Kocama Kapak Olsun! (Nur 32 Y., İstanbul)
Aldatan tüm
kocalara ders olsun diye, ben de yaşadığım ve uzun
zamandır yazıp yazmamakta tereddüt ettiğim hikayemi sonunda
sizlerle paylaşmaya karar verdim. Kocamla genç yaşlarımızda
evlendik. Her yeni evlilik gibi ilk yıllarımız çok güzel ve
sevgi dolu geçti. Daha sonraki yıllarda kocam gittikçe benden
uzaklaşmaya ve gözü dışarılarda olmaya
başlamıştı. Yaptığı kaçamaklar ve beni
aldatmaları bir şekilde kulağıma geliyordu. Bazı
geceler işini bahane ederek eve gelmediği oluyor ve iş
icabı şehir dışında olduğu yalanlarını
söylüyordu. Son zamanlarda sekreteriyle sikiştiği haberleri kulağıma
gelmeye başlamıştı. Bir keresinde sekreteriyle sarmaş
dolaş, sekreterinin evine girerlerken de kendim bizzat görmüştüm. Telefon
edip nerede olduğunu sorduğumda, ofiste toplantıda olduğunu
söyledi. İşte bu bardağı taşıran son damla
olmuştu. Artık kocamdan intikamımı almalıydım. Kafaya
koymuştum, ben de onu aldatacaktım. Fakat bulunduğum
şehirde ve muhitte bu olmazdı...
Bir gün, bize
yakın başka bir şehirde yaşayan ablamın
rahatsızlandığı, ameliyat olacağı ve benim de ona
refakatçı olmam gerektiği haberi geldi. Çocuklarımı köyde
kaynanamlara bırakıp, ablamla beraber hastaneye gittik. Ablamın
durumu kötü ve ağrıları olduğundan, hastanenin
girişinde hemen bir sedye getirdiler. O telaş içerisinde sedyeyi
yanımdaki erkek hastabakıcı ile beraber itekleyerek hastane
koridorlarında ilerliyordum. Sedyeyi iteklerken erkek
hastabakıcının eli elime değiyordu sürekli...
Ablamı
yatıracakları odanın önüne geldiğimizde, telaştan hiç
yüzüne bakmadığım erkek hastabakıcının yüzüne
baktım ve göz göze geldik. O anda sanki elektriğe çarpılmış
gibi oldum, çok değişik duygulara kapıldım. Yaka
kartında adı yazıyordu, adı Recep imiş. Yaklaşık
25 yaşlardaydı ve gerçekten çok yakışıklıydı.
İçimden (Tam aradığım erkek!) diye geçirdim. Hemen orada istese,
ablamı falan unutup, Recebe verecek gibiydim. Resmen amım
ıslanmaya başlamıştı. Bir yandan da kendi kendime telkinde
bulunup, (Saçmalama Nur, burada ablanın hayatı söz konusu!) diye
söyleniyordum.
Neyse, doktorlar
geldi, ablamı odasına yatırdık ve Recep doktorların
verdiği talimat doğrultusunda ablamın iğnesini vurup
serumunu taktı. Ablam iğne ve serumun etkisi ile rahatlamış
ve uyumaya başlamıştı. Bu arada Recep benimle de
konuşmaya başlamıştı. Hastanın neyim
olduğunu, nereden geldiğimizi, evli olup olmadığıma
kadar her şeyi sordu. Recep bana çok yakın ve ilgi ile
yaklaşmış, ne lazım olursa kendisine gelmemi söylemiş ve
bulunduğu odasını da göstermişti. Ablam ile çok
yakından ilgileniyordu, fakat bunun altında yatan sebebin ben
olduğumu hissediyordum. Sanki Recep beni sikmeyi kafasına
koymuştu ve bana sürekli ufak iltifatlarda bulunuyordu. Zaten benim de
istediğim bir göz, Allah iki göz vermişti. Ben de Recep'ten
müthiş hoşlanmıştım ve resmen onunla sikişmek istiyordum...
Akşam
yemeği dağıtılmıştı, ablamı zorla
kaldırıp bir iki lokma bir şeyler yedirdim. Yarım saat
kadar sonra Recep tekrar geldi ve ablama alması gereken
ilaçlarını verdi. Recep gittikten sonra ablam ilaçların
etkisinden tekrar uykuya daldı. Daha sonra Recep tekrar yanımıza
gelip, "Ablamız nasıllar?" diye sordu. Ben de, "Tekrar
uyudu!" dedim. O da, "Ağrı hissetmemesi için bu ilaçlar onu
uyutur, normaldir!" dedi. Sonra beni çay içmeye davet etti. Ben de, "Valla
canım sıkılıyor, varsa iyi olur!" diyerek kabul ettim.
Uyuyan ablamı bırakarak, Recep önden ben arkasından, koridorda
onun odasına doğru yürüdük.
Bana çok nazik
davranıyordu, kapıyı açıp önce beni buyur etti, sonra kendi
girip kapıyı kapattı. Odasında küçük bir elektrik
ocağında daha önceden demlemiş olduğu
çaydanlığın kapağını açıp baktı ve "Çayımız
da olmuş, içebiliriz!" dedi. Oturduğum sandalyeden hayran hayran
ona bakıyordum. Şimdiden zevklenmeye başlamıştım
ve amım yine ıslanmıştı. İkimiz de birbirimizden
hoşlandığımızı biliyorduk. Çayları doldurup,
sandalyesini yanıbaşıma çekip oturdu. Bir yandan
çaylarımızı içiyor, bir yandanda konuşuyorduk. Her
cümlesinde bana iltifatlar yağdırıyordu. Aslında güzel bir
kadın sayılırım. Balık etli, beyaz tenli, 32
yaşımda, hayatımın en güzel çağında, birçok
erkeğin hayalini süsleyen bir kadındım. Recep iltifatlarının
bir yerinde 'bebek gibi kadın' olduğumu da söyleyince, ben artık
yelkenleri iyice suya indirmiştim.
İkinci
çayımızı da içtikten sonra ben sabırsızlıktan
ölüyor, bir an önce ona sarılıp, sevişmek istiyordum. Elimdeki
boş bardağı alıp masaya koyduktan sonra, sandalyesini iyice
yanıma bitiştirdi. Bir elini omuzuma atıp, diğer eliylede
elimin birini tutup, "Evli olmasaydın seni kesinlikle alırdım!"
diyerek iltifatlarına devam etti. Sonra yavaş yavaş
dudaklarını dudaklarıma değdirip öpmeye başladı.
Beni öperken bile bulutlarda uçmaya başlamıştım. Recep'ten
o kadar hoşlanmıştım ki, o anda ne kocamı, nede ablamı
düşünecek haldeydim. Bunun altında biraz da kocamın beni aldatması
yatıyordu.
Biraz öpüşüp
koklaştıktan sonra Recep kalkıp kapıyı içeriden
kilitledi. Bu arada pantolonunun önü de kabarmış, yarağı
belli oluyordu, bir de onu görünce ben hepten zevke geldim. İçimden (Offf,
o yarağı mutlaka yemeliyim!) dedim. Hastabakıcı odası
ufak olduğundan, Recep dolapatan iki battaniye çıkardı ve yere
serdi. Ben artık işin nereye varacağını çok iyi
anlamıştım, zaten istediğim de buydu. Battaniyelerin üzerine
de temiz bir çarşaf yaydı ve beni ellerimden tutup ayağa
kaldırdı.
Ayakta deliler
gibi öpüşüp sevişmeye başladık. Bir yandan benimle sevişiyor,
bir yandanda üstümü çıkartıp, her yerimi okşuyordu. Resmen amımdan
akan zevk sularım bacaklarıma süzülüyordu. Üzerimde sadece külotum
kalmıştı, beni yere yatırdı. Kendi de soyunup sadece külotu
ile yanıma yatıp, tekrar sevişmeye başladı. Harika
sevişiyordu. Hiç acele etmiyor, bir kadının nelerden zevk
alacağını çok iyi biliyordu. Dudaklarımdan ve boynumdan öperek,
göğüslerimin de hakkını verdikten sonra yavaş yavaş
göbeğime ve oradan amıma sıra gelmişti. Yola çıkmadan
önce amımı yeni traş etmiş, kaymak gibi
yapmıştım. Külotumu çıkardığında, "Ufff,
kayısı gibi amcığın var!" diyerek hemen yumuldu
amıma. Resmen hepsini ağzına alıp, ağzının
içinde klitorisimi dilliyor, adeta yiyip yutuyordu
amcığımı. Böyle bir durumda ben nasıl dayanabilirdim, arka
arkaya iki defa orgazm oldum.
Artık bir an
önce sikilmek istiyordum. Fakat Recep halen iştahla
amcığımı yalayıp, suyunu içiyor, bir yandanda, "Ben
böyle güzel amcık hayatımda görmedim!" diyerek iltifatlar
yağdırıyordu. Ben en sonunda dayanamayıp, "Yeter
artık, hadi sik beni!" dedim. Recep ise, "Ne dedin, bir daha
söyle!" diye defalarca söyletip beni epey yalvarttı. Sonunda, "Sikmez
miyim aşkım!" dedi ve kendi külotunu indirdi.
Yarağını görünce önce korktum, çok kalın bir şeydi ve
mantar gibi kocaman kafası vardı. Kocamınkini zor alıyordum,
onu nasıl alacağım diye tasalanmaya başladım. Fakat
Recep o kadar ustaydı ki, zaten zevkten iyice sulanmış ve
gevşemiş amcığıma hiç canımı acıtmadan
harika bir şekilde yerleştirdi yarağını. İşte
o an zevklerin en güzelini yaşıyordum. Şu ana kadar sadece kocamın
siktiği amımı, hoşlandığım bir
yakışıklı genç bir erkek sikiyor ve böylece ben de kocamdan intikam
alıyordum...
Recep 15-20 dakikadır
beni zevkle sikiyordu. Boşalmaya yaklaştığını
hissedebiliyordum. İçime boşalmamasını söyleyince, "Korunmuyor
musun?" dedi. Aslında düzenli olarak hapımı içiyordum,
fakat, "Korunmuyorum!" dedim. O da, "Merak etme!" dedi ve
yine beni deliler gibi sikmeye devam ederken, kocamda
yaşamadığım vajinal orgazmı da onda ilk defa
yaşayarak, deliler gibi titreye titreye bir kez daha orgazm oldum. Benden kısa
bir süre sonra da Recep içimden çıkıp göbeğimin üzerine
boşaldı. Mutluluktan uçuyordum. Bana hem klitoris, hemde ilk defa
vajinal orgazmı yaşatan bu adamı artık nasıl
bırakabilirdim bilmiyordum. İstese onun kulu kölesi olurdum...
O gece Recep, ara
sıra ablama bakıp gelerek, sabaha kadar beni tam 6 kere sikti. İnanın
ben böyle bir şey kocamdan görmedim! Nasıl olduğunu
sorduğumda, benim çok tatlı ve güzel olduğumu bu yüzden bu kadar
çok sikebildiğini söyledi. Bu arada birinci sikişmemizden sonra amıma
fitil koydu ve sonraki sikişmelerimizde rahat rahat her seferinde içime
boşaldı...
Ablam ertesi günü
ameliyat oldu ve ben üç hafta orada refakatçi kaldım. Bu arada Recep hiç
evine gitmedi, her gün benimleydi, öyle ki gündüz bile odasına girip birkaç
kez sikişiyorduk. Adam çok azgın ve doymak bilmiyordu. Ben artık
külotumu çıkarıp giymekten yorulduğum için, külotsuz gezmeye
başladım. Gündüz odasına girip hemen ayakta domalıyordum, kimse
anlamasın diye elbiselerimiz üzerimizde, ayak üstü çabucak sikişip çıkıyorduk. Bazı
hemşireler durumu anlamışlardı, fakat umrumuzda
değildi. Harika ve çok mutlu günler geçiriyordum. Bu arada bu kadar çok
sikişmekten amım acıyordu ve sandalyeye oturamıyordum. Recep
onun için de bana bir jel ayarlamıştı...
Recep üç hafta
boyunca yalanmadık, emilmedik, öpülmedik, ellenmedik yerimi
bırakmamıştı. Kalçalarım da çok hoşuna
gittiğinden, bazen beni domaltıp, götümün deliğini deliler gibi yalıyor,
diliyor ve emiyordu. Götümü de sikmek istediğinden emindim, fakat daha
önce hiç götümü siktirmemiştim ve korkuyordum. Ki zaten istesem bile Recebin
o kalın yarağını götüme almam imkansız gibi bir
şeydi. Recep de amımı siktikten sonra yarağını göt
deliğime sürterek müthiş boşalıyor, dölleri
sırtıma saçlarıma kadar geliyordu...
Bir gece yine çılgınlar gibi
sevişirken beni domaltıp, yine götümün deliğini dillemeye ve
yalamaya başlamıştı. Yalanmak hoşuma gidiyordu, fakat canım
çok acıyacak diye anal ilişkiden korkuyordum. Bu sebepten kocama bile
vermemiştim götten. Recep o gece bir ara göt deliğime bir sprey
sıktı. "O ne?" dediğimde, "Mikrop öldürücü,
temizleyici sprey!" dedi ben de inandım. Az sonra göt deliğim
uyuşmaya başlamıştı ve bir şey hissetmiyordum. Daha
sonra spreyin ucundaki ince hortumu göt deliğimden içeri sokup yine sıktı.
Bu sefer götüm hepten uyuşmuştu, sanki göt deliğim yok gibiydi. İşte
ondan sonra ne olduysa oldu. Yarağının götüme girdiğini
anlayabiliyor, fakat hiç acı hissetmiyordum...
Recep yaklaşık
yarım saate yakın sikti götümü ve götümün içine boşaldı. Sonunda Recep
beni götten ilk siken erkeğim olmuş, bu da kocama kapak olmuştu.
Recep'le halen (ayda bir de olsa) bir yerlerde gizli gizli buluşup o
harika sikişmelerimize devam ediyoruz. Doya doya amımı götümü
siktiriyorum. Boynuzlu kocamın ise ruhu duymuyor :)
[Nur]
|