Dedemin Kiracısı Kuduruk Çıktı! (9) (Serdar 20 Y., Ankara)
Yaklaşık
1 saat sonra Marmaris'teydim. Ayşe'nin tarifiyle otelin önüne gittim.
Ayşe otelden aceleyle çıkıp arabaya bindi ve "Hadi sür
aşkım, bir gören olmadan uzaklaşalım. Gece bizimkiler
uyuduktan sonra geliriz, odama çıkarız!" dedi. Üstünde dizinin biraz
üstünde biten bir etek vardı. Göğüsleri, hafif açık
dekoltesinden fırlaycak gibiydi. Ne Handan, ne Zübeyde abla, nede
diğer birlikte olduğum kadınlarda Ayşe'ninkiler kadar güzel
göğüsler vardı. Barlar sokağına gidip, rastgele bir bara
daldık. İçkilerimizi yudumlarken keyifle sohbet ediyorduk. Ben
Ayşe'nin yarım yamalak Türkçesiyle dalga geçiyordum. Sohbet güzel
gidiyordu. Vakit gece yarısını geçmişti ve hafiften
çakır olmuştuk. Daha fazla dayanacak halim de yoktu zaten.
Anlamsız bir şekilde sikim kalkmış, gizleme gereği
duymuştum. Hesabı ödedim ve Ayşe'lerin kaldığı
otele döndük.
Ayşe,
ailesiyle aynı katta, ama başka bir odada kalıyordu. Sessiz bir
şekilde Ayşe'nin odasına girdik. Kapıyı kapatır
kapatmaz Ayşe'nin dudaklarına yumuldum. Ayşe de benden bunu
beklercesine aynı anda bana karşılık verdi. Hava zaten
sıcaktı, buna bizim ateşimiz de eklenince üstümüzdeki
kıyafetleri biran önce çıkardık. Yatağa gelene kadar ikimiz
de çırılçıplak kalmıştık. Ayşe'yi
yatağa yatırıp, ağırlığımı
vermeden dudaklarını öpmeye, boynunu emmeye devam ettim. İkimiz
de müthiş azmış durumdaydık. Öpe öpe muhteşem
göğüslerine geldim. Meme uçlarını ağzıma alıp,
emiyor, içime çekiyor, daha sonra bırakıp dilimle tokatlıyordum.
Ayşe de aldığı zevkten göğüsleri bir inip bir
kalkıyordu. Bir süre daha göğüsleriyle ilgilenip, bal kutusuna
geçtim.
Ayşe
sanırım orgazm olmuştu. Amının olduğu bölge
çarşafa kadar ıslaktı. Tek tüy bile olmayan amına elimi
attığımda da yağ sürülmüş gibi kaygandı. Fazla
önemsemeden direk amına yumuldum. Küçük amına ağzımı
dayayıp, dilimi olabildiğince içine sokuyor, daha sonra da
deliğinden klitorisine kadar dilimle badana çekiyordum. Klitorisi
uyarılmanın etkisiyle iyice şişmişti. Bu sırada
da Ayşe ikinci orgazmına yaklaşıyordu, ama ben
boşalmasını istemiyordum. Zaten benim de daha fazla sabredecek
gücüm kalmamıştı. Doğruldum ve sikimi ıslatma gereği
duymadan yavaşça amına soktum. Tamamı içine girdiğinde,
aynı anda ikimizden de derin bir, "Ohhhhhh!" sesi çıktı.
Sanırım en son gene ben girmiştim bu amcığa. O kadar
kaygan olmasına rağmen zorlanmıştım girerken.
İçinde
biraz bekleyip, sonra hızlanarak girip çıkmaya başladım.
İkimiz de deli gibi inliyorduk. Babası ve annesi iki yan
odadaydı, yani sesimiz duyulmazdı, o yüzden rahattık biraz. Ben
aynı pozisyonda amına girip çıkarken, Ayşe deli gibi
inlemeye, bir süre sonra da böğürmeye başladı. Şiddetli bir
orgazm yaşıyordu. Bacaklarını belime dolamış,
sikimi içinde sıkarak, titreye titreye orgazm oluyordu. Bir süre kendisine
gelmesini bekledim. Nefes alış verişi düzelince içinden
çıkmadan üstüme aldım Ayşe'yi. Ayşe üstümde yavaş
yavaş zıplamaya başladı. Zıplarken göğüsleri de
bir aşağı bir yukarı sallanıyordu. Ayşe üstümde
hızlandıkça, ben de adım adım boşalmaya
yaklaşıyordum. Ama bu şekilde değil de, göğüslerinin
arasına boşalmak istiyordum. Ayşe'yi tekrar yatırdım.
Göğüslerini iki elimle birleştirip, sikimi arasına
yerleştirdim ve gidip gelmeye başladım. Sikimin ucu
göğüslerinin arasında bir görünüyor bir kayboluyordu...
Daha fazla
tutamadım kendimi ve suratına doğru boşalmaya
başladım. İtfaiye hortumuyla sular gibi suluyordum
suratını döllerimle. Ayşe gözlerini kapatmış,
döllerimin bitmesini bekliyordu. Boşalmam bitince kendimi Ayşe'nin
yanına attım. Kendime gelene kadar bir süre uzandım. Ben bir
sigara içene kadar Ayşe de kendine gelmişti. Kalktık duşa
girdik. Birbirimizi yıkayıp, kurulanıp, tekrar yatağa
geçtik. Gözlerimizden uyku akıyordu, yorulmuştuk da biraz.
Birbirimize sarılıp uyuduk...
Sabah daha gün ağarmadan, tatlı bir hisle uyandım. Ayşe
sikimi ağzına almış, yavaş ama çok güzel bir
şekilde yalıyordu. Gözlerimi tekrar kapayıp, kendimi bu zevke
bıraktım. Bir süre sonra Ayşe sikime bolca tükürüp
doğruldu. Bir eliyle sikimi hizalayıp üstüne oturmaya
başladı. Zor girdiğini hissedince, kafamı
kaldırıp baktım. Ayşe, sikimi göt deliğine
hizalamış, dudaklarını ısırarark, yarı
acı yarı zevkle, sikime oturmaya çalışıyordu. Biraz
uğraştıktan sonra da amacına ulaşmış, sikimi
götünde kaybetmişti. Dibine kadar alınca, yüzünde zafer
kazanmış gibi bir ifadeyle güldü. O kadar da çok zorlanmadan götüne
aldığına göre, belli ki daha önce siktirmişti. Ayşe
kendini kaybetmişcesine üzerimde zıplıyor, büzüğü sikimi
bir sıkıp bir bırakıyordu. Odada
kasıklarımızdan gelen 'Şak, şak, şak!' sesleri ve
Ayşe'nin inlemeleri yankılanıyordu. Ben ise gözlerimi
kapatmış, bu güzel anın tadını
çıkartıyordum...
Ayşe
10-15 dakikadır üstümde zıplıyordu. Daracık götü beni
inanılmaz etkilemiş, boşalmaya yaklaştırmıştı.
Beraber boşalmak için elimi amına atıp, klitorisiyle oynamaya
başladığımda, Ayşe de deli gibi hoplamaya, aynı
zamanda da inlemelerini sıklaştırmaya başladı. Çok geçmeden
de kasılarak, götünün içindeki sikimi sıka sıka orgazm oldu. Ben
de boşalmak için, alttan birkaç kez pompalayıp, bütün döllerimi
götünün içine boşalttım. Ayşe benden çok yorulmuştu, sikim
götündeyken kendini üstüme bırakıp, bir süre dinlendi. Sonra
yanıma uzandı. Yatakta biraz sohbet ettikten sonra tekrar duşa
girdik. Kahvaltı saati gelmeden benim gitmem gerekiyordu. Onun için vakit
kaybetmeden giyinip, hazırlandım. Ayrılırken Ayşe
duygulanmıştı, ama deli gibi öpmeyi de ihmal etmedi. Otelden
ayrılıp, tekrar Bodrum'a doğru yola çıktım...
Otele
varıp, odamıza girdiğimde sabah olmak üzereydi. Hemen soyunup,
boxerla yatağa girdim. Zübeyde ablaya sarılarak uykuya daldım.
Öğleye kadar deliksiz bir şekilde uyumuşum.
Uyandığımda Zübeyde abla yanımda yoktu. Uyku
sersemliğini üzerimden attıktan sonra telefonumu alıp, Zübeyde
ablayı aradım. Havuzda güneşlendiğini söyledi. Ben de
mayomu giyip, aşağıya indim...
Zübeyde abla havuz başında parlayan vücuduyla güneşleniyordu.
Sessizce yanına gidip, sırtına bir öpücük kondurdum.
Telaşla başını çevirip bana baktı ve "Senmiydin ya,
korkuttun beni! İnsan geldiğini haber verir!" diyerek doğruldu.
Cevap vermeden dudaklarına küçük bir öpücük kondurup, "Çok özledim seni!"
dedim. Gerçekten de içimde inanılmaz bir arzu vardı ona
karşı. Zübeyde abla da hemen havaya girip, "Ben de çok özledim seni
aşkım!" dedi. Bunu derken gözlerindeki
ışıltıyı görebiliyordum. Biz sohbet ederken Sevgi
yüzerek yanımıza yaklaşmış, havuzun içinden bana su
sıçratarak, anlamlı anlamlı, "Hoş geldiniz Serdar Bey!" diyerek
beni baştan aşağı süzdü. "Hoş bulduk Sevgi
Hanım!" diyerek ben de onu süzdüm. Sıcaktan terlemiştim ve
serinlemek için havuza girmek istedim. Zübeyde abla güneşlenmek isteyince,
ben de kendimi suya bıraktım. Biraz yüzdükten sonra, o anda havuzun
diğer ucunda bulunan Sevgi'nin yanına yüzerek gittim ve suyun içinde
kenara tutunarak sohbet etmeye başladık...
Sevgi çok
meraklı bir kadındı, anlamlı bakışlarla, "Dün
gece nasıldı bakayım? Arkadaşınla iyi eğlendin
mi?" diye sordu. Ben de gülerek, "Çok zevkliydi, ama epey bir yorulmuşum!"
dedim. Sevgi de, "Yorucu geçtiği boynundaki diş izlerinden belli
oluyor! Morlukları Zübeyde farketmedi mi?" deyince, ben birden panikledim,
"Ciddimisin? Neresi? Çok mu belli oluyor?" dedim ve elimle boynumu
yokladım. Sevgi gülerek, "Şaka şaka, iz falan yok! Sana zarf
attım, sen de yedin!" dedi. Sonra hiç beklemediğim bir şey
yaptı, mayomun üzerinden sikimi avuçladı. "Dur, ne yapıyorsun?
Zübeyde görecek şimdi!" dedim. Sevgi gayet pişkin bir şekilde,
"Bir gece de benimle geçir, söz seni fazla yormam!" diyerek sikimi
okşamaya başladı. "Tamam, ayarlamaya
çalışacağım, ama şimdi rahat dur!" dedim. Sevgi sikimi
bıraktı ve normal muhabbete devam ettik. Ama felaket bir şekilde
azmıştım. "Ben çıkıyorum!" dedim, yüzerek Sevgi'nin
yanından ayrıldım.
Havuzdan
çıkıp, Zübeyde ablaya, "Odaya çıkalım mı, işimiz
var!" dedim. "Haa, anladımmmm!" diyerek şezlongtan kalktı hemen.
Halen yüzmekte olan Sevgi'ye el sallayarak ayrıldık havuz
başından. Odaya girer girmez dudaklarına
yapıştım. Anlaşılan Zübeyde abla da istekliydi ki,
dudaklarımı kemirircesine öpmeye başladı. Öpüşerek yatağa
kadar gidip, Zübeyde ablayı üstüme aldım. Zübeyde abla biryandan
benimle öpüşüp, biryandan da şortumu çıkarmaya
çalışıyordu. Ben de ona yardımcı olup, şortumu
çıkardım. Zübeyde abla da aşağı kayarak, sikimi
ağzına aldı, yalamaya başladı. Müthiş saksosuyla
içimde bir titreme yaratmıştı. Sikimi bir süre yalattıktan
sonra, Zübeyde ablayı yatırıp, bikinisinin altını
çıkardım. Amı sularından parlıyordu. Elimle içini
biraz yokladım, amı yeterince kaygan olduğu için, yalamadan,
sikimle fırça çekerek içine girdim. Amı kor gibi yanıyordu. Önce
yavaş yavaş, sonra hızlanarak sikmeye başladım. Bir
yandan da bikinisinin üstünden göğüsleriyle oynuyordum...
Pozisyon
değiştirdik, Zübeyde ablayı yatağın üstünde dörtayak
domaltıp, arkadan tekrar amına girdim. Bu pozisyonda daha
hızlı pompalıyordum amına. Bir süre sonra Zübeyde
ablanın inlemeleri çığlıklara dönüşmüştü.
Boşalıyordu. Benim de dermanım kalmamıştı.
Zübeyde ablanın boşalırken kasılmalarına
dayanamayıp, amının içine fışkırttım
döllerimi. Boşalırken benden de inlemeye benzer sesler
çıkmıştı. Bu sikiş çok iyi gelmiş, müthiş
rahatlamıştım. Kendime gelene kadar o pozisyonda bekleyip
çıktım amından, kendimi yatağa attım. Aceleyle klimayı
bile açmamıştık. Odanın ve sikişin
sıcaklığından boncuk boncuk terlemiştik ikimiz de.
Biraz dinlenip, birlikte duşa girdik. Yıkanıp
çıktıktan sonra klimayı açıp, akşam yemeği
vaktine kadar yattık, dinlendik...
Akşam
yemeğini otelin restoranında, baş başa, romantik bir
şekilde yiyorduk, bir şişe de şarap
açtırmıştık. Ama bu romantizm fazla uzun sürmedi. Sevgi damdam
düşer gibi gelip, hiç sormadan yanımıza oturuverdi. Zübeyde abla
bir şey demeyince, ben de ses çıkarmadım. Ama bu kadına
gıcık olmaya başlamıştım, canı fena halde
sikilmek istiyordu. Yemeğin sonlarına doğru bir şişe
şarap bitmiş, 2. şişeyi içiyorduk. Şarabın
sayesinde, gergin ortam gitmiş, keyifli bir sohbet dönüyordu masada. Bu
arada Zübeyde abla kafayı bulmak üzereydi, konuşurken laflar
ağzından peltek peltek çıkıyordu. Sevgi de durumu
anlamış, kendisi fazla içmiyor, ama Zübeyde ablaya içiriyordu...
Zübeyde
abla, dün gece yabancı bir turistin kendisine yiyecekmiş gibi
baktığından ve bundan tahrik olduğundan, hatta odaya gidip
o adamı düşünerek mastürbasyon yaptığından
bahsediyordu. Bunu duyunca bütün keyfim kaçmıştı, ama o bunun
farkında olmadan anlatmaya devam ediyordu. Sevgi de sinirlendiğimi
anladığı halde, "Ee, bugün Serdar'la sevişirken o
adamı hayal etmedin mi?" diye sordu. Zübeyde abla, "Hayırrr, sadece
genç sevgilimi düşünüyordum!" diye cevap verip, kahkaha attı. En
azından bunu duymak içimi bir nebze olsun rahatlatmıştı. Ama
Sevgi'ye, "Seviştiğimizi nerden biliyorsun?" diye sormadan da
edemedim. Sevgi, "Sizi öğlen yemeğine çağırmak için
odanıza gelmiştim, ama kapıdan seslerinizi duyduktan sonra
vazgeçtim!" dedi...
2.
şişe şarap da bitip, 3. şişeyi
açtırdığımızda, Zübeyde abla artık
konuşamıyor, hatta gözlerini bile açamıyordu. Sevgi'ye, "Birazdan
geliyorum!" deyip, Zübeyde ablayı kaldırdım ve odamıza götürdüm.
Elbisesini çıkarıp, sütyen külotla yatağa yatırdım. Çok
masum görünüyordu. İçinde kötülük yoktu, ama benimle
yaşadığı ilişki, kendisini de benim gibi olmaya
zorlamıştı. Yaşına göre davranmıyordu. Bu da aslında
beni daha çok bağlıyordu kendisine. Bir süre daha yanında
durduktan sonra anahtarı alıp odadan çıktım, indim
restorana. Sevgi bıraktığım gibi oturuyordu. Yanına
gidip oturdum. Birer kadeh daha içtikten sonra, Sevgi, "Hadi odama gidelim!" deyip
şişeyi kaptı ve benim koluma girdi.
Odasına girince, şişeyi masaya bırakıp direk
dudaklarıma yumuldu. Ateşlice öpüyor, dudaklarımı
dişlerinin arasına alıp canımı acıtmadan
ısırıyordu. Dili ağzımda gezmeye başlamıştı.
Bu erotik öpüşme sikimin kalkmasına yetmişti. Biryandan
öpüşüyorduk, biryandan da iki elimle kısa elbisesinden vücudunun açıkta
olan yerlerini okşamaya çalışıyordum. Acele etmeden
tadını çıkara çıkara yapıyorduk bu işi. Bir süre
daha ayakta ateşlice öpüştükten sonra elbiselerimizi
çıkarttık. En son iç çamaşırlarımız kalınca
yatağa girip, orda öpüşmeye devam ettik. Sevgi beni sırtüstü
yatırıp, ıslak dudaklarıyla göğüs uçlarımı öperek
uyarıyordu. Sikim adeta demir gibi sertleşmişti. Bu işi iyi
yaptığı aşikardı...
Sonra sikime
indi. Boxerimin üstünden sikimi avuçladı ve "Tam istediğim gibi, hem
kalın hem uzun! Bu gece beni parçalamanı istiyorum!" deyip, sikimi
boxerdan kurtardı. Sikimi biraz sıvazladıktan sonra, dilini
aşağıdan yukarıya doğru dondurma yalarcasına
sikimde gezdirdi. Sikimin başını diliyle tokatlıyordu. Bu
kadın bir erkeği nasıl zirveye çıkartacağını
çok iyi biliyordu. Sonra sikimi yavaş yavaş ağzına almaya
başladı. Her seferinde daha fazlasını ağzına
alıyor, çıkartırken de dudaklarını sıkıp
içimden birşeyleri kopartırcasına emerek çekiyordu. Biraz sonra
sikimin tamamı ağzındaydı. Sikimin başı
gırtlağına dayanmış halde bir süre bekledi. Daha sonra
da ağzındaki tükürüklerle parlayan sikimi eline alıp sıvazladı...
Sikimi
yalarken gerçekten zevk alıyordu. Sikimi tekrar ağzına alıp
hızlıca emmeye başladı. Niyeti beni boşaltmaktı
anlaşılan, ben de kendimi ona bıraktım. Bir süre daha
yaladıktan sonra sikimin damarları şişmiş, kalp gibi
atmaya başlamıştı. Fazla dayanamadım ve ağzına
oluk oluk boşaldım. Boşalmam oldukça uzun sürmüştü. Ama
Sevgi döllerimin tek bir damlasını bile ziyan etmeden, yalamaya,
emmeye devam etti. Sikimi ağzından çektiğinde, sikim tertemizdi.
Sikimi eline alıp biraz sıvazladıktan sonra, "Bu kadar uzun
dayanacağını tahmin etmemiştim. Bu gece çok güzel olacak!"
diyerek kalktı ve banyoya ağzını yıkamaya gitti. Banyodan
gelince birer sigara yaktık. Sigaralarımız bitince sıra
bana gelmişti...
[Serdar]
|