Damadım Kızımı Sikerken Seyretmek Beni Çıldırttı! (7) (Seval 58 Y., Adapazarı)
Bir iki saat
sonra toparlanıp çıktılar. Beni pestilim çıkmış
halde olmasam, birer posta daha sikmek istediklerine eminim. Eve döndükten
sonraki hafta, damadım ve kızım ziyarete geldikleri için iki
hafta yine sekssiz geçti. İyi de olmuştu. Bu sayede vücudumdaki
kızarıklar ve yaraya dönüşen morluklar iyileşebildi. İyi
ki vücudumu çıplak gören bir kocam yoktu. Zaten o kendi gibi 70
yaşında erkek grubu ile takılıyor, ben de sağlık
merkezleri ve güzellik salonları arasında bir hayat sürüyordum. Arada
komşular ile yazlıkta kalacağız yalanını
kullanıyor, bu sayede Sapanca'da geç saatlere kadar siktirebiliyordum
kendimi damada. Kocamla artık sadece aynı evi paylaşan ve
birbirini akşam yemeklerinde gören iki ev arkadaşı
gibiydik. Zaten öncesinde pek paylaştığım bir şey
yoktu.
Damadımla Sapanca'daki düzenli sikişmelerimiz devam ediyor, sadece
seksi değil, tüm hayatımızı konuşuyorduk. Arada birkaç
kere Timur ile de buluşup sikiştik, ama grup olarak sikişme
şansını yakalayamadık. Büyük kızım
dışındaki çocuklarımın cinsel hayatlarının
da berbat olduğunu, damat kızımdan aldığı
bilgiler ile anlatıyordu. Küçük kızımın kocasının
heybetli görünümüne rağmen, küçük sikli olduğundan ve cinsel gücünün
azlığından, ablasına her fırsatta dert
yandığından, aptal görünümü ve saf oğlumu
parmağında oynatması nedeniyle pek sevemediğim gelinimin
ise oğlumun yakışıklılığına ve paramıza
kanıp evlendiği için pişmanlığından, çünkü bizim
oğlanın da iki sokuşta boşalan tiplerden olduğundan
bahsediyordu. Sadece kadınlığımı değil tüm ailemi
de tanıyordum.
Yine bir sikiş sonrası konuşurken Timur aradı ve "Sizi
beraber yakalarım diye tahmin etmiştim. Önümüzdeki ay bir hafta
boşum, işlerinizi ayarlarsanız, sizi Londra'da misafir edebilirim!"
dedi. Damat, "Tamam, bulurum ben bir yolunu!" dedi. Bir iki dakika
sonra telefonu kapıp kocamı aradı ve "Yaa diyorum ki hep
beraber bir İngiltere seyahati yapsak, ne dersiniz?" dedi. Kocamı
dinledi, gelmesi için ısrarcı bile oldu. Telefonu kapatınca, "Tahmin
ettiğim gibi, taş kafalı kocan, ne işimiz var gâvur
ellerinde diyor!" dedi. Akşam yemeğinde kocama konuyu
açtığımda, "Timur kim? Ne işim var İngiltere'de?"
gibi laflar ile kocamı dinledim. Sonra da, "Sen git istersen
çocuklarla?" diye önerdi. Ben de, "Ne yapacağım tek
başıma?" gibi laflar ile isteksizce kabul ettim.
Timur her gün arıyor beni, nasıl
ağırlayacağını anlatıyordu. Bazen Timur ile küçük
kızımı ve gelini tanıştırsam, ikisine de
kadınlığı öğretse diye düşünüyorum, sonra, (Bana
ne, kendileri baksınlar başlarının çarelerine!) diyerek
vazgeçiyordum.
Bir ay sonra Londra'daydık. Timur bize şehir merkezinde kendi evine
yakın bir otel ayarlamıştı. Kısa bir akşam
yemeğinden ve ufak bir şehir turundan sonra odalarımıza
çekildik. Timur bir iki saat sonra arayıp, "Geliyorum!" dedi. Gelip
te, odama girer girmez dudağıma yapışıp, "Seni
düşünmekten uyuyamıyorum geceleri!" dedi. Yıllardır
kavuşmamış iki aşık gibi kıyafetlerimiz ile
yatağa devrilip, acele ile birbirimizi soyduk. İnanılmaz bir
özlemle ve sakinlikle beni hazırladı. Tek vücut olarak
öpüşmelerimiz, birbirimizle fısıldalaşmalarımız
arasında o kadar hissettirmeden güzel sikini içime kaydırdı ki,
balayımda bile bu kadar sevgi dolu sevişmediğimi düşündüm.
İçimde santim santim hareket ediyor, sanki kırılacak bir
eşya gibiymişim gibi göğüslerimi okşuyor,
kalçalarımı veya bacakaramı yumuşacık elliyordu. Üzerime
ağırlığını verip, hızlı giriş
çıkışları sırasında, "Çok güzelsin!", "Aşkımsın!"
gibi sözcüklerinin arasında benim küçük orgazm
çığlıklarım başlıyordu. Onu boşaltmak için
ağzıma almak istediğimde ise izin vermeyerek, "Bu amı
bir saniye bile boş bırakmak istemiyorum!" diye sokmaya devam
ediyordu. Boşaldıktan sonra bile siki inip içimden çıkana kadar
beni öpüp teşekkürler ederek bekliyordu. Bir 20 sene önce olsaydı,
kesin hamile kalırdım amımı dolduran bu döller ile.
Sonraki bir
kaç gün farklı geçmedi. Gündüzleri şehir turu yapıyor,
akşam yemeğinden sonra odama gizlice gelen Timur ile sevişiyor,
bazen saatlerce onun kolları arasında çırılçıplak
uyuyordum. Bir balayı çiftinden farkımız yoktu. Bana her
aşkım dediğinde içimin kıpır kıpır
olması beni korkutuyor, kendi kendime bu orta yaşlı
yakışıklı adama aşık mı oluyorum diyordum.
Son günümüzde kahvaltı masasında aramıza katıldı. "Sizin
için uygun ise çok güzel bir alışveriş merkezi var, güzellik
malzemeleri için. Ben Seval ablayı oraya bırakayım, işi
bitince arar beni, otele geri getiririm! Siz de ailece gezin bugün!" dedi.
İsteksizcee kabul ettim. Kızım saf saf, "İyi çocuktur
Timur, canın sıkılırsa ararsın bizi!" gibi laflar
söylüyordu. Damat ile kızımı gönderdikten sonra, Timur'un
arabasına bindik. Kocaman bir torba uzattı. İçinde onlarca
makyaj ve güzellik malzemesi vardı. Kahkahalar ile güldük, herşeyi
önceden düşünmüştü.
"Londra da görmediğin birkaç yer kaldı! Sex shoplar, Streaptease
barları ve canlı seks şovları... Var mı bir tercihin?"
dedi. Bana hediye ettikleri iPad ile internetten her şeyi
seyredebiiliyordum, soyunan kadınlar ise hiç ilgimi çekmiyordu. "Canlı
seks şovu olsun!" dedim.
Birkaç
telefon görüşmesi yaptı ve sonrasında Londra'nın
dış mahalleleri arasına daldık. Kapısında hiçbir
işaret olmayan, ancak biz kapıya doğru yönelince bize doğru
hareketlenen bir Bodyguardın açtığı kapıdan içeri
girdik. İçerisinin alaca karanlığına alışmak biraz
zaman aldı. Görevliler ile görüşen Timur yanıma geldi ve "Birazdan
bir Zenci, ufak tefek bir Çinli kızı sikecekmiş! Diğer
tarafta ise genç bir Amerikalı orta yaşlı bir İngilizi
sikecekmiş. Hangisi?" dedi. İkincisi daha cazip geldi. Bizi
yarım ay şeklinde bir oturma düzeni olan salona soktular. Üç dört
çift ve Lezbiyen olduğunu sonradan farkettiğim çift, bizdeki
pavyonlar tarzı geniş koltuklara gömülmüşlerdi. Boş olan
yerlerden birini seçtik. Çok geçmeden ışıklar biraz daha
kısıldı ve sadece sahnedeki yuvarlak yatağı
aydınlatan spotlar açıldı.
Üzerinde sadece jartiyer ve iç çamaşırları olan, orta
yaşlı bir kadın ve insan azmanı, kafası
sıfır traşlı, hapishane filmlerindeki gibi
sarışın bir adam, erotik danslar ile yatağa
çıktılar. Kadın kısa saçları ve daha küçük
kalçaları dışında benim belki de 15 sene önceki halim
gibiydi. Sahnedeki çift sanki bir pørnø film çekercesine, önce birbirlerini
soyup öpüştüler ve sonra oral sekse başladılar. Ama
hareketlerinin yapmacıklığı ilgimi
dağıtmıştı. Ben de çevremizdeki diğer çiftleri
incelemeye başladım. Kimi şovu seyrediyor, kimi birbirinin önünü
okşuyor, kimi ise karşımızdaki Lezbiyen çift gibi
çılgınca öpüşüyordu.
Bu arada
Timur fermuarını açıp, elimi pantolonun üzerine koymuştu.
31 çekmemi istediği belli idi. Yavaşça sikin başını
okşamaya başladım. Ama yan locadaki manzara daha ilginçti benim
için, kocam gibi kısa boylu ve bıyıkları, hafif dökülen
saçları ile kocamı oldukça andıran, benim yaşlarımda
bir adam, hayat kadını olduğu belli yirmili yaşlarda bir
kadının önüne diz çökmüş, amını yalıyordu. Bir
süre sonra am yalamayı kesip, yüzünü bana doğru dönüp göz göze
geldiğimizde, am sularından bıyıkları ve çenesi
parlıyordu. Gülümseyerek selam verdi, bu İngilizlerin
rahatlığını sevmeye başlamıştım. Tekrar
orospuya doğru eğildiğinde gözden kayboldu. Sahnedekiler ise
yalan zevk çığlıkları atarak gösteriye devam ediyordu.
Kısa
süre sonra tam beni karşıdan görecek yerde yeniden belirdi.
Pantolonunun önünü açtı ve hafif kalkmış sikini
çıkardı. İşte kocamdan farklı olduğu yer ortada
idi. İnik hali bile kocamınki kadar olan, sünnetsiz bir sik.
Dikkatimi çeken büyüklüğü değil, ilk defa gördüğüm sünnetsizliği
idi. Orospu ağzına almak için eğildiğinde, adam izin
vermeyerek eli ile 31 çekmeye başladı. Dikkatimi çektiğini
anlamış, sünnetsiz koca sikin ağızda
kaybolmamasını istemişti. Neye daldığımı
merak eden Timur manzarayı görünce, "Kolay gelsin, beğendin mi
abiyi?" diyerek güldü. Adamin siki dikleştikçe derisinin altına
saklanmış mor başı ortaya çıkmıştı.
Adamın siki dışında kocama inanılmaz benzerliği
ve sünnetsiz sikinin farklı görünüşü amımın biraz da olsa
ıslanmasını sağlamıştı. Bu sırada
sahnedeki şov bitmiş, yeni bir ikili hazırlık yapmaya
başlamıştı. Adamın tekrar gözden kaybolması
nedeniyle Timur'a dönüp, "Sik beni!" dedim. "Tamam
aşkım! Bu iş için kabinler var zaten burada, evire çevire
sikerim seni orada!" dedi.
El ele kalkarken, az evvel sikini seyrettiren adam ile yanındaki genç
güzel orospu da hareketlendi. Adam Timur'a eğilip birşeyler söyledi.
Timur güldü, sonra bana bakarak konuşmaya devam ettiler. İngilizce
anlamadığımdan, dayanamadım ne olduğunu sordum. Timur
adamın benim de orospu mu olduğumu sorduğunu, sikine çok
şaşırarak baktığımı, Timur'un 'Arkadaşım!'
demesi üzerine, beni beğendiğini söylediğini anlattı. Timur
daha önce sünnetsiz görmediğim için baktığımı
anlatması üzerine, yakından gösterebileceğini söylemiş.
Sessizce bakındık. Bu arada Timur genç orospu ile muhabbete
başlamıştı bile. Adamı bir daha inceledim.
Kocamın kardeşleri bile ona bu kadar benzemiyordu. "Yes!"
diyerek adama elimi uzattım.
Kalın perdelerde bölünmüş bordo renkli bir odaya girdik. Yan
taraflardan sevişme sesleri geliyordu. Genç orospunun
kıçını avuçlayarak karşıdaki odaya giren Timur, (Burdayım,
ararsın!) işareti yaptı. Üzerindeki kadife pantolonu
çıkararak yatağa oturan adam birşeyler söylüyor, ama
anlamadığımdan ve ortamı
yadırgadığımdan, salakça ayakta dikiliyordum. Eliyle gel
işareti yaptı ve eteğimi çekerek düşürdü. O
yatağın kenarına oturmuş, ben ise önünde dikiliyordum.
Külodumun üzerinden amımı okşadı ve amımın
çevresini öpmeye başladı. Yardımcı olmak için külodumu
biraz aşağı çekiştirdim. Şimdi
bıyıkları ve sakalları amımın çevresine sürtüyor.
Biraz gıdıklandırsa da, amımın bir erkeğin
bıyıkları ile fırçalanması hoşuma gidiyordu.
Kocam amımı yalasa idi, aynı duyguları yıllardır
yaşıyor olacaktım. Bir ayağımı yatağın
üstüne basarak ona çalışması için daha geniş bir alan
sağladım. Bir eli ile kalçamı sıkıyor, bir yandan da
amımı kokluyordu. Orospuyu bile iştahla
yaladığına göre, tam bir am yalama hastası olduğu
belli idi.
Bızırımın üstünde gezen dili, amımın içini
keşfetmeye, kirli sakalları ise am dudaklarıma batmaya
başlamıştı. Gençken kocam da böyle olsaydı, belki de
bu olayların hiçbirini yaşamayacaktım. Amımı yalayan
adam nasılsa söylediklerimi anlamayor diye kendi rüyamı yaşamaya
karar verdim. "Evet kocacım, evet Şevkiciğim yala
karının amını!" diye sayıklıyordum. Ne
damadım, ne de Timur amımı bu kadar harika
yalayamamıştı. İki eli ile kalçalarımı
avuçlamış, dilini şekilden şekile sokarak amımın
içine giriyordu. Yatağa uzanarak gelmemi işaret etti ve tamamen
suratına oturmamı sağladı. Çenesindeki sakallarını
göt deliğime batırıyor ve kaşık gibi
kıvırdığı dilini amıma sokarak sularımı
içiyordu. Ben de saçlarına yapışmıştım. "Geliyorum
kocacım!" diyerek kafasını bacaklarımın
arasında sıkıştırmaya, o ise iki dudağı
arasında bızırımı emmeye başladı.
Yaşadığım orgazmın şiddetinden düşmemek için
yatağın başına tutanarak yığıldım.
O ise zorla
altımdan çıktı ve yanıma oturdu. Suratı
pırıl pırıl am sularımdan parlıyor, nefessiz
kaldığı için ağzından ve burnundan soluyordu.
Amımın çevresi dokunamayacak kadar
hassaslaşmıştı. Gömleğimi çıkartarak ona dolgun
memelerimi gösterdim ve dikilmiş sikine eğildim. Timur'unkine
benzeyen, ama nerede ise 19-20 santimlik bembeyaz siki avucuma alıp ileri
geri yaptım. İlginç gelen sikinin ucundaki deri altından bir
kaybolan bir yeniden beliren mor başı idi. "Kocacım
sıra bende, sen rahat rahat uzan sadece!" dedim. Kocama bu çok
benzeyen bu adama, kocama hiç yapmadığım, içimde kalanları
yapmaya hazırdım. Taşaklarından başladım, bu
arada bir elimle sikinin mor başını sünnet derisi altına
itekleyip yeniden ortaya çıkmasına bakıyordum. Sikinin kökünden yukarı
doğru yalamaya başlarken, başımı tekrar
taşaklarına, oraya gelince de biraz daha aşağıya
itekledi. Kılsız göt deliğine gelince kafamı tekrar
bastırdı.
Türk
erkeklerinin çekineceği bir konuda yine bir İngiliz
rahatlığı dedim ve dilimin ucunu tertemiz göt çevresine
değdirmeye başladım. Değer değmez de, elimle
tuttuğum sikin tamamen dikildiğini farkettim. "Yaşlı
pezevenk!" dedim. Dilimin tamamı ile göt deliğinden
taşaklarına kadar yalıyor ve bir elimle
taşlaşmış sike 31 çekiyordum. Aşağıdan
baktığımdan, siki çok daha heybetli görünüyordu. Tekrar
kafamı yukarı çekip, sikini yalatmaya başladı.
Ağzıma ilk defa sünnetsiz bir sik giriyordu. Bir elimi göt
deliğine bastırdığımda, kalçalarını daha da
yukarı kaldırdı. Çıkardığı garip seslerden
ve ağzımda iyice şişen başından boşalacağını
anlayıp geri çekildim ve o yaştaki bir erkekten beklenecek kadar
sperm biraz dudağıma geldi. Kalanları da elimle sağıp
doğruldum.
Ben lobiye çıktıktan bir iki dakika sonra Timur da geldi. Adamın
benim için çıldırdığını, onunla sevişmem
için istediğim parayı vereceğini söylediğini, ama redettiğini
anlattı. "Neden?" dedim. "Galiba seni kankamdan bile
kıskanıyorum!" dedi. Az evvel adamı
boşalttığım odaya beni tekrar sokup, üzerimi bile tam
soymadan sikti.
Otele dönüp bizimkileri aldık ve havaalanına doğru yola
çıktık. "Neler yaptın anne? Sıkılmadın ya?"
diye sordu kızım. Bütün gün alışveriş
yaptığımı ve Timur'un bana çok yardımcı
olduğunu anlattım. Damat ise arkadan pis pis
sırıtıyordu...
[Seval]
|