Damadım Kızımı Sikerken Seyretmek Beni Çıldırttı! (5) (Seval 58 Y., Adapazarı)
O hafta
boyunca damadımla her gece, her şekilde seviştik ve sikiştik. Torun
öğle uykusuna yattığında ise, damadımın bana
bıraktığı pørnø CD'leri seyrediyordum. Aklımın
ucundan bile geçmeyen seks sahnelerini durdura durdura inceliyordum. Grup, Lezbiyen,
Gay, Biseksüel, Gırtlağa sokma, Surata boşalma gibi filmleri.
Ama en çok amımı sulandıranlar, birden fazla erkeğin bir
kadını perişan ettiği bölümlerdi. Aynı anda iki sikin
yüze boşaldığı anlarda kendimi hayal ediyordum.
Geç
bulduğum gerçek seksi doya doya yaşamak için
sağlığıma özen gösterme kararı aldım. Eve döner
dönmez önce bir Diyetisyene, sonra da güzellik merkezine yazıldım. Bu
arada damadım Sapanca'da mobilyalı bir ev kiralamıştı.
Damadım Cuma sabahları bir saatte İstanbul'dan geliyor, ben de
komşulara diye evden çıkıyordum ve orda buluşuyorduk. Bazen
bir posta, işi olmadığı günler iki posta sikip dönüyor, ben
ise bir iki saat orgazm yorgunluğunu üstümden atıp evime gidiyordum.
Böyle geçen iki üç ayda beş kilo vermiş, masajlarla belim bir iki
santim incelmiş ve kalçalarım
sıkılaşmıştı. Bu sayede daha önce
zorlandığım pozisyonlarda da beni rahatlıkla sikebiliyor,
ben de kalın sikinin üstünde zıplayabiliyordum. İlgisiz kocam
bendeki bu değişimi sadece sağlığıma dikkat etmem
olarak görüyordu. Her Cuma gününü iple çekiyor, çoğu zaman pardesü ve
başörtüm dışında altımda sadece
çamaşırlarım veya eteksiz tek bir gömlek ile damadın
kalın sikini bekliyordum. Her defasında bana hediyeler getiriyor,
genç aşıklar gibi beni şımartıyordu.
Yine bir Cuma sevişmesinde, damadım vücudumun nasıl 10 yaş
gençleştiğine övgüler yağdırdıktan sonra, "Bunu
kutlayalım! Haftasonu ben bir toplantı uydururum, sen de bir şey
bul, iki gün evden çıkmayız!" dedi. Hiç düşünmeden, "Tamam!"
dedim. "O zaman iyi hazırlan, ben de sana büyük bir kutlama
planlayayım!" dedi.
Salak kocamı kandırmak zor olmadı, doktorumun kaplıca
tavsiye ettiğini, izin verirse haftasonu birkaç yaşlı kadın
ile gitmek istediğimi söyledim. Cumartesi günü dükkanı
kapayamayacağı ve ben yokken bütün gece maç seyredebileceği için,
"Git tabii ki!" dedi. Cuma gününü, dikkat çekmemek için başka
bir güzellik merkezinde geçirdim. Tüm vücudumdaki, hatta am
dudaklarının kenarındaki kılları bile
aldırdım, saçlarımı yaptırdım ve ilk defa kendime
seksi iç çamaşırlar aldım. Bu arada damadım İstanbul'dan
gelirken tüm yemekleri alıp şölen sofrası
kuracağını, iki gündür karısını sikmediğini
ve yüzüme boşalmak istediğini söyleyen mesajlar atarak beni iyice
azdırıyordu.
Cumartesi sabahı erkenden Sapanca'ya gittim, evi hazırladım,
kombiyi iyice açıp evi ısıttım. Damadın, "Yola
çıktım!" mesajını alınca, makyajımı
tamamladım, aldığım siyah iç çamaşırları
giyip, üzerime ince bir sabahlık ve ayağıma
kızımın düğününden beri giymediğim topuklu
ayakkabıları geçirdim. Boy aynasında kendime
baktığımda ise uzun sarı saçlarım iri ve hafif
sarkmış göğüslerim, ince uzun bacaklarım ve selülitleri
azalmış koca kalçalarım ile damadımın
seyrettirdiği filmlerdeki olgun orospular gibiydim. Hazır olmak için
amımı ve götümü de bebek yağı ile kremledim.
Masayı hazırladım, dolaptan sevdiği Viskiyi
çıkardım. Önce damadın getireceği yemekleri,
sonrasında koca sikini yemek için herşey hazırdı.
Arabasının sesini duyduğumda bacak bacak üstüne atıp,
kapının karşısındaki koltuğa yerleştim.
Kapı açıldı ve açılır açılmaz koşarak
içerdeki odaya kaçtım. Yanında, bir veya iki kere gördüğüm, en
yakın arkadaşı Timur da vardı. Damat peşimden odaya
geldi. Ona, "Timur'un burada ne işi var?" dedim. Damadım
da, bunu beni İstanbul'da siktiği günden beri
planladığını, iki erkek ile sevişme isteğimi
yerine getirecek en uygun kişinin Timur olduğunu, zaten Timur'un da
uyku ilacı ile kendimi siktirdiğim gece internetten beni seyreden
arkadaşı olduğunu ve aramızdaki her şeyi bilen tek
kişi olduğunu anlattı. Eğer istemediğim bir noktaya
gelirsek, beni hemen eve bırakabileceğini söyledi. Konuşurken
bile ıslanmıştım. "Tamam! Ama önce karnım aç, ne
yiyeceksek yiyelim!" dediğimde, damadım kahkahalarla güldü.
Biz içerde konuşurken Timur sofradaki eksiklikleri tamamlamış,
kendine bir kadeh Viski koymuştu. Beni görünce ayağa
fırladı, damadımdan biraz uzun boylu ve çok
yakışıklıydı. Timur, yılın
yarısında İngiltere'de yaşıyordu ve beni
seyrettiği gece de Londra'dan konuşuyorlarmış. Timur, "Ercan
daha da güzelleştiğinizi söylediğinde inanamadım, zaten çok
güzel bir kadındınız!" diyerek yanağıma hafif bir
selâmlaşma öpücüğü kondurdu. Sonra, "Sofra hazır!"
diyerek beni masaya doğru yönlendirdi. Beni aralarına oturttular ve
oturur oturtmaz bir kraliçe gibi davranmaya başladılar. Servisimi
yapıyorlar, ne kadar güzel olduğum hakkında övgüler
yağdırıyorlardı. Yemekler bitince yine beni
kımıldatmadan masayı topladılar ve büyük koltuğun
önündeki sehpanın üzerine bir Şampanya kovası getirdiler.
"İçmediğini biliyorum, o yüzden Şampanya aldım, alkolü
azdır! Sadece bir kadeh lütfen!" dedi damat. Red etmedim. Timur
sandalyemi yavaşça çekti, elimi tutarak kalkmama yardımcı oldu
ve beni kanepenin önüne getirdi. Damadım da ayakta Şampanyayı
açmaya çalışırken, Timur, güzelliğime halen inanamadığını,
özellikle büyük göğüslü kadınların kendini
çıldırtığını fısıldıyordu
kulağıma. Damat Şampanyayı kasıtlı olarak
ikimizin üzerine ve özellikle göğüslerime doğru patlatınca
irkildim ve soğuktan göğüs uçlarım da belirginleşti.
Kadehlerimizi doldururken, ikisinin de bakışları bana
kilitlenmişti. Kadeh tokuşturduk, çekinerek bir yudum aldım.
Hayatımda ilk defa ağzıma alkol değiyordu. Tadı biraz
acı gazoz gibi geldi, ama sevmiştim. Damat, "Güzelliğine!"
diye kadehi bir dikişte bitirdi. Kendisine ve kankasına ikinci kadehi
koyarken, ben de kadehimi uzattım. Damat gülerek benimkini de bir daha
doldurdu.
"Kraliçemize!
Bugün onun hizmetkarlarıyız ve ben onun bu ıslak kıyafetler
ile hasta olmasını istemiyorum!" dedi Timur. Bana doğru sokularak
üstümdeki ince geceliği çıkardı ve yavaşça
dudaklarımı öpmeye başladı. Bu sırada damat ise
arkamdan sokulmuş, boynumu öpüyor, kabaran sikini kalçalarıma
bastırıyordu. Damat boşta kalan elleri ile önce gömleğini,
sonra pantolonunu çıkardı ve beni kendine doğru çevirip
dudaklarıma yapıştı. Şimdi arkadan sarılıp
ipek iç çamaşırlarım üzerinden göğüslerimi sıkan
Timur'du. Damadım, "İzninle kanka!" diyerek
göğüslerimi emmeye başladı.
Arkamdaki
hareketlerden Timur'un da soyunduğu anlaşılıyordu.
Damadım göğüslerimi emerken, götüme Timur'un siki değmeye
başlamıştı. Bir yandan da boynumu kendisine doğru
eğerek, alt dudağımı yakalamaya çalışıyor,
bir eli ise göbeğimden aşağıya inerek amımı
okşuyordu. Şampanya ve üzerimdeki dört elin etkisi tamamen kontrolümü
kaybettirmişti. İşini iyi bilen iki sikici daha öncede beraber
karı siktikleri belli olacak bir tecrübe ile beni aralarında
döndürüyor, hangisinin eli neremde anlayamıyordum, aralarında
eziliyordum. Şimdi arkamda olan Timur külodumu
sıyırmış, amımı ve götümü parmaklarken,
damadım önümde diz çokmüş, bir yandan amımı, bir yandan
kankasının parmaklarını yalayarak, hem beni
çıldırtıyor, hem de amıma giren parmakları kayganlaştırıyordu.
Ellerini deliklerimden çeken Timur, sikini bacakarama sokarak amıma
sürtmeye başlayınca, damat, "Önce ben!" diyerek yüzümü
kendisine çevirdi. Bu arada Timur'un sikini ilk defa görebildim.
Damadımınki kadar kalın değil, ama uzun ve güzel bir siki vardı.
Damat bacaklarımı hafif aralayıp, alttan sikinin
başını amıma dayamaya başlamıştı.
Tamamen ayakta iken hiç sikilmemiştim. Bir eli ile sol
bacağımı hafif kaldırdı ve halen alırken
zorlandığım sikinin başını
sırılsıklam amıma batırdı. Bu sırada Timur
göğüslerimi sıkıyor ve ensemi hafif ısırıklarla
öpüyordu. "Bakalım ne kadar kilo vermiş?" diyerek Timur
diğer bacağımı da yerden kesti ve tamamen damadın
sikine doğru beni yerleştirdi. İki erkek arasında,
ayaklarım damadımın beline sarılmış durumda iken,
ağırlığımı paylaşıyorlar ve sikin
üzerine oturup kalkmamı sağlıyorlardı. Bacaklarım iyice
ayrılmış, amımdan sesler çıkmaya
başlamışken, ilk orgazmım da çığlık
çığlığa geldi. Sakinleşmem için içimde damadım
hareketsiz beklerken, Timur kalçalarımı sıkıyor ve bir
parmağı ile göt deliğimi zorluyordu.
"Hazır
mısın kanka?" dediğinde, Timur'un sikini göt deliğimde
hissettim. Bir ilki daha yaşamak üzereydim, tecrübeli ve
yakışıklı iki sikicimle. Damadım kalın siki ile
defalarca siktiği için götüm iyice genişlemişti, ama amım
dolu iken deliğim iyice daralmıştı. Damat sikini
yarısına kadar çıkarıp kalçalarımı araladı
ve kankası da eliyle sikinin başını bastırarak götüme
soktu. 'Nefesim kesildi' sözünün anlamını ilk defa
anlamıştım. Gerçekten bir süre nefes alamadım. Önümde ve arkamda
güçlü iki erkeğin sıcaklığı, ayaklarım yere
değmiyor ve göğüslerim damadın vücuduna
yapışmış bir durumdaydım.
"İyi
misin aşkım?" diye kulağıma eğildi Timur. Sadece,
"Ohhh!" diye bir nefes patlaması ile cevap verdim. Kendimi
salmam ile, sikin tamamen götüme yerleşmesi bir oldu. Şimdi
dönüşümlü olarak tempoyu ayarlıyorlar, damat sikini amıma sokup
çıkarırken kankası bekliyor, kankası götümü sikerken ise
damat amımın içinde hareketsiz duruyordu. Sonra ikisi de içimde
hareketsiz durdu. Ben dudaklarımı ısırıyorken, damat, "Omzuma
sıkı sıkı sarıl, buna dayanman zor olabilir, götündeki
hayvan yarım saatte boşalmaz!" dedi. Sonra çılgın bir
tempo ile içimdeki iki sik te pompalamaya, aynı anda dört el
kalçalarımı ve göğüslerimi okşamaya başladı.
Kendimden geçerken, "Yeter orospu çocukları!" diye
bağırıyordum. Onlar ise birbirleriyle
şakalaşıyorlardı. Tutanacak bir yer
olmadığından, tırnaklarımı damadın boynuna
saplamıştım ve bilinçsizce çırpınıyordum.
İkinci orgazmım ile birlikte amımın kasılmalarına
damadım da dayanamamıştı, "Beni bitirdi kanka, ben
geliyorum!" diyerek resmen böğüre böğüre boşaldı.
Amımın tamamını dölleri ile doldurmuştu.
Ayakları yorulduğu için yavaşça beni kucağından
indirmeden kanepeye oturdu ve sırtını dayadı. Damadın
boşalan siki içimde iken, Timur götüme iyice yerleşti. Bu pozisyonda
kalçalarımı daha fazla açabiliyor ve sikini tamamen sokabiliyordu götüme.
Siki damadımdan daha uzun olduğundan, daha önce hiç götümün değilmemiş
yerlerine kadar giriyordu. Demek ki her sikin verdiği zevk birbirinden
farklı diye düşündüm. Yaklaşık bir 10 dakika daha ritmini
kaybetmeden götümü sikmeyi sürdürdü. Ben, "Boşal artık hayvan!"
diye bağırıyor, kalp atışlarım kontrolden
çıkıyordu.
"Yaklaşıyorum
kanka!" diye işaret verdiğinde, damadım göğüs
uçlarımı emmeye ve beni kendisine iyice çekmeye başladı.
Timur ise üstüme tamamen abanmış, taşaklarına kadar götüme
girmişti. Amımda yavaş yavaş kabaran damadın sikinin
de etkisiyle, bu sefer kendimi bile korkutan bir çığlık ile
ağlaya ağlaya boşalmaya başladım.
Çırpınmalarımdan dolayı, "Yavaş,
kıracaksın yarağımı!" diyen Timur da götüme boşalmaya
başladı. Bir iki dakika sonra herkes birbirinden
ayrılmış nefeslenmeye çalışırken, hem götümden
hem amımdan ilk defa aynı anda spermler süzülüyordu. Kendimi
temizlemek için ayağa kalktığımda, deliklerimden
boşalan döller yere damlıyor, içine hava dolan deliklerimden sesler
çıkıyordu.
Ben banyoda amımı ve götümü yıkarken, damat, "Biz yatak
odasına geçiyoruz, tatlılarımızı orada yeriz!"
diye seslendi. Tekrar iki deliğimi de istekle kremledim. Bu haftasonunun
daha yeni başladığı belli idi...
[Seval]
|