Hem Pişmanım Hem Değilim! (Ahu 25 Y., İzmir)
Merhabalar ben Ahu, 25 yaşındayım. 7 yıllık
evli ve bir çocuk annesiyim. Ev hanımıyım.
Giyim üzerine mağazamız var, ben de arada
bir gider yardım ederim. Yaşadığımız yer İzmir'in
küçük bir ilçesi olduğu ve ben de bir esnafın karısı
olduğum için giyimime ve hareketlerinme dikkat ederim. Normalde
kızken sexy giyinmeyi çok severdim, ama küçük bir şehirde
olduğumuz için yapmıyordum artık bunu. Kocamla çok mutluydum,
taki bundan iki ay öncesine kadar...
Bundan iki ay kadar önce bizim mağazada
çalışan Sevcan evleneceği için işten
çıkmıştı. Sevcan mağazamızda senelerdir
çalışıyordu, ama evlendikten sonra kocası çalışmasını
istemedi. Sevcan benden 4 yaş küçüktü, ama gerçekten iyi bir dosttu benim
için, birbirimizin herşeyini bilirdik. Kocam, Sevcan'ın yerine yeni
bir eleman almıştı, Hacer isminde. Kadın dul bir bayan
olduğu için işe çok ihtiyacı varmış...
O gün sabah evde oturuyordum. Cep telefonumu kurcalarken telefonum
bozuldu. Çocuğumu yan komşum, annem kadar sevdiğim ve
güvendiğim Emine teyzeye bırakıp, telefonu yaptırması
için kocama vermek için mağazaya gittim. Mağazaya girdiğimde kasiyer
kız kasadaydı. Beni görünce ayağa kalktı, "Hoşgeldin
abla!" dedi. Kocamı sorduğumda, "Depoda
yazlıkları hazırlıyorlar abla, haber vereyim mi?" dedi.
"Yok canım, ben inerim!" dedim. Mağazamız
üç katlıydı, en alt katı depo olarak kullanıyorduk. Alt
kata indim, oradan depoya inerken merdivenlere sesler geliyordu. Sevişme
sesiydi. Şok oldum. Yavaşça indim,
kolilerin arasında kocamı Hacer'le öpüşürken ve elleşirken
gördüm. Hacer, "Burda olmaz, yakalanırız, akşam nasıl olsa bana geleceksin, çok mu azdın?"
dediğinde, ben beynimden vurulmuşa döndüm.
Ne yapacağımı şaşırdım. Ortaya
çıkıp onları rezil edecek cesareti bulamadım kendimde. Zaten
karakterimden dolayı sorunları hep örtbas ederim, hep alttan
alırım, yokuşa sürmem. Ama bu alttan alınacak bir şey miydi,
ikisi de yarı çıplak sevisiyorlardı. Kocam, "Seni bu
akşam öyle bir sikecem ki Hacer, nutkun tutulacak!"
dedi. Hacer ise, "Ya karın ne olacak? Sabaha kadar kalacak mısın
gerçekten yanımda?" dedi. Kocam, "Evet, kalacam!" dedi.
Hacer, "Karın zaten benim kadar mutlu edemez ki
seni canım!" dedi. Ne kadar kaliteli bir orospu olduğu
konuşmalarından belliydi.
Şoktan kurtulmuştum, ama konuşmalarını
dinlemeye dayanamıyordum. Hemen üst kata çıktım ve kendimi biraz
daha toparladım. Onları görmemişim gibi yapacaktım mecburen.
Üst kattan depoya doğru yaklaşıp kocama
seslendim, biraz bekledim, orada elbiselere bakıyormuş gibi
yaptım. Az sonra kocam geldi, suratı kıpkırmızıydı.
"Buyur aşkım, hoşgeldin, hayırdır, yukarı
çıkalım!" dedi. Ben de o yerden uzaklaşmak için yukarı
doğru çıktım. "Telefonum bozuldu!"
dedim. "O kolay aşkım, yaptırtırız, olmazsa
yenisini alırız, senden kıymetli mi!" dedi. Yalancı
pislik birde bana ilgili koca ayağı yapıyordu. Hemen telefonu
verip çıktım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Eve
doğru hızlı adımlarla ilerledim,
binaya girdim, eve girip hüngür hüngür ağladım.
Yarım saat sonra yan komşum Emine teyzeye
bıraktığım oğlumu almaya gittim. Kapıyı
Emine teyzenin oğlu Ömer açtı, "Hoşgeldin Ahu, buyur gel
içeri!" dedi. "Yok girmeyim, oğlumu almaya geldim!"
dedim. Ömer de, "Oynuyorlar, çocukları bölme istersen?" dedi. Ömer'in
oğlu benim oğlumla aynı yaşatalar, ikisi de 5
yaşında. Ömer'in karısı doğumdan sonra öldü ve Emine
teyze büyüttü çocuğu. Ömer de karısı ölünce evlenmedi, annesiyle
yaşamaya başladı.
İçeri girdim. Ömer hemen salona buyur etti, "Annem
de kahvaltı hazırlıyor, gel otur!" dedi. Geçtim oturdum. "Hayırdır
Ahu, moralin bozuk, gözlerin kıpkırmızı olmuş?"
dedi. Ben de, "Yok bir şey, biraz rahatsızım..."
dedim. O sırada Emine teyze geldi. Yedik içtik falan, öğlene doğru oğlumu alıp eve gittim. Oğlumu uyuttum. Delirecek gibi oldum, düşünmekten kafayı
yiyecektim. Ama göz yummuştum, kendime çok kızıyordum...
Öğle sonu kapı çaldı. Açtım, bizim mağazadaki
kasiyer kız, "Telefonunu getirdim abla!"
dedi. Teşekkür ettim, "İçeri gel, birşeyler içelim!"
dedim. "Dükkanda iş çok abla!" dedi ve gitti. Muhtemelen kocamla
Hacer yine dükkanda sevişiyorlardı. Kafam iyice bozulmuştu, kocamı
aradım. Telefonu açmadı. 15 beş dakika sonra o beni aradı, "Aşkım
depodaydım duymadım, söyle canım, bir şey mi var?"
gibi laflar ediyor beni kendinden tamamen tiskindiriyordu. "Yok birşey,
telefonumu yaptırmışsın, sağol demek için aradım!"
dedim. "Önemli değil aşkım!" filan diyor, resmen midemi
bulandırıyordu. Tam kapatacağımda, "Aslında ben de
seni arayacaktım, gece malzeme almaya gideceğim, yeni kodlar filan
varmış İstanbul'da, eve uğramadan dükkanı kapatıp
gideceğim. İstanbul'dan istediğin birşey var mı?"
dedi. "Yok!" diyebildim. Gece Hacer'le beraber olacaklardı,
zaten biliyordum, ama ne yapabilirdim ki?
Akşam olmak üzereydi. Çok
kızıyordum, hem kendime, hem kocama, ama boşanmak istemiyordum, ortada
oğlum vardı. En sonunda ben de kocamın bana
yaptığının aynısını yapmaya karar verdim. Bunu
çok düşündüm, önce kendime yakıştıramadım, ama içim
soğumuyordu. Kesinlikle ben de kocamı aldatacaktım, hemde en
kısa sürede. Ama kiminle diye düşünürken aklıma Ömer geldi. Ömer
uzun süredir dul bir erkekti. Yakışıklı,
uzun boylu ve çekici biriydi. Şu ana kadar ben Ömer'e
hiç o gözle bakmamıştım...
Bizim balkonla onların balkon yanyanaydı. Birkaç
kez ben temizlik yaparken beni süzdüğünü görmüştüm. Annesi Emine
teyze onu evlendirmek için çok çalıştı, ama o evlenmek
istemedi. Emine teyze sürekli başka kadınlarla beraber olduğunu
söylüyordu, "Bir gün başını belaya sokacak!" diyordu. Bir
keresinde Ömer annesiyle bizim mağazaya gelmişti. Ömer lise dönemlerinde bizim eski eleman Sevcan ile
çıkmıştı. Sevcan da bana, "Ömer doyumsuz bir erkek!"
diye bahsetmişti. Yani kadın dedikodularına göre Ömer'i az çok
biliyordum. Ve bu düşünceyle kendimi Ömer'e siktirmeye karar verdim. Ancak
böyle bir intikamla içim soğuyacaktı. Plan kurdum. Sabah konuşurken
iki gün izinli olduğunu söylemişti. Evde olması muhtemeldi,
oğluna çok düşkündü.
Hava artık kararmıştı. Banyoya girip,
her tarafımı kaymak gibi yaptım, yıkandım. Yatak odama
girdim, dolapta ince bir siyah altlı üstlü pijama takımım
vardı, onları çıkarttım ve kırmızı bir tanga
çıkarttım. Soyundum, tangayı giydim, sutyen takmadım, büyük
göğüslerim üzerine pijama takımını giydim.
Aynaya baktığımda hafif göbeğim haricinde çok sexy
görünüyordum. Büyük göğüslerim pijamadan fırlayacak gibiydi,
kalçalarım da oldukça sexy görünüyordu.
Hemen Ömer'lerin balkonunu gören balkona çıktım. En
üst katta olduğumuz için beni sadece Ömer görebilirdi, onun için
rahattım. Balkonun ışığını yaktım ve
Ömer'i bekledim. Ömer genelde balkonda çok vakit
geçirirdi. Ben bazen uzerim müsait değilse
çıkmadan önce Ömer'i kontrol ederdim balkonda mı diye. Ama şimdi
çıksın diye bekliyordum. Biraz oturdum, gelen giden yoktu. Mutfağa
gittim ve kendime soğuk bir kola aldım. Geri balkona çıktım,
kola içip etrafı seyrediyordum. O sırada oğlum uyandı ve
onu da mecburen yanıma aldım. Balkonda oğlumla oturuyorduk. Biraz
sonra Ömer balkona çıktı, ama dalgındı, bizi farketmedi. Bir
sigara yakıp oturduktan sonra gördü bizi, selam verdi. Oğlum
kucağımda oturduğu için benim kıyafetimin farkında
değildi...
Ömer'e annesini sordum. "Biraz başı
ağrıyordu, yatıyor şimdi, benim oğlan da bilgisayarda
oyun oynuyor!" dedi. Balkonlarımız çok yakındı, bilgisayar
lafını duyunca benim oğlan, "Ben de oyun
oynayacağım anne, bilgisayarı aç bana!"
diyerek kucağımdan fırladı. Ömer o sırada ışığın
da yansımasıyla belli olan göğüslerimi fark etti. Gözlerinin büyüdüğünü
ve göğüslerime baktığını fark ettim. İçerden oğlum, "Annne hadi!" diye
bağırınca kalktım, kalçalarımı sallaya sallaya
girdim içeri. Bir heyecan basmıştı beni, artık Ömer fark
etmişti beni.
Oğluma bilgisayarı açtım ve tekrar balkona
gittim. Ömer aç bir Kurt gibi beni bekliyordu. Onu ne kadar
azdırdığımı balkona dönünce daha iyi anladım, gözleri
parlıyordu. Oturduğumda hemen kocamı sordu. "İstanbul'a gidecek bu gece!" dedim. Ömer
benle konuşurken göğüslerimi de izleyip duruyordu. Ben de göğüslerime
yiyecekmiş gibi baktığının farkında
değilmişim gibi onunla muhabbete devam ediyordum. "Emine
teyze uyuyorsa oğlanı da al gel, çay kahve içelim, çocuklar birlikte oynar!"
dedim. Nasıl bir anda değişmiştim, resmen Ömer'e kur yapıyordum. Ömer, "Tamam
geliriz birazdan!" dedi.
Ömer çok rahattı zaten, on dakika sonra geldiler. Oğlu
direkt oğlumun odasına gitti, ben de Ömer'i oturma odasına buyur
ettim ve çaya bakmak için mutfağa gittim. Üzerimdeki giysiler aynıydı
ve Ömer gerçekten bana şehvetle bakıyordu. Çaya baktıktan sonra içeri
yanına gittim. Sohbet muhabbet derken çay demlenmişti. Çocuklara da
meyve suyu götürüp verdim, onlar oğlumun odasında bilgisayarla
meşgullerdi, zaten sürekli beraber oynarlardı. Kapıyı
çektim, çay tepsisini alıp Ömer'in yanına gittim.
Çay ikram ederken göğüslerimi görmesini
sağlıyordum. Ömer çayını aldı, kendi çayımı sehpaya
koyarken arkamı döndüm, hafif eğilerek sırtımın
açılıp tangamı görmesini sağladım. Ömer
terlemişti, bir eliylede kalkık sikini saklamaya çalışıyordu.
Fark ettiğimi anlayınca yüzü kıpkırmızı oldu. "Hayırdır
Ömer, kızardın?" dedim. Ömer çayı bıraktı,
yanıma geldi ve direk dudaklarıma yapıştı. Onu ittim
ve "Ne yapıyorsun? Çocuklar içeride!" dedim. Ömer beni
bıraktı ve "Allah aşkına Ahu, beni delirtmek mi
istiyorsun?" dedi. Ben de, "Tamam da şimdi olmaz! Gece bana gel!"
dedim. Ona saat kaçta geleceğini söyledim ve evin
anahtarını verdim. Çayları içtik. Ömer
sabırsızlanıyordu, oğlunu alıp gitti.
Oğlumu uyuttum, sonra hemen hazırlandım,
Ömer direkt yatak odama gelecekti. En sexy iç çamaşırlarımı
giyip, parfüm sıktım, yatağa uzandım. Kocam Hacer'le
defalarca sikişmiştir bu saate kadar diye düşünüyordum
ve ben de artık sikicimi bekliyordum. Derken dış
kapının açılma sesi geldi. Heyecan basmıştı beni.
Ömer yatak odasına girdiğinde kalbim güm güm atıyordu. Hiç
konuşmadan üzerindekileri bir çırpıda
çıkarıp, boxerle yatağa yanıma geldi. Ne olur ne olmaz diye
kalktım ve kapıyı kilitledim. Ömer
yatağa uzanmıştı, yarağı boxeri patlatacak
gibiydi. Elimden sertçe tutup kucağına aldı beni ve ateşli bir
şekilde öpmeye başladı. Heyecandan titriyordum...
Birazdan ben de onun ritmini
yakalamıştım. Artık o orospu Hacer'den bir farkım
yoktu, ilk defa kocamı aldatıyor ve bunu zevkle yapıyordum. Ömer
her yerimden öpmeye ve yalamaya başladı. Sutyenimi çıkarttı,
beni sırtüstü yatırıp üzerime çıktı, boynumdan
aşağıya doğru öpe yalaya indi ve
dişleriyle tangamı çıkardı. Gerçekten çok iyi sevişiyordu.
Amımı yalamaya başlayınca inlemelerim de
başlamıştı. Kocam benim amımı
yalamazdı, resmen ilk defa amım yalanıyordu. İnlemelerim
hızlanmmış, ateşim tavan yapmıştı...
Amımı biraz daha yaladıktan sonra beni
kaldırdı ve kendisi yatağa oturup, yarağını
yalamamı istedi. Çekindiğimi anlayınca, "Hadi ama Ahu,
bekletme onu!" dedi. İlk defa
yapacaktım. Boxerini indirdim. Ömer'in yarağı ile
karşı karşıya kaldığımda resmen mest
olmuştum. Büyük ve kalın bir yaraktı. Elimle kavrarken
zorlanıyordum. Ağzıma aldım, yalamaya başladım. Ömer
güldü ve "Acemi olduğun çok belli!" dedi. Ben de biraz gaza
gelip daha iyi yalamaya başladım. Emiyor ve acıtmadan
dişliyordum. Ağzıma zor alıyordum...
Daha sonra beni ayağa kaldırdı,
kucağına alıp yatağa attı. Yarağını amıma dayadı. Resmen titriyordum. Biraz
sokmayı denedi, zorlandı. Yarağının
başını tükürükleyip tekrar dayadı. Sert bir hareketle içime
girdi. Büyük bir çığlık atmıştım, içim dolmuştu.
Gidip gelmeye başlayınca çığlıklarım
duyulmasın diye yastığı ısırmaya başladım.
Ömer çok sert sikiyordu beni ve her tarafımı emiyordu. Acıdan
Ömer'in sırtını tırnaklıyor, "Yavaş yap!"
diyordum, kendimi kasıyordum. Ama nafile, faydası yoktu. Ben
yalvardığımda Ömer temelli hızlanıyordu. Artık
gözlerim dolmuştu, hem zevk hem acı içinde,
Ömer'in altında deli gibi kıvranıyordum. Tam iki kere orgazm
oldum. Artık o da boşalsın diye dua
ediyor, "Yeter artık Ömer lütfen!" diyordum. O ise sadece
hunharca beni sikiyor, nerem denk gelirse emiyordu. Derken
Ömer, "Boşalacağım!" dedi ve içimden çıktı,
üzerime boşaldı.
Amım resmen yanıyordu. Ömer sırt üstü
devrildi. Ben de yatakodamdaki banyoya gittim, ama yataktan kalkarken çok
zorlandım. Suyu açıp altına girdim. Kendimi temizliyordum ki, Ömer geldi ve bana arkadan yapıştı. "Yeter
Ömer, lütfen bu kadar yeter!" dedim ama dinlemedi. Tekrar sevişmeye
başladık suyun altında. Ona karşı koyamıyordum. Eğildi,
beni yasladı ve amımı yalamaya
başladı. Hem yalıyor hemde acıtmadan
amımın dudaklarını dişliyordu. Biraz yaladıktan
sonra beni kucağına alıp yatakodama götürdü ve yatağın
üzerine attı. Yine üzerime çıktı ve deli gibi yalayıp
öpmeye başladı...
Sonra yine içime girdi, ama alırken halen zorlanıyordum.
Hızlı ve sert bir şekilde sikmeye başladı. Bu sefer
ağzıma havluyu almıştım. Beni kucağına alıp
ayağa kalktı, duvara dayadı ve sikmeye devam etti. Göğüslerimi
koparacak gibi somuruydu. Kucağında iki büklümdüm, beni
parçalıyordu. Derken yine yatağa attı beni ve sikmeye devam
etti. Ben defalarca orgazm olmuştum, ama Ömer boşalmak nedir bilmiyordu.
Artık bitmiştim, ama müthiş bir zevkti,
müthiş sikiliyordum...
Sonunda Ömer içimden çıktı ve inleye inleye suratıma
boşaldı. Suratımın her tarafı döl olmuştu. Temizlenmek için banyoya gittim. Her tarafım mosmordu. Yüzümü
temizlerken aklıma Sevcan geldi, Ömer hakkında 'Doyumsuz!' derken ne
demek istediğini şimdi anlıyordum. Sevcan bana söylemedi, ama kesinlikle
Ömer'le yatmış olmalıydı...
Ömer yine yarağı kalkık halde banyoya
girince, "Lütfen Ömer yeter bu kadar!" dedim. Ömer güldü, "Tamam
tamam, ama en azından birlikte yıkanalım!" dedi.
Yıkanırken de rahat durmuyordu,
azıcık yüz bulsa yine sikecekti. Halim kalmamıştı, yüz
vermedim. Yıkanıp çıktık. Saat gecenin dördü olmuştu. Artık
yorgunluktan ölecektim.
Ömer üzerini giyinirken, neden kendisiyle
sikiştiğimi sordu. Ben de herşeyi
anlattım. Ömer biraz şaşırmıştı, "Ben de
benden hoşlandın sanmıştım! Neyse, artık ben gideyim!" dedi. Anahtarı verdi. Makyaj
masamın üzerine telefonunu koymuş, "Sikişmemizi kaydettim,
yanlış anlama...!" dedi. Fazla
aldırmadım, yorgundum, sadece uyumak istiyordum. Dudağımdan
öptü, "Aşkım görüşüruz!" dedi ve sessizce gitti.
Uyandığımda öğlen olmuştu ve
üzerimden kamyon geçmiş gibiydim. Ama gece olanlar için hiç pişman değildim. Kalktım, üzerimi giyinip, kahvaltı
hazırlamaya mutfağa gittim. Amım halen sızlıyordu,
yürürken zorlanıyordum.
Öğleden sonra kocamın eve gelmesine
şaşırmıştım. Gözleri kıpkırmızydı,
elinde bir demet çiçek vardı. "Hayırdır, sen İstanbul'da
değil miydin?" diye sordum. "Hayır aşkım, otur
herşeyi anlatacam sana! Dün gece bizim yeni eleman Hacer'in evindeydim. Beni
baştan çıkardı, seni aldatacaktım, ama son anda seni ne
kadar sevdiğimi anladım ve vazgeçtim. Lütfen aşkım
kızma bana, yemin ederim aşkım onunla cinsel ilişkiye
girmedim, çok pişmanım, işten çıkarttım onu!"
dediğinde gözlerim doldu, hüngür hüngür ağladım. Kocamdan
intikam alacağım diye dün gece Ömer'le sikişmiştim. Şimdi hem pişmandım, hem değildim. Kocama kendisini affettiğimi söyledim,
çok sevindi. Tabii Ömer'le sikiştiğimi anlatmadım.
Kocam tekrar mağazaya gidince Ömer aradı beni ve "Seni özledim aşkım!" dedi. "Ben de
seni!" dedim. Kocam beni ister aldatsın, ister aldatmasın,
Ömer'in yarağının müptelası olmuştum. :)
[Ahu]
|