Dedemin Kiracısı Kuduruk Çıktı! (7) (Serdar 20 Y., Ankara)
Küvet dolunca
kendimizi sıcak suya bıraktık. Konuşmadan dinleniyorduk.
Huzur doluyduk. Yarım saat kadar sonra ayağa kalkıp
yıkanmaya başladık. Zübeyde ablayı öne eğip, göt
deliğine bolca köpük bıraktım ve yavaşca sikimin
başını soktum götüne. Zübeyde abla, "Ihhh!" dedi. Geri
kalanını sokmam zor olmadı. Ben götünde gidip gelirken, o da düşmemek
için musluktan tutunuyordu. Bir süre sonra iyice hızlandım. Fazla
dayanamamıştım, birkaç kez daha girip çıktıktan sonra
köküne kadar sokup boşaldım. Sikimi çıkartıp bir süre o
görüntüye baktım. Göt deliği nefes alır gibi açılıp
kapanıyordu. Durulanıp kurulandıktan sonra giyinip yola
koyulduk. Kendi ilçemize varınca, Zübeyde ablayı evine
bırakıp, ben de eve gittim. Arabayı evin yakınlarında
bir yere parkettim. Eve girdiğimde herşey normaldi.
Sonraki 2 gün sakin geçti. Bir ara kuyumcuya uğrayıp güzel bir kolye
aldım, tatilde Zübeyde ablaya güzel bir jest yapmak istiyordum. Bu arada planımız
değişmiş, tatile otobüs yerine arabayla gitmeye karar
vermiştik. Ama Zübeyde abla yine benden bir gün önce çıkacak ve ilçedeki
evinde beni bekleyecekti. Nihayet gün gelip çattı. Kahvaltıdan sonra herkesle
vedalaşıp çıktım, arabaya atlayıp ilçeye gittim. Zübeyde
abla eşyalarını hazırlamış benim gelmemi
bekliyordu. Eşyalarını alıp yola çıktık.
Yolumuz
uzundu, konuşacak çok şey vardı. Aklımda Handan'la olan
ilişkimi anlatmak vardı, ama bunun ters tepmesinden korkuyordum. Anlatmadan
önce yoklamak için, "Beni başka kadınlardan
kıskanırmısın?" diye sordum. Zübeyde abla da, "Normalde
çok kıskanç biriyim. Ama seninle durumumuz farklı. Gençsin, bana
bağlı kalmak zorunda değilsin, tabiki gidip çapkınlık
yapacaksın. Ama benim görmeyeceğim şekilde olsun lütfen!"
diyerek beni rahatlattı. Ben de, "Sana birşey söylemek
istiyorum, bunu benden duy, ilerde başkasından öğrenmeni
istemem!" dedim. Meraklı bakışlarla bana bakarak,
"Dinliyorum?" dedi.
"Handan'la
birlikte olduk!" dedim ürkekçe. Ama suratında şaşırma
ifadesi yoktu, aksine hafif sırıtarak, "Bunu seni Handan'ın
evinde ilk gördüğümde anlamıştım ben zaten! Ne
zamandır onu o günkü kadar mutlu görmemiştim. Doğrusu bunu bana
anlatacağını sanmıyordum, anlattığın için teşekkür
ederim!" deyip ıslak bir şekilde yanağıma bir öpücük
kondurdu. Ben şaşırmıştım, "Kızmadın
mı şimdi sen bana?" dedim. O da, "Handan kardeşim sonuçta,
ama evliliği bitik. Eğer biri onun bu açlığını
kapatacaksa, o zaten sen olmalısın! Kardeşimi mutlu görmek beni
de mutlu eder!" dediğinde, üstümden koca bir yük
kalkmıştı.
Dinlene
dinlene gece geç vakit Bodrum'a vardık. Otele girip Check-in
yaptırdık. Resepsiyondaki kız bir süre bize ve kimliklerimize
baktıktan sonra tekrar, "Hoşgeldiniz!" diyerek
anahtarı uzattı. Aramızdaki yaş farkı gözüne
çarpmış olmalıydı. Odamıza çıkıp kendimi
yatağa bıraktım. Gözlerim sürekli yola bakmaktan
yorulmuştu. Uyumak istiyordum, soyunup boxerimle yattım. Zübeyde ablayı
da uzun yolculuk yormuştu. O da soyunup, sütyen külotla yatağa attı
kendini...
Sabah erken
uyandığımızda, acıkmıştım, ama
öncesinde deli gibi yüzmek istiyordum. Zübeyde abla da benimle aynı
fikirdeydi. Bir süre yatakta uzandık. "Hadi bakalım
havuza!" diyerek kaldırdım onu. Ben odada şortumu giyerken,
o da banyoda bikinisini giyinip geldi. Beyaz bir bikini vardı üstünde ve
muhteşem vücudu ortaya çıkmıştı. Üstüne ince bir
elbise geçirdi. İndik havuza.
Havuzun
başında fazla kimse yoktu, kahvaltı vakti gelmek üzereydi zaten.
Havuz başında olanlar orta yaş kadınlı erkekli
insanlardı. Muhtemelen çoğu da Türk değildi. Ben direk kendimi
sulara bıraktım. Zübeyde abla da üstündeki ince elbiseyi
sıyırıyordu bu sırada. Etraftaki birkaç erkeğin
kafasını ona çevirdiğini farkettim. İçimde
kıskançlıkla birlikte böyle bir kadına sahip olmanın gururu
vardı. Zübeyde abla da kendini suya bırakıp yanıma geldi.
Suyun içinde öpüşüp elleşiyorduk. Balayı çifti gibiydik. Kimse
umrumuzda da değildi açıkcası.
Bir ara
havuzdan çıkıp resepsiyona gittim. Oda numaramı belirtip, odaya
kahvaltı istedim. Biz odaya çıkana kadar hazır olacak, ben
aradığımda getireceklerdi.
Bir süre
daha yüzdükten sonra odamıza çıktık. Direk duşa girdim,
hızlı bir duş alıp çıktım. Benden sonra Zübeyde
abla girdi duşa. Resepsiyonu arayıp kahvaltıyı yollamalarını
istedim. Çok geçmeden garson kahvaltıyı getirdi. Balkondaki masaya
hazırlattım. Garson çiçek ve mumlar da getirmiş ve bu
hareketiyle bahşişi kapmıştı. Mumları yakıp bekledim.
Zübeyde abla duştan çıkıp, balkondaki manzarayı görünce çok
mutlu olmuştu. Gözlerinden bunu okuyabiliyordum. Balkonumuz gündoğumunu
görüyordu. Muhteşem manzara eşliğinde kahvaltımızı
yapıp sohbet ettik.
Daha sonra
yerimden kalkıp ona çaktırmadan kolyeyi boynuna taktım. Yerinden
kalkıp sarıldı bir süre. Sonra dudaklarıma ıslak
ateşli bir öpücük kondurdu. Dudaklarımız ayrılmadan
ateşlice öpüşmeye başladık. Birbirimizi sürükleyerek
yatağa attık. Yatağa girene kadar üstümüzdeki herşeyi
çıkarmıştık.
Çıplak
bedenlerimiz birbirine sürttükçe tahrik oluyordum. Zübeyde abla üstümde
ağırlığını bana vererek hem sürtünüyor hem dudaklarımı
öpüyordu. Bir süre sonra dudakları boynuma ordan da göğüslerime
geldi. Meme uçlarımı bile yalayıp beni
çıldırtıyodu. Sikim kazık gibi olmuş, başı
şişmişti. Bir süre sonra sikim ağzındaydı. Sanki
am sikiyordum, o denli zevk veriyordu bana saksosu. Zübeyde abla için
erkeğini mutlu etmek bile zevk almasını sağlıyordu.
Sakso çekerken kendi de kuduruyordu. Daha sonra üstüme ters bir şekilde
uzandırıp, 69 pozisyonuna geldik. Müthiş sulu amı
gözlerimin önündeydi. En ufak kıl tanesi bile yoktu, ne amında, nede
göt deliğinin etrafında. Kaymak gibi yapmıştı
amını götünü. Kafamı gömüp, amını yalamaya
başladım.
Sanki amıyla öpüşüyordum. Ağzım burnum am sularıyla
sırılsıklam olmuştu, ama aldırış etmeden
yalamaya devam ediyordum. Ben yaladıkça o da daha çok zevke gelip, deli
gibi somuruyordu sikimi. Bir süre daha birbirimizi yaladıktan sonra
Zübeyde abla üstüme çıktı, eliyle sikimi amına hizalayıp
bir anda içine aldı, "Ihhh!" deyip dudaklarını
ısırdı. Sikimi içinde hissedene kadar bekledikten sonra üstümde
zıplamaya başladı. Ben de iki elimle kalçalarından
tutmuş, oturup kalkmasına yardım ediyordum. Sikimin çoğunu
yavaşça çıkarıp bir anda hepsini içine alıyordu. Gözlerini
kapatmış aldığı zevki yaşıyordu. Sonra
birden hızlanmaya başladı. Anlaşılan
boşalacaktı.
Zübeyde
ablayı üstüme iyice eğip göğüslerini emmeye başladım.
Alttan da seri bir şekilde pompalıyordum. Buna fazla dayanamayıp,
titremeye başladı. Bacaklarını sıkıp beni
yavaşlatmaya çalıştıkça, ben daha da hızlanıyordum.
Çok geçmeden de boşalmaya başladı. Sikim içinde am
sularıyla ıslanırken, kasılan amı sikimi
sıkıp sıkıp bırakıyodu. İnanılmaz bir
zevk denizi içindeydik ikimiz de. Ben de kendimi kasmayı bırakıp
içine boşaldım. Nefeslerimiz dengesizleşmiş, ikimiz de
terden sırılsıklam olmuştuk. Üstümde bir süre daha
kaldıktan sonra kalkıp, elini amına tutarak duşa girdi. Ben
bir süre daha dinlendikten sonra yanına gittim.
Yıkandıktan
sonra duştan çıkıp yatağa uzandık. Zübeyde abla
göğsüme uzanmış, aldığım kolyeye bakıyordu.
"Yeniden doğmuş gibiyim seninle, senin yanında kendimi hiç
de yaşlı hissetmiyorum. Sanki 20'li yaşlarda, yeni evlenmiş
genç bir kız gibiyim. Herşeyi seninle öğrenip, herşeyi
seninle yaşıyorum gibi. Sen hayatıma girmeden önce sıradan
biriydim, sen bana özel olduğumu hissettirdin!" dedi. İkimiz de
mutluyduk, ben de konuşup büyüyü bozmak istemedim. Öylece bir süre yattık.
Biraz daha öyle kalsak uyuyakalacaktık. Aslında yorgundum, ama ilk günden
de odaya kapanmak istemiyordum. "Hadi kalk, arabayla biraz çevreyi gezelim!"
diyerek kaldırdım Zübeyde ablayı. Hazırlanıp
çıktık otelden.
Arabayla civardaki
köyleri, dağları, dereleri ve tarihi yerleri gezdik. Yolda akşam
yemeği yeyip, gece geç vakit tekrar Bodrum'a döndük. Bodrum'un
ışıl ışıl sokaklarında, el ele
tutuşmuş, iki sevgili gibi dolaşıyorduk. Büyük
kalabalık bir mekana girdik. Bistro tarzıydı, herkes ayakta dans
ediyordu. Biz de kendimizi piste yakın boş bir köşeye atıp,
içki içip eğlenmeye başladık. Pisttekiler alkolün de etkisiyle show
yaparcasına dans ediyorlardı. Sahne hemen önümüzde olduğu için de,
kızlar özellikle bana bakıyorlardı. Kızın biri gözüme
çarpmış, hem onu kesiyor, hem de Zübeyde ablayla konuşmaya
çalışıyordum. Kız dans ederken arkasını
dönmüş, götünü sallayarak giydiği minicik külotu bana gösteriyordu.
Sikim kalkmıştı, ama Zübeyde ablaya çaktırmamam
gerekiyordu.
Zübeyde abla
bir ara lavaboya gidince, kız da bana daha bir azgınca bakmaya
başladı. Elimdeki viskiyi kaldırıp kıza göz
kırptım. Kız gülümseyerek yanıma geldi. Ayağa kalktım
ve ayak üstü sohbete başladık. Adının Anna olduğunu,
Litvanya'dan tatile geldiğini söyledi. Kıvırcık saçlı,
1.70 boylarında, cüretkar dekoltesiyle, yarı sarhoş
konuşuyordu benimle. Ben de kendimi tanıtıp, "Sevgilimle
tatile geldim!" dedim. Anna, Zübeyde ablayla aramdaki yaş farkını
garipsemişti. "Aa, ben o kadını senin annen
sanmıştım! Nasıl, yatakta iyi mi bari?" dedi. "Evet,
hem de çok iyi!" dedim, ama konuşurken sürekli lavabodan tarafa
bakıyordum. Anna sıkıntımı anlamıştı, onun
için fazla uzatmadı konuşmayı. Hangi otelde
kaldığını ve oda numarasını söyleyip, gülerek yanımdan
ayrıldı. Ve pistte dans etmeye devam etti.
Ben de bu
gece bu hatunu götürmek için plan yapmaya başladım. Garsonu
çağırıp, tatlı ama sert bir içki getirmesini istedim.
Amacım Zübeyde ablayı sarhoş edip, Anna'nın yanına
gitmekti. Zübeyde abla geri geldiğinde, lavaboların çok
kalabalık olduğundan şikayet ediyordu. İçkilerimiz gelince,
"Aşkım, sarhoş olalım bu gece!" deyip
hızlıca içirdim. Güzel tadı vardı içkinin, boğazı
yakmıyordu. Zübeyde ablanın da hoşuna gitmişti, bitirince
hemen bir tane daha istedi. Üçüncü bardaktan sonra, artık sözleri
ağzında geveleyerek konuşuyordu. Gözleri de kaymaya
başlamıştı. Bir bardak daha içirip, taksiyle otele döndük.
Zübeyde abla yalpalayarak yürüyordu. Odamıza girip, yatağa
yatırdım. Üstündekileri çıkartıp uyuttum Zübeyde
ablayı.
İyice sızdığından
emin olduktan sonra otelden çıkıp, Anna'nın otelini aradım.
Biraz dolandıktan sonra bulmuştum oteli. Otelin
karşısındaki marketten bir şişe şarap aldım.
Resepsiyona Anna'nın oda numarasını ve ismimi söyleyip
aramalarını istedim. Kendi kendime de, umarım erken
gelmemişimdir diyordum. Resepsiyondaki kız telefonla odayı
arayıp konuştuktan sonra, "Sizi bekliyor!" deyince,
koşar adım odasına çıktım Anna'nın. Kapıyı
tıklattım. Ama kapıyı başka bir afet açınca
şaşırdım. Anna banyodaymış...
Anna Litvanya'dan
arkadaşı Sofia ile beraber gelmiş tatile. Sofia manken gibi
sıfatına uyan bir kızdı, 1.80 boyu vardı,
sanırım benle aynıydı boyu. İncecik bel, orta boy diri
göğüsler ve dışa doğru çıkık muhteşem
kalçaları beni benden almıştı. Suratı bebek gibi,
gerçek bir sarışındı. Doğal güzelliğini hafif bir
makyajla tamamlamış, üstüne poposunu anca kapatan siyah Straplez
vardı.
Anna da banyodan
gelince kadehlere şarap doldurduk. Keyifli bir sohbet vardı odada. Kadeh
boşalınca Anna beni yatağa götürüp dudaklarıma
yapıştı. Ateşlice öpüşüyoruk. Ellerimiz
vücutlarımızda geziniyordu. Daha sonra Sofia da yanıma gelip
boynumu öpmeye başladı. İki tane ateşli hatunun
arasında zevkten uçuyordum adeta. Kızlar bir yandan beni öpüp, bir
yandan da üstümdekileri çıkartmaya başladılar. En son boxerimle
kaldığımda, Sofia gözlerimin içine baka baka boxerimi çıkarttı.
Sikimi görünce İkisinin de gözlerinin içi güldü. Sikim kalkmış,
başı mantar kadar şişmişti. Damarları belli oluyordu.
Sofia vakit
katbetmeden sikimi eline alıp incelemeye başladı. Daha sonra
küçük ağzıyla öpücükler kondurup yalamaya başladı. Acele etmeden,
tadını çıkara çıkara yapıyordu bu işi. Ben de
Anna'yla öpüşürken onun üstündekileri çıkarmış, dik ve sert
göğüslerini emmeye başlamıştım. Anna üstümde sadece
pembe tangasıyla, göğüslerinin emilmesinden aldığı
zevkin keyfine bakıyordu. Daha sonra Anna da Sofia'nın yanına kayıp,
sikimle ilgilenmeye başladı. İki tane birbirinden güzel ve seksi
kız sikimin başında yalamak için birbirleriyle
yarışıyorlardı adeta. Bu da beni fena derecede
azdırıyordu.
Kızları
durdurup, ikisini de tamamen soydum. Yatağa yanyana yatırıp,
ortalarında yerimi aldım. Bir Sofia'nın amını
yalıyordum, bir Anna'nın amını. İkisinin de amı
çok güzeldi, ama Anna'nın teni beni daha çok etkiliyordu. Anna'nın
amı normalden fazla sulanıyordu. Belki de
boşalmıştır dedim kendi kendime. Yalamaya kendimi o kadar
çok kaptırmıştım ki, iki kız da birer kez orgazm
olmuş, sikmem için yalvarır gözlerle bakıyordu bana.
Sofia'nın
tek bacağını kaldırıp, sikimi direk soktum amına.
Sofia çığlık atınca bekledim bir süre.
Alışınca girip çıkmaya başladım. Sofia'nın
amı bakire amı gibi dardı. İlk başlarda zorlanarak
giriyordum, ama daha sonra inanılmaz bir zevkle pompalamaya
başladım. Bu arada Anna da Sofia'nın memelerini yalayıp,
biran önce bir kez daha orgazm olması için uğraşıyordu. Bir
süre siktikten sonra Sofia'nın amından çıkıp yatağa sırtüstü
uzandım. Anna'yı da üstüme aldım, öpüşmeye
başladık. Anna sikimi amının deliğine hizalayıp
yavaşça üstüne oturdu. O da köküne kadar aldıktan sonra alışması
için bir süre bekledi. İki kızın da amı çok dardı.
Anna üstümde
zıplayarak kendinden geçiyordu. Bu sırada Sofia da başucuma gelmiş,
bana amını yalatıyordu. Anna gitgide hızlanmaya
başladı. Sikim, sanki yağ sürmüşler gibi, Anna'nın
amına rahatça girip çıkıyordu. Odada üçümüzün inlemesi ve yatak
gıcırdaması bir ritim tutturmuştu. Parmaklarımla
Sofia'nın am dudaklarını iyice açıp, dilimi içine
sokuyordum...
10-15 dakika
sonra sikim zonklamaya başladı. Gelmek üzereydim İkisini de üstümden
atıp, yatakta ayağa kalktım. Ve 31 çekerek kızların
suratlarına boşaldım. Döllerim ağızlarına
yüzlerine bulaşmıştı. Birbirlerini öperek ve yalayarak yüzlerindeki
döllerimi temizlediler. İnanılmaz zevk almıştım, ama
daha doymamıştım. Biraz dinlenip kızları götünden
sikmeyi düşünüyordum. Kendime gelmek için duşa girdim...
[Serdar]
|