Damadım Kızımı Sikerken Seyretmek Beni Çıldırttı! (4) (Seval 58 Y., Adapazarı)
Damadımla
hiç bir şey yaşanmamış gibi yazlığa geldik.
Damadım 1 gün kalıp, kızım ve torunum ile İstanbul'a
döndüler. Benim günlerim ise eskisi gibi devam etmeye başladı, tek
farkı bir hafta boyunca acısı geçmeyen götümdü.
Yazlığı kapatıp Adapazarı'na döndüğümüzde ise,
iyice sıkılmaya başlamıştım. Gündüzleri
sıkıcı komşu sohbetleri, akşam kocam ile seyredilen
diziler ve gereksiz akraba dedikoduları. Samimi olduğum birkaç
arkadaşımla cinsel hayatları hakkında yapmaya
çalıştığım konuşmalar ise
başarısızlıkla sonuçlandı. En yakın
arkadaşım, benden 10 yaş genç olan Müge, en fazla bilgi
paylaşan oldu. Ama onun da hali benden farklı değildi.
Kocasının haftada bir yarım yamalak yaptığı işi
seks zannediyordu. Yıllarca benim de aynı yalan içinde
yaşadığımı, ama sikilen kızımı
gördükten ve damadın kalın yarağını yedikten sonra
kadınlığımı nasıl fark ettiğimi
anlatamadım.
Birkaç gece, yatarken kıçımı kocama dayayarak onu tahrik etmeye
çalıştım. Ama kocamın siki kalkmadığı gibi,
beni tatmin etmek için bir çaba harcamakta aklının ucundan bile
geçmemişti. Damat ile kızım birkaç hafta sonra bizi ziyarete
gelmişti, ama tüm yalnız kalma çabalarıma rağmen damat bana
karşı mesafeli duruşunu sürdürmüştü. Artık
sabahları kocamı evden gönderdikten sonra ilk işim küvete
uzanmak ve sıcak su ile masaj yaptığım amıma parmak
veya salatalık sokarak kendimi tatmin etmekti.
Bir erkek ile el sıkışırken bile utanan ben, artık eve
gelen misafirlerin çaktırmadan önlerine bakmaya, yaraklarının
nasıl olduğunu hayal etmeye başlamıştım. Bir ay
daha böyle geçti. Muhafazakar bir çevrede olmasak, sokağa çıkıp
önüme gelen ilk erkeğin üzerine atlayacak hale gelmişken,
kızım aradı. Ankara'da bakanlığın
düzenlediği bir seminere katılması gerektiğini, bir hafta
onlara gelip çocuğa bakıp bakamayacağımı sordu. Ben heyecandan,
"Bilmem ki..." gibi kelimeler gevelerken, kocam, "Tabii ki
gidersin, tek torunumuz!" diyerek lafa atıldı.
Nasıl
hazırlandığımı, nasıl otobüse bindiğimi
hatırlamıyorum. Kızım beni karşıladı. Eve
gittik, iki saat sonra da taksisi geldi ve havaalanına gitmek için yola
çıktı. Bu süre içinde damat sadece kızım ile telefonda
konuşmuş, beni sormamış, ama geç geleceğini
söylemişti. Saat 22:00 gibi torunu yatırdım, geceliğimi giyip
TV karşısına oturdum. Damat bir iki saat sonra halen
gelmediğine göre, yine birilerini sikmeye gitmiştir diye, içimi
kaplayan üzüntü ile ben de yatağıma gidip yattım.
10 dakika sonra telefonun sesine zıpladım. Arayan damadımdı.
"Uyudun mu?" diye sordu. Cevabımı beklemeden,
"Şimdi yemekten çıktım, yarım saat sonra evdeyim.
Eğer kaldığımız yerden devam etmek istiyorsan, bizim
yatak odasında beni hazır bekle. Yoksa kendi odanda kal ve bu
konuşmayı unutalım!" dedi. Yarım saat bana yarım
sene gibi geçti. Anahtar sesi duydum ve kapı açıldı. Damat önce
mutfağa gitti, birşeyler içti, sonra çocuğu kontrol etti. En son
benim odamın kapısı açıldı. Nefesim kesilecek
gibi olduğunda, yatak odasının kapısından damat,
"Burada olmayacağından çok korktum!" dedi.
Yarım
saat içinde amımdaki tüm kılları almış, vücudumu
kremlerle ovup, çırılçıplak pikenin altına girmiştim.
Damat ceketini çıkartıp banyoya giderken, bir yandan da
konuşuyordu. Biraz alkollü olduğu belliydi.
"Kızını sikerken bile hep senin koca götünü hayal ediyordum.
Bir hafta her gece beraberiz. Sonrasında da her fırsatta karım
olmanı istiyorum!" diyordu. Yanıma geldiğinde üstünde
sadece boxeri vardı. İlk defa bir erkek beni arzulayan sözler
söylüyordu. Kadınlık gururum okşandı, "Ben de seni
düşünerek geçirdim bir ayı. Bir daha dayanamam bu kadar süre!"
dedim.
Der demez de pikenin altından çıktım, damadın kalkmaya
başlayan sikini serbest bıraktım. Damat halen ayakta
dikiliyordu. Ben ise yatağın kenarına oturmuş, aç kurt gibi
kalın sikine saldırmıştım. Yarıya kadar ağzıma
alıyor, sonra çıkartıp yüzüme sürüp, taşaklarını
emiyordum. Damat, "Yavaş ol!" diyerek yanıma oturdu.
İki genç sevgili gibi elleri ile yüzümü kendine çevirdi ve "Nihayet,
sakin sakin, ikimizin de istediği gibi sevişebileceğiz. Bu bizim
gerdek gecemiz olsun!" dedi. Ufak bir öpücük kondurdu dudaklarıma,
sonra bir tane daha. Yavaş masum öpücükler ile devam ederken, sanki
çekinir gibi elini göğsüme koydu. Şimdi yavaşça dili
ağzımın içindeyken, bir eli göğsümde, diğer eli
kalçamda idi. "Bu göt için her istediğini yapmaya hazırım.
Sikilmek istediğinde çağır, her yerden gelirim!" gibi
laflar fısıldıyordu kulağıma.
"Şimdi
yavaşça uzan ve gözlerini kapat, ilk gecemizde kızına ne
yaptığımı göreceksin!" dedi.
Ağırlığını hafifçe üzerime vererek,
dudaklarımdan başladı. Çok yumuşak ve yavaşça, ama hiç
ara vermeden, birden fazla yerimi uyararak sevişiyordu. Boynumu öperken,
bir eli göğüslerimde, siki ise bacak arama sürtüyordu. Göğüs
uçlarımı emerken ise eli de kalçalarımı incitmeden
sıkıyordu. Gerçekten de ilk sevişmesini yaşayacak bir genç
kız gibi beni hazırlıyordu. Dakikalar sonra dudakları
göbeğime, oradan dilinin ucu ile bir çizgi çizerek amıma indi.
Şımartılmak, dakikalarca sevilmek ayaklarımı yerden
kesmişti. Ufak dil darbeleri ile aşağı yukarı
geziniyor. Elleri ile bir göğsümü ve kalçamı yavaşça
okşuyordu. Benim inlemelerim arttıkça o da hızlandı.
Şimdi yüzünü tamamen etli amıma gömmüş dilini tamamen içime
sokmuştu.
Ben tam orgazm olmak üzereyken, "Yeterince ıslandın artık!" dedi ve
kendini yanıma bıraktı. "Üzerime otururken seyretmek
istiyorum!" dedi, "Amına girerkenki her anı, yeşil
gözlerini, koca memelerini görmeliyim!" dedi. Bir erkek işte böyle
olmalıydı, güven vermeli kadına. Kalktım kalın
yarağın üstüne, onun istediği gibi yavaş yavaş oturmaya
başladım. Amım ıslaktı, ama bir aydır sik
görmediğinden alırken zorlanıyordu halen. Görmek istediği
de buydu. Am dudaklarımın gerilmesi, gözlerimde oluşan hafif
yaşlar, göğüs uçlarımın dikleşmesi. Hazır
hissedince kendimi tamamen bıraktım ve rahatlıkla köküne kadar
oturdum üstüne...
Oturup
kalkacak yaşta olmadığımından kalçalarımı
oynatmaya başladım. O da doğrularak göğüslerime yumuldu.
Bir yandan da kalçalarımdan beni biraz kaldırıp, tekrar sikin
üzerine oturtuyordu. "Hadi senin bu yarak, istediğini yap!" diye
bağırıp, parmaklarını kalçalarıma geçirince,
kalçalarımı daha büyük dairelerle kıvırmaya ve elimden
geldiğince oturup kalkmaya başladım. Sikinin kocaman
başını amımın her noktasında hissediyor,
boşta kalan ellerimle onun bacaklarından güç almaya çalışıyordum.
Amımın kasılmalarını hissetmeye başlayınca, "Anlat
hadi orospum, neler yapıyorum sana, yarak yemeği mi öğreniyorsun?"
demeye başladı.
Kendimi kaybedercesine dizlerim ve göğüslerim titremeye başlarken, "Evet,
kuman oldum senin, istediğini yap bu yaşlı orospuya!" gibi
laflar ağzımdan döküldü. Amımın içindeki alev beni halsiz
bırakıp, pelte gibi üzerine
yığıldığımda, ısırarak alt
dudağıma yapıştı. Sonra, "Ben de geliyorum
aşkım, dayan biraz!" diyerek kucağında zıplatmaya
devam etti. Çok geçmeden kocaman taşaklarındaki tüm döller
amımı doldurdu. Sikini içimden çıkarmadan nefes nefese bir süre
birbirimize sarılarak oturduk.
Nefes alışlarımız düzene girdiğinde, hafif inmiş
siki halen içimdeyken sessizliği bozdu. Bu arada içimden akan döller ve
içime hapsettiğim kalın sik kendimi çok güçlü hissettiriyordu. "Aslında...
Üç yıldır seni izliyordum!" dedi.
Şaşkınlıkla baktım. "Evlendiğimizde
aklımın ucundan bile geçmiyordun, bir de kapalı olduğundan
zaten vücudunu görmüyordum. Ama tam Banu'nun hamileliği döneminde seni bir
gece gecelikle gördüm. Benim uyanık olduğumu bilmeden mutfağa
gittin. Salonda idim. Loş ışıkta su almak için
eğildiğinde koca götünü gördüm. Zaten Banu'nun hamileliği
yüzünden dolu idim, senin götünü düşünerek 31 çektim. O günden sonra
her eğilmeni kaçırmamaya çalıştım. Geçen ay
yaşadıklarımız bir rüya idi benim için!" dedi.
Bunları anlatırken kıpırdanmaya başladı içimdeki
siki. İçine dolan kanı ve amımın içinde genişlemesini
hissetmek yeni tecrübelerdi benim için. Ona, "Sende öğrendim
gerçek seksi! Vücudumu bile tanımıyormuşum!" dedim.
Ben konuşurken boş durmuyor, iyice irileşen meme
uçlarımı emiyordu. "Ne var yaşamak istediğin? Mesela
hiç pørnø seyrettin mi?" dedi. "Hayır!" dedim. "Tamam,
hemen yarın hallederiz onu! Başka? Sarhoş oldun mu? Veya
uyuşturucu kullandın mı?" dedi. "Hayır, istemem,
yeterince günahım var zaten!" dedim. Güldü. Bu arada tamamen kalkan
sikini hafif hafif amımda oynatıyordu.
Sikini
çıkarmadan yatağa yan çevirdi. Arkamdan vücuduma tamamen
yapışmış, yavaşça sikerken devam etti sorgulamaya. "Bir
kadın ile sevişmek?" dedi. Hayır anlamında kafa
salladım. Elleri ile amıma önden baskı yapmaya ve daha sert
sikmeye başlamıştı. Durdu, amımdan ve döllerinden
sırılsıklam olmuş sikini göt deliğime dayadı.
Tükürüklediği bir parmağı ile yol açıp
başını soktu. Bıçak saplanmış gibi, "Ahhhh!"
diye inledim. "Bu göt hep aralık gezeceksin bundan sonra,
alış artık!" dedi. Bol tükürük ve am sularım ile
yavaş yavaş tamamı yerleşti. İçime bir sopa
saplanmış gibi hareketsizdim. Bu siki ilk aldığımda
içinde bulunduğum ruh halinden anlamamıştım, ama şimdi
göt kenarlarımın niye kanadığını çok iyi
anlamıştım.
Yine boynuma
eğildi, "Peki sikilirken seyredilmek?" dedi. Tekrar kafa
salladım. Bu arada götümden tamamen çıkartıp, iyice
tükürükleyerek tekrar yavaş yavaş soktu. Biraz daha soğuk
olması rahatlatmıştı. Taşakları amıma
çarparak, orta karar bir ritmde götümü sikiyor, havaya diktiği sol
bacağımın arasından amımı okşuyordu. "Ben
başkasını sikerken seyretmek?" dedi. "Hayır! Kızım
ve bana aitsin sen, paylaşmam..." diye inleyebildim sadece. Tamamen
köpekleme pozisyonuna çevirdi ve kalçalarımı tokatlarken sert sert
götümden sikmeye başladı. "Ya ben seni paylaşsam? İki
kişi birden sikse bu koca götü?" dedi. Kafam tamamen
yastığa gömülü, ellerimle çarşafları çekiştirirken
ağzımdan bir cevap çıkamadı. Amımdaki elinin
baskısı, diğer elinin kalçalarıma pençe gibi
yapışması ve götümde kıpırdamama engel kalın bir
yarak mı cevap vermeme engel oldu, yoksa iki sik lafını duyunca
ıslanan amım mı bilemiyorum.
Damadım
ise kontrolden çıkmış, bağıra bağıra götümü
sikmeye devam ediyordu. Amımı okşayan elinin tek
parmağını içime sokup, kalın sikini de götümden tamamen
çıkartıp tekrar sokmaya başlayınca, ben de tekrar kendimi
kaybedercesine boşaldım. Biraz daha devam etti, sonra, "Aç
ağzını!" diye bağırdı. Ağzımı
açar açmaz gırtlağıma kadar girmesi bir oldu ve daha kendime
gelemeden boğazımdan aşağı dölleri süzülmeye
başladı. Başımı öyle bastırmıştı
ki, mecburen hepsini yuttum. Bu sefer midem bulanmamıştı.
Azgınca hırlaması azalırken saçlarımı
bıraktı. Ben de kırk yıllık bir orospu gibi
ağzımda küçülen siki iyice temizleyip çıkardım.
Sarıldı tamamen, başka birine dönüşmüş gibi nazikçe
öptü ve "Burada uyuyalım!" dedi. Brbirimize sarılıp uyuduk.
Sabah çocuk görmesin diyerek erkenden uyandım. Ayağa kalkınca göt
deliğimden içime hava girdiğini fark ettim. Sadece kendi odama gidip,
yatağa yattığımı hatırlıyorum. Bir de sabah
başımda dikilen torunumun, "Hadi uyan anane!" demesi ile
uyanmamı.
Geriye bakınca anlıyorum ki, iki yıldan beri süren seks
maceramın sınırsızlık aşaması, aslında
o gece ile start almıştı...
[Seval]
|