Komşumuz Nurcan Abla! (Çağlar 29 Y., İzmir)
İşten
geldiğim
bir gün ekmek almak için markete gidiyordum.
Önümden bir kadın yürüyordu. Site yaşayanlarıyla fazla muhattap
biri değilimdir. Kadının başı kapalı,
altında dar bir kot vardı. Fakat kalçaları o kadar belli
oluyordu ki, sikimin uzun zamandır ilk defa coştuğunu hissettim.
Ne muazzam bir kalçaydı, dar kot ise baldırlarını zor zaptetmiş,
bıngıl bıngıl titriyordu. Kadın sitenin bahçe
kapısını açıp çıkacakken döndüğünde tanıdım.
Sitedeki komşularımızdan Nurcan ablaydı bu. Kocası
sümsüğün tekiydi. Kadını ne zaman görsem (Ah bir versen seni ne sikerdim be!) diye hayal edip, geceleri de 31
çektiğim bir yavruydu Nurcan abla!
Beni gördüğünde, "Merhaba Çağlar!" dedi. Ben de,
"Merhaba!" dedim, kasıtlı olarak 'Abla' demedim, çünkü
yürüyüşü beni acayip azdırmıştı, mümkün olsa hemen orda
bir yerde yatırıp amını götünü sikmek istiyordum. Nurcan
abla, "Annenler de tatile gitmiş, sen çalışmaya devam
galiba?" dedi. Ben de, "Malesef... Ama böylesi daha iyi, evde
yalnız olmak gibisi yok. Sadece bir kötü tarafı var, yemek derdi,
yoksa ben hayatımdan memnunum!" dedim.
Nurcan abla hiç
beklemediğim bir şekilde, "O zaman hiç kafana takma, akşam
yemeğini ben getirecem!" dedi. "Yok zahmet etmeyin, ben derin
dondurucudan birşeyler çıkarırım..." dedim.
"Olmaz öyle şey! Yoksa annen 'Bakmamışlar oğluma!'
der!" dedi ve sanki daha önceden o muazzam kalçalarına
baktığımı anlamış gibi iki kat sallayarak önümden
yoluna devam etti. O kadar güzel sallanıyordu ki kalçaları, izlerken
bile insanı boşaltacak şekildeydi. Kalçalarının çok
sıkı olduğu belliydi. O sümsük herifin bu kadını
sikebilme ihtimalini düşünerek marketten ekmeğimi alıp eve
girmiştim bile.
Nurcan ablanın yemek getirmesini bekleyecektim. Uzandım
yatağa, açtım interneti ve Nurcan ablaya
benzeyen hatunların sikişmelerini izledim bir süre. Ama
akşam yemeği vakti geçtiği halde Nuracan abla gelmeyince, biraz
da iş yorgunluğundan uyuya kalmışım. Kapının
zil sesine uyandım. Üzerime hafif dar bir atlet giyip, şortla
kapıyı açacaktım ki, sikimin kazık gibi olduğunu
farkettim. Sikimin inmesi için biraz beklemeyi düşündüm, ama sonra (Belki
yarağımın sertliğini farkeder ve bana kendisini siktirir!)
düşüncesiyle ve umuduyla direkt kapıyı açtım.
Elinde tepsiyle karşımdaydı. Sitede arada bir
selamlaştığım hatunu şimdi çok yakından
görüyordum. Gözüme ilk çarpan dudaklarının
kalınlığı ve göğüslerinin de
ihtişamıydı. Bu kadın resmen sikilmek için
doğmuştu. Kalçalarının büyüklüğü, göğüslerinin
iriliği, dudaklarının kalınlığı... Mmhhh,
hayal etmesi bile harikaydı. "Merhaba!" dedi. Ben de,
"Merhaba!" dedim. "Kusura bakma, biz yemeği yedik, ama
hemen getiremedim... Adnan abin'in kahvehaneye gitmesini bekledim..." dedi.
Aslında kocasından saklayacak bir durum yoktu. Gayet normal bir
durumdu bu, komşusunun oğluna yemek götürecekti, kapının
ağzından verip gidecekti, hepsi bu. Ama kocası gittikten sonra
yemeği getirmesi, beni 'Acaba?' düşüncelerine saldı. Fakir umudu
işte, içimden 'Belki de?' dedim. Biraz mahçup şekilde,
"Soğuduysa önemli değil, ısıtırım, da fırını
kullanmayı bilmiyorum..." dedim (Aslında fırını kullanmayı
biliyordum!). "O zaman ben ısıtayım!" diyerek, tepsiyi
bana uzattı ve içeriye girdi. Kapıyı kapattı. Arkasını
bana dönüp, ayakkabılarını çıkarmaya başladı.
Ayakkabılarını sanki onun harika kalçalarını görmemi
istiyormuşçasına arkasını dönerek çıkarması beni
iyice azdırmıştı. Kendi kendime, (Oğlum Çağlar,
bu karıyı bugün siktin siktin, yoksa daha çoook böyle seks hikayeleri
okuyarak yaşarsın!) dedim.
O önde, ben arkasında, içeri girdik. 10 adımlık yerde öyle
bir sallıyordu ki kalçalarını, (Hadi be salak herif, ne
duruyorsun, yumulsana bana!) der gibiydi. Üzerinde beyaz bir Body, altında
o dar kotu ile fırına eğildiğinde kalbimin
atışını dışardan farketmesi an meselesiydi. Gözlerim
o muazzam götündeydi. Sanki bilerek fırını ayarlama
işlemini uzun tutuyor, fırının bütün düğmeleriyle oynuyordu.
Ama nasıl ve ne şekilde yaklaşacaktım ki? Aniden üzerine
saldırmam herşeyi berbat edebilir, rezil rüsva olurdum. En iyisi,
onu oturtup biraz muhabbet etmekti.
Fırının zamanlama işlemini ayarlayıp tepsiyi fırına
koydu. "Tamamdır, yemek ısınınca fırın
kendiliğinden kapanacak. Başka bir ihtiyacın var mı Çağlar,
onuda yapıp gideyim!" dedi. İçimden (Seni sabaha kadar sikmeye
ihtiyacım var!) demek geldi, ama tabii ki söyleyemezdim bu
kadarını. "Teşekkür ederim, valla zahmet oldu... Sigara
içiyorsanız bir sigara ikram edeyim, buyrun salona geçelim!" dedim.
Ayıp olmasın diye hayır diyemeyeceğini tahmin ediyordum. Tahmin
ettiğim gibi de oldu. "Peki, olur!" dedi ve önümden
kıvırta kıvırta yürüyerek salona gitti. Koltuğa oturdu.
Sigarayı uzattım, yaktım ve karşısına oturdum. Artık
herşeyiyle karşımdaydı, göğüslerinin
ihtişamı, gözlerindeki sanki (Seks için yaratıldım!)
bakışı. Dar kottan taşan baldırları, bacak bacak
üstüne atışı, (Sik lan artık beni, sümsük kocamın
sikemediği amımı götümü sik!) der gibiydi. Muhabbeti nerden açayım derken o açtı:
"Ee nasıl gidiyor, aynı yerde mi çalışıyorsun?"
"Evet, aynı yerdeyim, memnunum yerimden."
"Ee başka nasıl gidiyor?"
"Valla nasıl gitsin, akşamları
arkadaşlarla kafa dağıtmaya gidiyorum, evlenene kadar
böyle."
"Yok mu evlenecek birileri bakalım?"
"Valla yok, hiç te umudum yok açıkçası! Nerdeee annemlerin
zamanındaki, sizin zamanınızdaki kızlar!"
"Aramızda o kadar yoktur ya!" :)
"Valla ben de öyle düşünüyorum, en fazla 2-3 yaş!"
"Yok, o kadarda genç değilim!" :)
"35 üstü demeyin, inanmam!"
"35 yaşındayım!"
"Hmmm!" (Tam sikilecek yaştaydı aslında, işini bilen bir afet!)
"Sen de haklısın, evet, bu devirde kızlar çok bozuldu! Hem
evlilik zor iş, bak ben evlendim de noldu? Öyle böyle maçı
götürüyoruz!"
"Valla ben de bu dünyada adalet yok diyordum kendi kendime!"
"Neden?"
"Yanlış anlamayın lütfen, çok tatlı ve güzel
bayansınız, eşiniz de eli yüzü düzgün biri, ama bence
aranızda açık bir fark var!"
"Ay teşekkür ederim, ama Adnan duymasın bunu, valla
kıyamet kopar, bilmiyor sana geldiğimi zaten, iyice
huysuzlanır!"
"Valla huysuzlanacak birşey yok, görünen bu! Ben hep açık
sözlü oldum hayatımda, eğer beni her yönden mutlu edebilecek birini
bulursam o gün evleneceğim!"
"Ohooo, seni her şekilde mutlu edebilecek biri bu zamanda zor valla
Çağlar!"
"Siz de mi bulamıyorsunuz aradığınız
her şeyi eşinizde?"
(Bundan sonra ağzından çıkacak laflar artık işin rengini belli
edecekti. Ya bu akşam bu yavru kocası eve gelene kadar altımda
ciyak ciyak ciyaklayacaktı, ya da arkasını dönüp gidecekti!)
"Çoğu şeyin eksikliğini yaşıyorsun valla
Çağlar. Yaş ilerledikçe bazı şeyler daha da
zorlaşıyor. Her anlamda!"
"Valla sizin gibi biriyle evli olsam gece gündüz hiçbir eksiklik
yaşatmazdım! Ama dedim ya, dünyada adalet yok!" :)
(Bu söz çok hoşuna gitmiş olacak ki, resmen gözlerinin içi güldü!)
"Annenler nezaman geliyor?"
"Haftaya!"
"Ohhh, ev boş, biraz dağıtırsın kafanı,
iyi olur!"
"Neyle dağıtacağım, bütün kızlarla
bağlantımı kopardım bu ara, ne yapacağım tek
başıma evde?"
"Ee sen de başka birisini bul, yok mu aklında kimse?"
"Valla biri var, ama korkuyorum söylemekten. Bir de hoş olmayan
bir durum var..."
"Neden ki?"
"Evli birisi... Ama çok tatlı, çok güzel, çok sexy, hiç eksik
bırakılmayacak biri!"
"Evli olması biraz sıkıntıymış, ama o da
istiyorsa arada bir kaçamak yapmak lazım yaa!"
(İçimden bu iş oldu dedim, şimdi ürkütmeden devam etmeliydim!)
"Ee söylesem mi ki, çok çekiniyorum? Ama aylardır hayalimde!"
"Valla yakın bir yerdeyse bence şansını dene, ne
kaybedersin ki?" :)
"Yakın yakın! Şu an karşımda oturuyor!"
(Bana bakışı birden değişmişti, sanki
ciddileşmişti!)
"Çağlar bu konuşmanın benim üzerimde döneceğini
tahmin etmiştim, ama ne sen söyledin böyle birşeyi, ne ben duydum,
tamam mı, lütfen!"
"Keşke söylemeseydim, şimdi daha da kötü olacağım,
reddedilmek ve böyle bir şey yapmak utanç verici!"
"Keşke daha farklı pozisyonda olsaydık belki
olabilirdi, ama evliyim!"
"Peki neden bu konuşmaları tamamlayana kadar bekledin? Bunları
duymak hoşuna gitti ve belki de 'Acaba?' diye düşündün, şimdi
neden 'Hayır!' diyorsun?"
"Çağlar aynı sitedeyiz ve evliyim, bir duyulursa ikimiz de
yaşayamayız buralarda, yuvam yıkılır, rezil oluruz!"
"Ben seni sürekli rahatsız edecek, yada sen beni sürekli
rahatsız edecek değilsin ya! Sadece birbirimizi arzu ettiğimizde
mutlu olacağız hep! Aynı sitedeyiz tamam, ama illa evime gelmen,
ya da benim senin evine gelmem gibi bir zorunluğumuz yok ki! Gelmem de,
başka yerlerde buluşuruz! Lütfen, seni çok istiyorum! İnan
tahmin ettiğin kötü şeyler başımıza gelmeyecek!"
(Yanına gidip elini tuttum. Ateş gibi yanıyordu avuç içleri!)
"Bilmiyorum Çağlar... Kötü, çok kötü bir şey
yapıyoruz..." dediği anda parmaklarımı
dudaklarına götürüp, "Sus, Allah aşkına sus ve senelerdir
çektiğin eksikliği, senelerdir aradığın arzuyu
birbirimizde bulmaya çalışalım!" diyerek yavaşça
yaklaşıp dudaklarından öptüm. Soluk alışverisi
hızlanmış, ancak beni terslememişti. Birden o da
karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarıma
o kadar ateşli ve o kadar azgınca yapışıyordu ki,
adeta koparacaktı dudaklarımın etlerini. Dilimi içine çekiyor,
dilini ağzımın içinde gezdiriyordu. Başındaki örtüyü çıkaracakken,
"Dur o kalsın, seni
böyle sevmek, böyle sikmek istiyorum!" dedim.
"Bana öyle şeyler yaşat ki Çağlar, bu
yaptığıma pişman olmayayım!"
"Merak etme, o sümsük kocanın değerini bilmediği tüm
hazinelerini en ince noktasına kadar seveceğim, öpeceğim, seni
bugün çok mutlu edeceğim!"
"12'ye doğru Adnan kahvehaneden gelir, çok tadını
çıkartamayacağız!"
(Saat 22:00'ye geliyordu.)
"Merak etme yavrum, sen yeter ki memnun kal, istediğin her an
yanında biterim, seni ihya ederim. Bize şimdi 2 saat de yeter, daha
sonra uzun uzun yaşarız tutkumuzu!"
Bodysini çıkardım. Bembeyaz bir cildi, bembeyaz bir südyenin
içinde o orta büyüklükte harika göğüsler dimdik ve taptaze
duruyorlardı.
"Kocan bunları hiç ellemiyor mu yavrum?"
"Gerizekalı am sikmekten başka birşey bilmez! Hadi sus
artık, konuşma, uçur beni, madem o sümsüğü aldatıyorum,
aldattığıma değsin, hayvanca doyur beni!"
Kadın artık azgınlıktan ve görmemişlikten kendini
kaybetmişti. Hemen südyenini çıkarıp o
muhteşem göğüsleri yalamaya, emmeye,
diş atmaya ve sıkmaya başladım. Her işi aynı anda
yapmaya çalışıyor, Nurcan'ı deli ediyordum. Dudaklarını
ısırıyor, boynunu emiyordum. Sonra ayağa
kaldırdım, arkasını döndürüp ilk defa 15 cm den az
mesafedeki o muhteşem kot pantolununun içine hapsolmuş götü
görüyorum. Az sonra o götü delercesine sikecektim, belki de sümsük kocası hiç
götten sikmemişti bunu, ama ben ne yapıp ne edip sikecektim. Hatta
amından önce götünden sikecektim.
Kotu üzerindeyken vücudunu biraz öne eğip doyasıya şaplak
atmaya başladım. Hayvanca tokatlıyordum. Hafif inlemelerinin
yanında 'Şlakk şlakkk!' diye çıkan tokat sesleriyle götünün
yanakları bir sağa, bir sola gidiyordu. Ama o kadar sıkı
bir götü var ki, hemen yerine geri geliyordu. Yavaşça kotunu arkadan
çıkarmaya başladım. Yavaş yavaş içindeki siyah
dantelli külodu görmeye başladığımda elim ayağım
titremeye başladı. Kotu dizlerine kadar indirip, Nurcan'ı biraz
daha öne eğip, külodu sıyırıp, kalçalarını iki
yana ayırıp, o muhteşem iki deliğe tükürüğümü
salıp yumuldum...
"Offf, Çağlarımmm, harikaaa, durmaaa, devam et aslanımmm,
yakışıklım benimmm, offf, sok dilini içine, sok,
durmaaa!" diyerek inliyor, zevkten kudurmaya başlıyordu. Amını
yalamayı kısa kesip o muhteşem tertemiz göt deliğine dilimi
bir sokup bir çıkartırken, Nurcan da zevkten kafamı bir
bastırıp bir çekiyordu...
"Çağlar bu nasıl birşey, offf, senin altına
yatmayacak kadının aklına sokayım ben. Offf, ne
salakmışım ben, nerdeyse böyle birşeyi
kaçıracaktım, offf, yala aslanım, yalaaa, offff, içine içine sok,
durmaaa, kalsın dilin orda, götümün içinde kalsın, offf,
kaşınıyorrr, çok hoşuma gidiyorrr, içim titriyor, ne
olursun durmaaa!"
"Daha yeni başladık yavrum, seni öyle bir sikeceğim ki,
artık o sümsük kocanın sikini bile almak istemeyeceksin içine,
amın götün kaşınınca gelip altıma yatacaksın, o
sümsük sikemedikçe benim altımda köpek olacaksın, amını
götünü parçalayacağım, kapalı orosbum benim, türbanlı
kahpemmm, sen ne azgınmışsın be, tüm tahminlerim
doğruymuş, bu karı doymuyordur, bu sümsük bu yavruyu
doyuramıyordur derdim hep, haksız değilmişim! Doğru
söyle, benden başka biriyle aldattın mı o sümsük kocanı?"
"Beni memnun edersen anlatırım, hem süprizlerim bile
olur!" :)
"Nasıl sürprizler?"
"Tek azgın, tek kocası doyuramayan bir ben mi varım sanıyorsun sen
bu sitede?"
"Hemen şimdi ilk seni götünden sikmek istiyorum! Çekinerek
isteyecektim, ama sen az orospu değilmişsin, bu muhteşem göt
sikilmeden bu hale gelmez zaten! Ama önce sikimi yala bakayım!"
Heyecandan ölecektim. Ben hayatımda böyle yarak yalayan birini daha ne
gördüm, ne duydum, ne hissettim. Ağzı resmen fırın,
tükürükleri kaynar su gibiydi, sikimi içine çektikçe sanki sikimi
kızgın ateşe atıyordum. İlkten
alıştırdı sikimi ağzına, sonra
gırtlağına doğru zorlamaya başladı. İşte
o zaman bu sümsüğün anca amdan siktiğini, bu muameleyi ancak kimlerin
altına yatınca öğrendiğini düşündüm. Kimbilir bu
kaltak kimlerin altında inledi diye düşünürken, sikimin iyice kasılmaya
başladığını hissettim. Ben bunları
düşünürken Nurcan sikimi tüfek demiri gibi yapmış,
taşşaklarıma inmişti. Topların birini bırakıp,
birini alıyordu ağzına. Boşalacağımı hissediyordum.
"Boşalacam yavrum!"
"Ağzıma boşalmak istiyorsan boşalabilirsin!"
Sikimi ağzına sokup, elimle saçlarından tutup, git gel
yapmaya başladım. Artık ipleri elime almıştım.
Gırtlağına kadar sokuyor çıkartıyordum. Sikim
tükürükten sırıksıklam olmuştu. Bazen Nurcan'ın
ağzının kenarından tükürükler sızıyordu, eliyle
silip devam ediyordu. Bu kadının içinden böyle bir orosbu, böyle bir
iştah çıkacağını nasıl düşünebilirdim ki? Senede
9-10 defa karşılaştığım, dışardan
hanım hanımcık gözüken bu kahpe, aslında tam bir seks
makinasıymış...
Git-gelleri iyice arttırmıştım ve artık boşalacaktım.
"Geliyorum orosbummm, hepsini yutacaksın ona göre!" dedim. Gözlerini
'Tamam!' anlamında yumup açtı ve deli gibi fışkırtmaya
başladım o fırın gibi yanan ağzının içine. Her
fışkırtışımda gözlerini yumuyor, sikimi daha da
içeri almaya çalışıyordu. 7-8 saniye kadar sürdü boşalmam,
sonra kendimi koltuğa attım. Terlemiştim. Nurcan ise ağzındaki
döllerimi bana gösterip hepsini bir yudumda yuttu. Sonra ağzını
açıp gösterdi, hepsini yuttuğunun kanıtı olarak.
"Sen nasıl bir kahpeymişsin, nasıl bir
azgınmışsın, o sümsüğün beynini sikeyim ben,
altında seks makinası var kıymet bilmiyor gavat oğlu
gavat!"
"Bırak şimdi onu, hadi daha beni boşaltacaksın,
madem götten sikeceksin, önce bu siki demir gibi yapmalıyım, içimi
yara yara girsin!"
Bacak arama geçti ve inik sikimi dölüne bakmadan
tekrar ağzına aldı. Deli gibi somuruyor, ojeli
tırnaklarıyla göğüslerimle oynuyordu. Resmen pørnøcu kadınlardan
ders almış gibiydi. Bu kadını kimler sikmişti de
bunları öğrenmişti, ne zaman, nasıl öğrenmişti? Bunları
ondan öğrenmem için onu deli gibi memnun etmeliydim.
Kısa sürede sikim eski halini alıp sertleşmişti. Şimdi
ise o hayalini kurduğum eti sıkı sert götünü sikme
zamanıydı.
"Yeter yavrum ikinciye boşaltacaksın beni, şimdi o
muhteşem götünü sikme vakti, seni boşaltana kadar sikeceğim. Ne
zamandır bu götün hayaliyle yanıyordum. Şimdiden söyleyim, sert
olabilirim!"
"Senin canın sağolsun aslanım, dayanırım,
yeterki beni doyur, yanıyorum cayır cayır!"
Elinden tutup kaldırdım. "Beni kendi yatağında sik!"
deyince odama götürdüm. Yatağa yüzüstü yatırdım ve göbeğinin
altına iki yastık koydum, şimdi götü tabak gibi
karşımdaydı. 5-6 defa sertçe tokatladım götünün yanaklarını
ve arasını açıp bir tükürük salladım. Yavaşça
parmağımı soktum götünün deliğine ve bir kez daha
anladım ki, bu kadın götünden de çatır çatır
siktirmişti kendini.
"Ne kahpeymişsin be, demek götten de siktirdin
başkalarına!"
"Ee, ne yapacaktım? Beni doyuran ödülünü alır aslanım,
hadi geçir artık şu haşmetli yarağını götümün
derinliklerine!"
"Merak etme, seni öyle bir sikecğim ki, yarım saat kendine
gelemeyeceksin!"
Yavaşça sikimi deliğine bastırdım. Çokta fazla
siktirmediği belliydi, ama çokta dar değildi deliği. Sikimin başı
hafif içine girdi ve o muhteşem sıcaklığın ve
darlığı hissettim ve hiç durmadan köküne kadar geçirdim,
kalçaları dalgalandı ve sikim köküne kadar girdi.
"Offf, dur biraz, büyük geldi, iki dakika bekle sonra istediğin
kadar sik!"
İki dakika içinde beklerken elim amcığındaydı,
parmaklayıp, iyice amcığını sulandırdım. Ve
sikimi hoyratça ileri geri yapmaya başladım artık. Ben
geçirdikçe o muazzam kalça yanakları dalga dalga dalgalanıyor, o
çıkan 'Şak şak şak!' sesi beni daha da tahrik ediyordu.
Nurcan ise tırnaklarını çarşafa geçirmiş, "Offf,
offf, çok güzel, çok güzel, durma, durma, geçirrrr aslanım, geçirrr!"
diyerek aldığı zevkin tadını çıkartıyordu.
Abartısız 30 dakikaya yakın götünden çıkmadım. Ama
artık deliği genişliyor gibi oldu. Nurcan ise altta artık
zevkten dörtköşe olmuş, kendi kendine ahlayıp ohlayıp
inliyordu. Birden ona söylemeden sikimi götünden çıkartıp amına
geçirdim ve amını sikmeye başladım...
"Offf, bu ne? Ne zaman inecek bu yarrak, halen taş gibi, offf,
offf, boşal artık canımm, içim eridi, bacaklarım tutuldu,
akıt artık içime döllerini, hadi aslanım!"
"Lan kahpe korunuyor musun yoksa sen?"
"Herhalde korunuyorum yani, bir Adnan gavatı sikmiyor ya beni!"
"Lan kahpe, sana ilk ve son kez söylüyorum, benden başka kimseye
siktirmeyceksin artık! Bir gavat kocan, bir ben, duydun mu beni?"
"Salak mıyım, artık yanıbaşımda duruyor
böyle bir yarak, neden uzakta arayım? Söz lan, senden başka bu göte
ama giren olmayacak! Bazen bizim boynuzlu girer amcığma başka
yok!"
Amının sıcaklığı gitgide sikimi zorluyor, ama
ben de boşalmamak için kendimi tutuyordum. Ama nafile, o
sımsıkı götü yarım saate yakın sikmem ve ardından
da fırın gibi amcığa girip sikmemin ardından kolay
değildi. Boşalacaktım.
"Kahpe geliyorum! Amına mı, götüne mi, ağzına
mı istersin?"
"İstediğin yere gel aslanımmm!"
Son birkaç hamle daha sertçe geçirdikten sonra sikimi
amcığının köküne dayadım ve boşalmaya
başladım. Ilık ılık akan döllerimin sikimin
kenarından, Nurcan'ın amcığının kanarından dışarı
süzüldüğünü hissediyordum. Boşalmam bitince yatağa attım kendimi.
Nurcan ise kendinden geçmiş, nefes alışı
yavaşlamış, öylece kalakalmıştı yatakta.
"Noldu yavrum, sümsük kocanın sikmesine benzemiyor değil mi?"
"Deli misin sen be, benzer mi hiç! Elim ayağım titredi,
bağırmamak için dilimi ısırmaktan dilim
şişti!"
"Eee, nasıldı, seni memnun edebildim mi sikişlerin
sultanı?"
"İliğim kemiğim boşaldı aslanım,
harikaydı, çok memnun kaldım!"
"O zaman anlat bakalım, bu zamana kadar kimlerin altına
yattın? Bu sitede senin gibi azgın başka kimler var? Bana
süprizin ne olacak?"
"Senin aklın orda kaldı dimi? Merak etme, bu siki içine
almak isteyecek çok azgın karı bulurum sana!"
"Kim kız onlar?"
"Bu sitede benle beraber sikişen iki kişi daha var. Aslında
gençlerin hepsi boklu da, ikisi benim gibi kendini tutamayanlar..."
Anlatmaya devam etti. O iki kişiyi öğrendiğimde
şaşkınlığım bir kat daha arttı. Birisi karşı
komşumuz, kocası hapiste olan, bütün iş yükü ev yükü üzerinde
olan, 3 çocuk annesi Berrin abla. Abla dediğime bakmayın,
aramızda yine Nurcan'ınki gibi yaş farkı var. Biz
kadının durumuna üzülürken, o hiçbir şey yokmuş gibi
çatır çatır sikişiyormuş. Bir diğeri ise başka
bir komşumuz, kocasından ayrı, tek çocuklu, iş
kadını biri. Dilek abla. O biraz daha yaşlı, ama iş
kadını havası onu biraz daha çekici kılıyor. Nurcan anlattıkça
ağzım açık kalıyordu. Beraber üçü grup bile yapmışlar.
Dinledikçe sikim kazık gibi olmuş ve Nurcan da bunu farketmişti.
"Ne o aslanım, daha doymadın mı?"
"Ne doyması be kahpe, anlattıklarınla 5 posta daha
sikişirim!"
"Sik aslanım, kıskanan mı var, hepsi senin
artık!"
"Peki bana süprizin o iki yavru mu olacak?"
"Ohoo şimdiden pabucumu dama atarsan sikerim belanı! İlk
önce beni doyuracaksın! Eğer beni ihmal edersen amına korum
senin!"
"Merak etme yavrum sen ilk göz ağrımsın, 3 değil
33 tane orospu da getirsen ben yine senin o götü siktikçe zevk alacam, seni
zevke getirecem, merak etme sen! Eee, nasıl yapacaksın bu işi?"
"Nasıl mı yapacağım? O orospularla ilk
görüşmemizde ballandıra ballandıra anlatacağım beni
nasıl siktiğini. İkisinin de ağzının suyu akacak,
ki aslan gibi çocuksun, esmer, bıyıklı, kaslı,
zıpkın gibi adamsın, o gece daha hayal ederek boşaltacaklar
kendilerini!"
"Ulan ne karıymışsın be! Aklımı sikeyim,
seni daha önce niye sikmeye çalışmamışım ki?"
"Ben böyle olacağını bilseydim, çoktan kuyruğu sallar
altına yatardım aslanım! Olsun, geç oldu artık güç olmaz! Ama
senin benim eve gelmen sıkıntı, görülme ihtimalimiz yüksek, ben
sizinkiler yokken gelirim, ya da dışarı gideriz!"
"Aynen yavrum! Ya bize gelirsin, ya da dışarı gideriz!"
"Vakit geç oldu, ben kalkayım artık. Yarın
kızları ararım, anlatırım sikişimizi,
sulandırırım amcıklarını. Sonra 3'lü yaparız,
4'lü yaparız! İstersen, güvendiğin kişiler varsa, daha
sonraları onları da alırız aramıza!"
(Saat 23:40 olmuştu!)
"Nereye kalkıyorsun, gavat
kocanın eve gelmesine daha 20 dakika var! Sanki 10 km yol gideceksin AMK! Gideceğin
yer şurası, o götü bir daha sikmeden bırakmam!"
"Gideyim ben canım yaa, gelir şimdi gavat!"
"Bir yalan uydurursun, çok mu zor ulan? AMK başka yarakları
yerken yalan söylemiyorsun sanki ve alışık değilsin yalana!"
"Tamam tamam, dediğin olsun. Bizim gavatı kandırmak
kolay, komşudayım derim!"
"Zaten komşudasın yavrum, yalan değil ki!" :)
"Haklısın!" :)
"Ne filim olurdu ama! Sümsük koca kahvede taş döşüyor, genç komşusu azgın
karısının amına götüne döşüyor!" :)
"Hadi o zaman, başlayalım aslanım, temelli yorgun gitmeyim
eve, bir soluk almalık zaman kalsın bana! Olur da
şüphelenceği tutar salağın, güzelim hayatım
mahvolmasın!"
Ayağa kalktı, önümde
kıvırmaya, kalçalarını tokatlamaya başladı. Sonra
bacak arama geçip sikimi ağzına aldı, emmeye başladı
yine. Ben ise gözlerimi kapamış daha da yayılmıştım
yatağın kenarında otururken. Bir ara götümün gıdıklandığını
hissetdip gözümü açtım. Aına koduğumun karısı alta
geçmiş götümü yalamaya çalışıyor!
"Napıyorsun AMK kahpesi, çıldırtacak
mısın beni?" :)
"Daha dur aslanım bende ne numaralar var! Yavaş yavaş!
Sen beni memnun ettin ya, gerisi bende, seninle öyle seksler
yapacağız ki, bende bulduğunu kimsede bulamayacaksın,
evlenip gitsen de, aha bu götle bu am kalacak aklında!" :)
Götümü yalamayı kesip, sikimi gırtlaklayıp yalamaya devam
etti, deli gibi somuruyordu. Gözlerimi kısmış, onun bu
azgın kahpe hallerini izliyordum. Gerçekten de dışardan normal,
hanım hanımcık biri olarak gözüken kadın, iki saattir bir
kerhane orosbusunu geçmiş, ruhu fahişeleşmiş, resmen
içindeki orosbuluğu çıkarmıştı. Bunu ben yapmıştım
ve iyi ki de yapmıştım, artık istediğim an onu
çatır çatır sikecek, hertürlü fantaziyi uygulayacak, onun sayesinde
başka amlar götler sikecektim, hem de kendi sitemde...
Sikimin kalktığını gören Nurcan, "Hadi aslanım
yerleştir şu koca siki içime!" deyip domaldı önümde. Sikimi
yavaş yavaş deliğe sürtüp geçirmemle kendini öne atması bir
oldu. "Offf, nasıl giriyor içime, nasıl yakıyorrr, çok
güzelll, çokkk, durmaaa, offf, keşke sabahlara kadar siksen beni
aslanımmm!" dedi.
Ritmimi iyice hızlandırmış, yorgunluğum
başlamıştı. İşimi hızlı hızlı
sert sert yapıp, biran önce hem onu, hem kendimi boşaltmak
olacaktı amacım. Deliler gibi köklüyordum, odada onun hafif
çığlıkları ve 'Şak şak şak!' sesleri
duyuluyordu. Arada bir var gücümle tokatlıyorum kalçalarını. Artık
kendini sıkmayı bırakmış, o da inlemeye,
açık açık bağırmaya başlamıştı. Artık
ikimiz de ritmi bulmuş, delice hızlanmıştık, o
kendisini kaybetmiş şekilde önümde domalık bir şekilde saçlarını
bir o yana bir bu yana deliler gibi savuruyor, ben durmadan
kalçalarını tokatlıyıp, sıkıyor,
kızartıyordum...
O arada telefonunun sesini duydum, kesin gavat kocası arıyordu. Ama
duymamış gibi yaparak köklemeye devam ettim. Nurcan duydu ve "Offf,
Çağlarım, durrr, telefonum çalıyor, durrr, Allah aşkına
durrr, kesildi soluğum, şu telefonu açayım, durr!" dedi.
Ben ise 3-5 daha sertçe kökleyip bıraktım onu. Hemen gitti,
telefonunu alıp geldi. Nefesini kontrol etti, nefes aldı, verdi. Tam açacaktı
ki, gavat aramayı sonlandırdı. Nurcan, "AMK geri
zekalısı, eve geldi herhalde, hemen döneyim şuna!" dedi ve
aradı.
"Efendim canım? Nolsun canım, Berrin aradı, kahve
içmeye çağırdı, onlardayım, kahvelerimiz bitmek üzere,
gelirim 10-15 dakikaya!"
O anda piçliğim tuttu ve sikimi
yavaşca götüne geçirip, bunu yan yatırdım. Sikim artık
ulaşması gereken en uzak noktaya ulaşmıştı. Yüzüne
baktım, yüz ifadesi 'Yapma!' der gibiydi. Sikimi içinde biraz hareket
ettirdim. Dişlerini sıkıyor, dudaklarını
ısırıyor, acı çekiyor, ama telefondaki gavat kocasına
birşey belli etmiyordu.
"Offf, her yerim ağrıyor canım, çok yoruldum bugün,
öldüm bittim, üzerimden tır geçmiş gibi resmen, Berrin de kahveye
çağırınca hayır diyemedim. Cidden heryerim
sızlıyor, ölü gibiyim, pertim çıktı!"
(Bana
bakıp göz kırptı!)
Az orosbu değildi, her geçen dakika onun ne kadar
aşağılık bir kahpe olduğuna şahit oluyordum. Bu
nasıl bir orosbuluktu, filmlerde görüp heyecanlanırdık böyle
şeylere, ama başıma gelebileceğine ihtimal vermek bile
imkansızdı, şimdi ise altımdaki kancık sikim götünün
derinliklerinde gidip gelirken telefonda kocasıyla konuşuyor, onu
dalgaya alıyor, bir de bana bakıp göz kırpıyordu.
Ritmimi hafif hızlandırdığımda ağzını
kapattı, halen telefonda kocası vardı. 5-6 giriş daha
yaptım ve o nefesini ayarlayıp cevap verene kadar sikimi götünden
çıkartıp yüzüne boşalmaya başladım. Nurcan şaşırmıştı,
ama gülümsüyordu. Parmağıyla gözüne fışkıran döllerimi
temizliyor, aynı zamanda kocasıyla konuşuyordu. En sonunda
kapattı telefonu.
"Manyak mısın oğlum sen, napıyorsun, ya anlasaydı gavat?"
"Ne anlayacak amına koduğumun gavatı, dünyanın
yarağını yemişsin anlamamış, benimle
sikiştiğini nasıl anlayacak?"
"Haklısın, seni çok seviyor, hayatta beklemez senden böyle
birşey!"
"Salak valla, salak bu gavat, beklemesin daha iyi, bir gün de sizin
yatağınızda sikeceğim seni, hem amından hem götünden,
o gavatın yattığı tarafa yatacam, sen de benimle yatıp
uyuyacaksın! Amına koduğumun gavatı! Eee, yemeyenin
malını yerler, hele ki böyle bir malı bırakırsan,
salkımıyla yutarlar!"
"Hahahaha, laflara bak yaa! Helali hoş olsun mallarım sana
aslanım! Hadi ben temizlenip kalkayım, soluklandım, biraz
kendime geldim. Şimdi eve gider, öldüm yorgunluktan der, döner
kıçımı yatarım, mis gibi uyku çekerim!"
Temizlenip geldi, üzerini giydi. Telefon numarasını verdi.
Odamdan çıktık. Koridorda, dış kapıyı açmadan dudaklarımdan
öpüp, "Merak etme bu daha birşey değil, daha
başlamadık bile, benimle beraber çok şey yaşayacaksın!"
dedi.
O anda aklıma geldi. "Yemeği fırında unuttuk!"
deyince kahkahalara boğulduk. Nurcan bir kez daha
dudaklarımı öperek, "Tepsiyi sonra alırım. En yakın zamanda benden haber
bekle!" deyip gitti...
[Çağlar]
|