|
Damadım Kızımı Sikerken Seyretmek Beni Çıldırttı! (9) (Seval 58 Y., Adapazarı)
Yola
çıkar çıkmaz damat aradı. Frank aramış çok
teşekkür etmiş ve hayatının en güzel günlerinden birini
geçirdiğini söylemiş. Damat bana, "Benim de canım çekti
şimdi seni!" dedi.
Her gün Frank ile konuşmaya başladık. Sanki ilk aşkım
beni arayacakmışcasına heyecanla onun aramasını
bekliyor ve kocam eve gelene kadar saatlerce konuşuyorduk. Haftasonuna
kadar günler geçmek bilmedi. Cuma günü yine güzellik merkezine kapanıp tüm
vücudumu temizlettim. Cumartesi sabahı siteden kadınlarla
İstanbul'a alışveriş merkezine gideceğiz diyerek evden
erkenden çıktım. Bir buçuk saat sonra Harem'den beni makam arabası
ile aldı. "Nerede yemek yemek istersin?" diye sorunca, "Sana
gidelim, akşama dönmem gerekir!" dedim. Şöförüne, "Eve
gidelim, yoldan da yiyecek bir şeyler sipariş edelim!" dedi.
Şimdi arabanın arka koltuğunda el ele oturuyorduk. İki saat
önce otobüse Adapazarı'ndan uzun pardesülü ve başörtülü binen
kadın, şimdi kısa eteği, vücuduna yapışan penyesi
ve omuzlarına dökülen sarı saçları ile yabancı bir erkek
ile sarmaş dolaştı. Kısa sürede Ataşehir'deki Residence'lardan
birinin kapalı otoparkında idik. Şöför yolda sipariş
verdiği yemekleri almak için geri dönerken, biz asansör ile 22. kattaki
evine çıktık. Dışarıda görünmemek beni
rahatlatmıştı. Hizmetçinin açtığı kapıdan, inanılmaz
derece de sade ama şık döşenmiş bir eve girince
şaşkınlığımı gizleyemedim. Yemekler
hazır olana kadar bana evi gezdirdi. Damat ve kankası gibi hemen
üzerime atlayıp sikmemesi, gerçek bir beyfendi gibi seksi ima eden tek bir
hareketi olmaması beni çok mutlu etmişti. Sadece yatak
odasını gösterirken gülümsemiş ve kapının
arkasında nazikçe bir öpücük kondurmuştu dudağıma.
Salona
şık bir sofra hazırlayan hizmetçinin çağrısı ile
yemeğe oturduk. İyiden iyiye alışmaya
başladığım şaraptan iki kadeh içtim. Hizmetçiye, "Kahvelerimizden
sonra sen çıkabilirsin!" diyerek son talimatları verdi.
Kendimi iyi hissetmem için elinden geleni yapıyor, sanki etkilemeye çalıştığı
genç bir kızmışım gibi etrafımda dönüyordu. "Senin
rahat etmen için birşeyler aldım, burada iken yol kıyafetlerinle
dolaşmak zorunda kalmazsın. İçerdeki dolapta!" dedi.
Neredeyse iki oda büyüklüğündeki yatak odasına girdim. Giyinme dolabının
kapısında iki tane İtalyan markalı ipek gecelik ve Baby-Doll
asılıydı. Kırmızı iç çamaşırlarıma
uysun diyerek siyah olanları seçtim. Boy aynasında kendime bakarken
odanın kapısında belirdi. O daha sormadan, "Çok
beğendim, sağol!" dedim. Aynadan bana doğru yürümesini
seyrederken pantolonunun önünün kabarıklığı göze
çarpıyordu.
Gelip
arkadan sarıldı. Şimdi elleri ipek geceliğin üzerinden
vücudumu okşuyor, sikinin sertliği sırtıma değiyordu.
Kocaman ellerinin vücudumda dolaşmasını seyrediyor,
şarabın da etkisi ile vücut ısım artıyordu. Kendimi
seyrederken amımın ıslanması yüzümü de demek böyle
kızartıyor diye düşündüm. Şimdi iki eli amımda ve göt
deliğimde çalışıyor, ayna karşısında
kendimin başrolde olduğu bir filmi seyrederek
kıvranıyordum. Pantolunun önünü açarak sikini serbest
bıraktı ve bacaklarımı aralayarak amıma sürtünmeye
başladı. Aynada sünnetsiz bir sik bacak aramda bir görünüyor bir
kayboluyor ve amımın ıslaklığından her
görünüşünde daha da parlıyordu.
"Yatağa
geçelim mi?" dediğinde, "Hayır, burada istiyorum!" dedim.
İkiletmeden bir eli ile başımı hafif eğdi ve
diğer eliyle ince çamaşırımı yana çekerek parmağını
amıma sokmaya başladı. İyice ıslak olduğumu
görünce, bu sefer sikinin başını amıma dayadı. Arkamda
benim neredeyse iki katım bir adamın önünde domalmış, gecelikten
taşan göğüslerim savrulur şeklide aynada kendime
bakıyordum. Manzara onun da hoşuna gitmiş olacak ki, aynadan
sallanan göğüslerime bakıp bir anda kökledi. Kalın kökünün
baskısından kaçmak için öne atılarak aynaya tutundum. O da
savrulan koca memelerimi kocaman ellerine hapsedip, yavaş yavaş
pompalamaya başladı. Arada vücudumu kendine doğru çekip elleri ile bızırıma baskı yapıyor, bu anlarda
amımın gerilmiş dudaklarını rahatlıkla
seyredebiliyordum.
Birkaç
dakika böyle devam etti. Amımdaki kıpırdamalardan ilk
orgazmıma yaklaştığımı anlayarak içimde daha uzun
kalarak sert girişler yapıyor ve memelerimi daha sert
sıkıyordu. Amımın içindeki yangın ayakta durmamı
zorlaştırıyordu. Aynadaki görüntümün alt dudağını
ısırdığını gözlerimin yeşilinin
yaşardığı için daha da belirginleştiğini görerek
boşaldım. Orgazm anındaki kendimdeki fiziksel
değişiklikleri ilk defa böyle yakından seyrediyordum. "Gel
buraya!" diyerek içimden çıktı ve beni elimden tutarak
pencerenin önündeki pufa doğru eğdi. Ben, "Ama..." derken, o,
"Camlar renkli, içerisi görülmez!" dedi.
Güzel bir şehir
manzarası önümde, ben ise domalmış bir halde bekliyordum. "Bir
haftadır bunu planlıyordum!" dedi. Bir parmağı
amıma kolaylıkla kayarken, diğer parmağının da
göt deliğime baskı yaptığını hissettim.
Rahatlık hissinden parmağını kremlemiş olduğunu
anladım. Yine de kocamın siki kalınlığındaki
parmağın götüme yerleşmesi zaman aldı. Son sikilmesinden
sonra geçen zamanda toparlanmıştı biraz götüm. Amım
halinden memnun ıslaklığını sürdürürken aklımda
am dudaklarımı bile geren sikin koca kökünün götümü ne hale
sokacağı vardı.
Sikin başını hissedince kendimi olabildiğince serbest
bıraktım. Başı içeri girince Frank yine kendi dilinde bir
şeyler söyledi. Sonra, "Pardon, böyle büyük ve biçimli bir götü
sikeceğim için mutlu olduğumu söyledim!" diye tercüme etti.
Sikini bastırmaya çalıştıkça benim acım artıyor,
sanki damadın sikini götüme aldığım o ilk andaki gibi
zorlanıyordum. Sikinin gittikçe kalınlaşan kökü nedeniyle geri
çekildiğinde, göt deliğimdeki bollaşmayı hissediyor, ama
ilerlediği zaman acı ve amımdaki parmağın
getirdiği zevk terlememi artırıyordu. Biraz bekleyip
boştaki eli meme uçlarımı okşamayı sürdürdü. Sanki
yoldan geçen arabalara şov yapıyormuşuz gibi hissettim kendimi.
"Hadi!"
dememle birlikte, sikin kalın kökünü hissettim. Duyduğum kendi
çığlığım, çığlıktan çok arabanın
altında ezilen bir hayvanın inlemesi gibiydi. Göt deliğime o
kadar yerleşmişti ki, geri çekerken bile zorlandı ve bu sefer
tamamını sokmadan sikmeye başladı. Kafamı
Aşağıya doğru bastırdığında güzel
taşaklarını ve iyice büyümüş meme uçlarımı
seyrediyor ve her girişinde daha derine değdiğini hissediyordum.
Sikin kökü o kadar kalındı ki, aldığım inanılmaz
zevke rağmen köküne kadar soktuğunda hafif de olsa acı duymaya
devam ediyordum. Acı ve amımdaki parmağın getirdiği
zevk, saunadaymışçasına terlememe neden oldu. Ter sayesinde
boştaki eli vücudumun üzerinde daha rahat kayıyordu.
Köküne kadar
soktuğu bir anda hareketsiz bekleyince, boşalacağını
anladım. Zaten içimdeki sikin hareketleri de bunu gösteriyordu. İçime
akan döllerin sıcaklığı ve sikin başının
yaptığı baskı ile ben de kendimi bıraktım. Puftan
ve camdan güç alıp düşmemeye çalışarak,
hıçkırarak boşaldım. Geri doğru bir kaç adım atan
Frank sırtüstü yatağa attı kendini. Ben ise iki büklüm halde
vücudumdaki orgazm dalgalarının azalarak bitmesini bekledim.
Kalkıp
banyoya yürürken, "Aşkım!", "Her şeyimsin!"
gibi sözler mırıldanıyordu. Küvette amımı
yıkarken, elim göt deliğime doğru girince korktum. Aynaya
bakınca ise göt deliğimin zaten küçük olan ellerimin gireceği
kadar açıldığını ve içinin gözüktüğünü gördüm. Sikicimin
yanına döndüğümde çoktan uyuyakalmıştı. Ben de
çırılçıplak ona sarılarak yattım. O gün beni bir kez
de amımdan sikti.
Size hikayenin
başından beri özetlediğim, iki yılın ana hatları
şimdilik bunlar. Frank ile halen beraberiz, bir kere Avrupa, bir kere
Karadeniz turu yaptık. Hep kadın arkadaşlarım ile yola
çıktık yalanıyla. Arada çok yalvardığı bir gün
damada da yazlıkta ayaküstü bir kere verdim. Düzene giren seks
hayatım dışında bir tecrübe yaşarsam onu da
anlatacağım.
Hoşçakalın.
[Seval]
|