Damadım Kızımı Sikerken Seyretmek Beni Çıldırttı! (2) (Seval 58 Y., Adapazarı)
Birkaç günüm,
sabahları tövbe ederek, ama geceleri ise kendimi parmaklayarak geçti,
aklımda ise sadece o kalın yarak vardı. Hiç uyumadan geçen
günler sonrası Çarşamba sabahı karar verdim. İstanbul'daki
bir hastaneye Check-Up randevusu aldım Perşembe günü için.
Damadı aradım, "Beni karşılarsın, Cuma beraber
döneriz?" dedim. Sesinden anladığım kadarıyla, pek
mutlu olmasa da, "Tamam!" dedi. Kesin damadın bir sikiş
planını bozmuştum. Sonra bizim mahalledeki kadın hocaya
gittim, yaşadıklarımı bir arkadaşımın
başından geçmiş gibi anlattım ve "Bu arkadaşın
yaptığı günah mıdır?" diye sordum. "En büyük
günahkar odur!" dedi hoca. Sabaha kadar uyku tutmadı beni. Dönüşü
olmayan bir yola girmek üzereydim, bastırılmış
cinselliğim yönetiyordu artık beni. Gitmeme kararı ile
kahvaltıya oturdum, ama çocukların, "Check-Up çok önemli anne!"
sözleri ile kendimi otobüste buldum. Aklım başıma otobüste geldi,
ne yapacaktım, "Sik beni damat!" diye üstüne mi
atlayacaktım?
Damat beni
makam arabası ile aldırdı, kendisi ortalıklarda yoktu.
Artık fantazilerimden vazgeçmiştim. Check-Up sonuçlarını
beklerken damat geldi hastaneye, her zamanki gibi şık ve nazikti. Bense
sadece damarlı, kalın bir sik görüyordum karşımda.
Sonuçları anlatan doktorun yanına girdim, birkaç vitamin takviyesi
önerdi. Tam reçeteyi yazarken, "Uyku tutmuyor artık evladım..."
dedim. Damadımın yarağını düşünmekten diye
ekleyemedim. Uyku ilacı yazdırdım kendime. "Yarım
alın yeter, tam alırsanız komada gibi uyursunuz, dikkat edin!"
dedi. Belki bu sayede sakinlerdim.
Eve gittik. Klasik damat kaynana sessizliği ile yemek yedik. Kendimce
açık kıyafetler vardı üzerimde, ama damat bir kere bile olsun
yan gözle bakmıyordu. Ben TV seyrederken damat bilgisayar başına
geçti. Çay demledim, ona da götürdüm. Sonra bir bardak daha. Kısa süre
sonra, üçüncü bardak için odasına seslendim. Ses gelmeyince içeri girdim.
Kendim kullanmak için diye doktora yazdırdığım, fakat bir
robot gibi düşünmeden damadın çayına attığım ilaç
etkisini göstermiş, damadın gözleri kapalı, kendini yüzükoyun
yandaki koltuğa atmıştı. Bilgisayar ekranında birkaç
pørnø site açıktı.
Heyecandan bayılacaktım nerdeyse, "Ercan! Ercan!" diye
yanağına bir kaç tokat attım. Tek dozu komada gibi uyutacak
ilaçtan bir buçuk doz içmişti. Yine de biraz daha bekledim. Sonra ter su içinde
kalarak koltuğa oturttum damadı. Şortunun önü açıktı,
belli ki kendi ile oynuyordu bilgisayar karşısında. Önce odama
gidip çırılçıplak soyundum, ayılmaya başlarsa aniden
kaçmaya hazır olmak için. Sonra karşısına oturdum,
şortunu aşağıya çektim. Boxerin içinde sönük duran sike
dokunmak için kararsız kaldım. Önce boxerin üzerinden okşamaya
başladım. Bir süre sonra kazık gibi olan siki dayanamayarak
çamaşırdan kurtardım.
Şimdi
burnumun ucunda tüm güzelliği ile bir sik duruyordu. Kocamınkine bile
bu kadar yakından bakmamıştım, elimi bile değdirmekten
korkuyordum. Tek elimle sikinin gövdesini tuttum, elimi kıpırdatmadan
sertliğini damarlarını hissettim. Bu yaşımda ilk defa
bir siki inceliyordum ve dakikalarca devam ettim buna. Sonra elimi yavaşça
baş kısmına götürdüm. Kalın başı kadife gibiydi.
Başımı döndüren ise taşakları oldu.
Kızımı sikerken bu kadar belli olmuyordu, ama iki avucuma anca
sığacak kadar büyüktü. Her gece sevişecek gücün nereden
geldiği şimdi belli idi.
Aklımdan geçeni yapmak için gözümü kapadım. Sonra
dudaklarımı aralamadan küçük bir öpücük kondurdum sikinin ucuna. Bir
elimle taşaklarını okşuyordum, diğer elim ise
klitorisimi elliyordu. Ufak öpücükler ile üzerinde gezindim, kokusunu içime
çektim. Dilim kontrol dışı yalamaya başladı
öptüğüm yerleri. Bir sik ile aşk yaşıyordum sanki.
Kızımın yaptığını denemek için
ağzımı tamamen açtım, ama sadece mantar
başını ağzıma alabildim. Kıpırmadan,
şeker emer gibi kaldım uzun süre. Bir elimle siki okşarken,
diğer elimin parmakları birer birer amıma girmişti.
Hızlı hızlı kendimi boşaltmaya yaklaşırken,
aynı hız ve sertlikte siki emmeye başladım. O kadar
şiddetli boşaldım ki, sikin yarısını
ağzıma aldığımı fark etmedim bile.
İğrendiğim bir şeyin kölesi olmuş gibiydim ve iki
elimle taşaklarını okşarken sike öyle
yapışmıştım ki, gırtlağıma çarpan döllerle
kendime geldim. Aceleyle ağzımdan çıkardım, ama
yarısı suratıma geldi. Lavaboya koşup kustum. Kafamı
kaldırıp aynaya baktığımda ise, karşımda
yeşil gözlerinin yanından döller damlayan bir orospu görüntüsü
vardı.
Odaya geri dönmeden önce amımın çevresini ve içini iyice kremledim ve
kremi yanıma aldım. Damat bıraktığım gibi
duruyordu. Siki yine dik ve üzerinde bir kaç damla döl. İçeriden
telefonumu aldım geldim. Bir elimle saramadığım sikin
resimlerini çektim. Bileğim ile aynı kalınlıkta idi. Yüzüne
doğru eğilip yaşlılıktan irileşmiş
göğüslerimi nefesine tuttum. Sıcacık yüzüne teker teker
bastırdım. Sonra koltuğun kenarlarından güç alarak
ayağa kalktım ve amımı yüzüne sürtmeye başladım. Dizlerimin
titremesi artınca kucağına oturdum. Elime biraz krem alıp
sikini iyice kremledim. Bakireliğimi kaybederken kocam da, ben de, çok
acemiydik ve hiç zevk almamıştım. Ama şimdi gerçek bir sik
yerken tüm kontrol bende olacaktı. Önce yavaş yavaş am dudaklarıma
sürttüm. Genişlemiş etli amım bile bu kalın sikin
altında kayboluyordu. Kendi kendime (Sen benim ilk erkeğimsin, sik
beni!) gibi laflar söylüyordum.
Ayağa
kalkıp ters döndüm, sikin mantar başını tutarak amıma
denk getirdim. Bu şekilde ucunu am dudaklarımın arasına
aldım. Biraz oturdum, ama acıdan kalktım. Tekrar kremledim
kalın siki. Elimle amımı aralayınca, bir oturuşta başı
girmisti içime. Bekledim biraz, ama hem aldığım zevk hem de
böyle durmanın zorluğu bacaklarımı titretiyordu. Bugün bile
hatırladığım hatayı yaparak, kendimi
bıraktım aniden ve köküne kadar yerleşti sik amıma. Öyle
bir çığlık attım ki, bina çınlamıştır. Amımı
bekaret zarı acısı gibi bir sızı kaplarken, vücudumu
bir sıcaklık basmaya başladı. Bir süre öyle kaldım.
Belki de ilk defa amımın her santimini hissediyordum.
Koltuğun
yanlarından güç alarak biraz kıpırdamaya başladım.
Kalçalarımı yavaş yavaş oynatırken, elim klitorisime
gitti. Ufacık bir gömlek düğmesi kadar olan klitorisim
şişmiş, elime gelecek kadar olmuştu. Başım
dönerken, gözlerimden yaş gelerek boşalmaya başladım.
Şimdiye kadar yaşadıklarımın hiçbirine benzemeyen bir
boşalma sonrası amım da bollaşmış, rahat rahat
oturup kalkmaya başlamıştım.
Bu sefer
yüzümü ona dönerek oturdum kucağına. Kendimden geçmiş bir
şekilde kucağında zıplarken, dudaklarından öpüyor,
ellerini göğüslerime bastırıyordum. Belki bir 10 dakika sürdü,
bu arada küçük orgazm dalgaları geliyor, yavaşlayarak kendimi
sakinleştiriyordum. İçimdeki kocaman mantar başın
amımın duvarlarını zorlayacak kadar
şiştiğini hissedince daha da hızlandım. Aynı
ağzımın içine çarptığı şiddetle çarptı
sıcak dölleri amıma. Ardından gelen fışkırma ile
ben de tekrar yığıldım. Az evvel
yaşadığımı en iyi orgazmım zannederken, vücudum
hayatımda ilk defa gerildi gerildi ve sonra külçe gibi
yığılıp kaldı damadımın üzerine. Orgazm
dalgaları yavaş yavaş azalarak sürdü. Amım ise 20
yaşında bir kız gibi sırıl sıklamdı. O
an kızımın niye bu kadar sevdiğini anladım bu
adamı. Uyurken bana bu duyguları yaşatanın, ayıkken
kölesi bile olurdum.
Siki inip amımdan kendiliğinden çıkana kadar bekledim, sonra
sarhoş gibi kalktım. Önce o güzel siki bir güzel sildim. Şortunu
giydirdim, odayı havalandırdım. Normal bir çay doldurup baş
ucuna bıraktım. Banyoya girdiğimde ise amım halen yarı
açık duruyordu ve içinde hafif kızarıklıklar görülüyordu. (İkinci
gerdek gecemde de hafif bir kanamam oldu!) dedim kendi kendime. Çok namuslu bir
kadınmışım gibi odamın kapısını
sıkı sıkı kapatıp, yattım uyudum. Ertesi gün
öğlene doğru uyanabildim. Damat işe gitmişti.
Akşamüstü damat geldi. Yine çok şık ve nazik. Elimden valizleri aldı ve
yola çıktık...
[Seval]
|