaptık ya, götüne plastik yarağı almıştın, amından
da
benimkini. Şimdi plastik yarağın yerini gerçek bir yarak alacak
hepsi bu!" dedikten sonra karısının gittiği ebeveyn
banyosuna gidip kapıyı kapattı.
Hanife, "Nasıl
iş bu Tahsin, korkuyorum ben!" dediğinde, "Korkma be, ne
korkuyorsun. Sanki daha önce götten yemedin!" dedim. Son olarak ben de
yataktan kalkıp ikili koltuğa oturdum. Hanife korkusunu üstünden
atamamıştı. Sözlerim de onu rahatlatmışa benzemiyordu.
"Ben plastik yarağı aldım götüme, ama o şöyle
incecikti. Sizinkiler kalın, hem amdan hem götten nasıl olacak, götüm yırtılmasın sonra!" dedi şaşkınca
yüzüme
bakarken. "Ne yırtılması kız, kağıt mı
bu? Korkma. Eğer olmaz dersen evden atılırız belki de, ona
göre karar ver!" dediğimde yüzündeki korkulu ifade daha da belirgin
hale geldi. "Tövbe de, bu işi bulmuşum, bırakmaya da hiç
niyetim yok. Amdan götten neremden isterseniz sikin beni!" dedi tepkiyle.
Ardından yanıma gelip oturdu.
Ebeveyn
banyosundaki duşun sesini duyuyorduk. Hanife elimi tutup, "O
kadın zevk verdi mi sana?" diye sordu. "Sen almadın
mı, öküz gibi inliyordun!" diyerek cevap verdiğimde, "Benimki
başka, sen zevk aldın mı almadın mı?" diye sordu yine. "Öf Hanife insanı deli edersin sen, almadım
merak etme,
almadım!" diyerek yalan söyledim. Bariz bir yalandı, ama o an
için Hanife'yi kandırmaya yetmişti. Başımı
göğsüme koydu, birkaç dakika o halde kaldık.
Derken banyonun
kapısı açıldı. Sıcak buharın arasından
Meliha Hanım beyaz bir bornoza sarınmış halde
çıktı, onun peşinden Numan Bey çıplak bir halde geldi
yanımıza. Sıcak suyun etkisiyle iyice pörsümüş ve
küçülmüştü yarağı. "Hadi siz de gidin yıkanın, acelemiz yok nasılsa!" dedi Numan Bey. Sözleri
üzerine çekinerek
büyük banyoya geçtik. Sırayla çişimizi yaptıktan sonra jakuzili
küvetin karşısında duran iki kişinin
sığabileceği duşa kabine girdik karı koca. Tazyikli
sıcak suyun altında güzelce yıkandık birlikte.
Kurulandıktan sonra çıplak halde odaya geçtik.
Meliha Hanım
bornozlu haldeydi yine, ikili koltukta oturuyorlardı. Numan Bey Meliha
Hanıma dönerek, "Tahsin ve Hanife sağ olsun teklifimi kabul
ettiler. Şimdi üçlü yapacağız. Gerçi sen pek taraftar değilsin bu işe, ama onların bu tecrübeyi
yaşamalarını esirgemek doğru olmaz!" dedi. Meliha
Hanım Hanife ve bana imalı imalı baktı, ama ses etmedi.
Şimdi
sıra üçlü sikişmeye gelmişti. Ama öncesinde Numan Bey'in
önerisiyle bir
şeyler atıştırıp enerji kazanmak için
mutfağa indik...
[Tahsin]
|