Güney Afrika'da Siktiğim Zenciler! (3) (Davut 41 Y., Cape Town / Güney Afrika)
Dayana'da
olduğu gibi dolaptaki hazır pizzayı alıp fırında
ısıttım. Yanında kola ile birlikte afiyetle yedik. Maria'da
Dayana'daki gibi acelecilik yoktu, hareketleri ve davranışları daha oturaklı, sakindi. Yemeğin ardından birer sigara
yaktık. Bana Güney Afrika hakkında bir şeyler anlattı,
çoğu bildiğim şeylerdi ama yine de alınmasın diye ilgiyle dinliyormuş gibi yaptım. "Sevgilin var mı?" diye sordu
daha sonra. "Türkiye'de vardı ama buraya gelmeden önce ayrıldım."
dedim.
"Burada yok mu
peki, senden hoşlanacak çok kadın vardır, kimse ilgini çekmedi
mi?" diye sorunca gülümsedim. Ne diyeceğimi bilemedim. Sonra ona
Shavina'dan ve akşamki yemekten bahsettim. "Onun da senden
hoşlandığına eminim. Öyle olmasaydı seninle
yemeğe çıkmazdı. Bence doğru yoldasın, yakında onu yatağa atarsın!" dediğinde
heyecanlandım. "Sahi mi?"
diye sordum. "Anlattıklarından çıkan sonuç bu, o da senden
hoşlanıyor, bu çok belli, sadece biraz daha zamana ihtiyacı var
gibi. Senin doğru erkek olduğuna inandığı anda
yatağa girmek için senden daha aceleci davranacağına eminim!"
dedi beyaz dişlerini göstererek gülerken.
Maria'nın
sözleri kalbimin atışlarını
hızlandırmış, erkeklik duygularımı
okşamıştı. Acaba gerçekten öyle miydi? Shavina evlilik
öncesi cinsel ilişkiye olumlu bakan bir kıza benzemiyordu pek. Bunu Maria'ya söylediğimde alaycı bir şekilde güldü. "Onun
şimdiye kadar çoktan kadın olduğuna eminim. Onun gibi
kırsal bölgeden gelen bir kızın o yaşında bakire
kalması çok zor. Kendi isteğiyle bu işi yapmadıysa bile
tecavüze uğramıştır!" dedi sözlerim üzerine. Bu sözünden
dehşete düştüğümü anladığında, "Ne yazık ki
bizim buralarda kadınların kaderi bu!" dedi sanki bir Türk gibi
ellerini iki yana açarak.
Bir sigara daha
yakmak istedim ama Maria engel oldu. Elimden tutup kaldırdı beni ve
birlikte merdivenlerden yukarı çıktık. Yeniden yatak
odasındaydık. Maria beni sırtüstü uzandırdı, zaten
üstümde bir şey olmadığından inik haldeki yarağımı emmeye başladı. Kalın, etli
dudaklarıyla inik
yarağımı kadayıfın üstündeki kaymak gibi emdikçe
yarağım kendine gelmeye başladı. Maria bir süre devam etti
saksoya, yarağım sikiş için yeterli noktaya geldiğinde
çantasından yeni bir kondom çıkarıp taktı hünerli
elleriyle.
Kondomun
yarağımın kafasından sarkan ucunu tutup, "Bu çok büyük!"
dediğimde güldü ve "Siyahların yarakları çok büyük!" dedi. Ama
ardından da gönlümü almaya çalışır gibi, "Ama
beyazların da kalbi büyük!" dedi elini kalbinin üstüne götürerek. Bu küçük gösteriden sonra yatakta domalır vaziyet aldı
yine. Bunu iyi
beceriyordu Maria. Bacaklarını iki yana açmış, belini
eğmiş, götünü iyice havaya dikmişti. Dirseklerinden
dayanmıştı yatağa.
Arkasında
yerimi aldım hemen, kondomlu yarağımı tutup
sıvazladım ve ardından ayrık duran dudaklarının
arasından amına soktum. Geniş ve derin amında çabucak
kayboldu yarağım. Göt yanaklarından kavradım ve
ağır hareketlerle sikmeye başladım. Yağlı, dolgun
göt yanaklarını sıkıp yoğurdukça zevke geliyor ve ufak tokatlar atıyordum. Maria'da zaman zaman alttan sağ elini amına
atıp okşuyor, eli yarağıma takılıyordu. Uzun,
kıvırcık saçlarına asıldım daha sonra.
Yavaştan sikmeye devam ediyordum, acelem yoktu. Maria zevke gelmiş
gibi hafiften iniltiler çıkartıp alta
kıvırdığı eliyle amını ovalamaya
devam
ediyordu.
Birkaç kez
hızlı hızlı sokup çıkardım
yarağımı, Maria bundan büyük keyif almış gibi, "Yeahh, fuck me hard!" dediğinde sert sikilmekten
hoşlandığını anladım. Evet zencilerin
yarakları büyüktü ama ben de yatakta deneyimli bir erkektim. Maria'ya
Türkün gücünü göstermek istiyordum. Amına birkaç kez hızlı ve sert
şekilde pompaladıktan sonra yarağımı
çıkardım, amının dudaklarına sürttüm bir süre. Maria
yeniden amına girmem için söylenirken açık duran göt deliğine
bastırdım yarağımı. Önceki seferden açılan delik
yarağımı kolayca içine alırken tıpkı
amını siker gibi abanmaya başladım.
Maria dirseklerini
koyduğu yatağa şimdi ellerini koymuştu ve zaman zaman
başını arkaya atıp bana bakmaya çalışıyordu. Yarağım taşaklarıma kadar götüne girip çıkarken kara
göt deliği açılıp genişliyor, hemen ardından da
hızla kapanıyordu. Maria'nın iniltileri azalmış ve seyrekleşmeye başlamıştı. Uzun süre götünde gidip
gelmem canını acıtmış gibiydi. Yeniden amına
girmem için mırıldandı ama onu dinlemeye niyetim yoktu. Bunun
için gelmiş, 60 Dolarımı almıştı. Ev
sahibi
bendim ve misafir umduğunu değil bulduğunu yemeliydi.
Bir posta
boşaldığımdan kendimi kontrol etmem
kolaylaşmış ve ikincisi için gereken süreyi
uzatmıştı. Maria'nın göt deliğine kimi zaman
hızlı kimi zaman yavaş hareketlerle yarağımı
sokup çıkartıyordum. Hızlandığım anlarda kasıklarım ve şişip sertleşen taşaklarım, yağlı, dolgun
göt yanaklarına ve kasıklarına çarptıkça şiddetli ve
tok 'Şap şap şap!' sesleri yatak odamın duvarlarında yankılanıyordu. Maria'nın göt deliğinin
sıkılığı gittikçe azalıyordu. Pozisyonu nedeniyle
büyük sarkık memeleri deli gibi sallanıp duruyordu.
Bir ara, "Lütfen
çıkart, çok acıdı!" dediğinde onu kıramadım ve
çıkardım yarağımı. Kara göt deliğinin
ağzı epey genişlemiş, açılmıştı. Kara deliğin içinde küçük, kırmızı bir et parçası
şişmiş ve ileri geri oynuyor gibiydi. Maria'nın götünde
basur vardı anlaşılan ve canı yanmıştı.
Yarağımın
boşta olmasından hoşlanmadım ve bir çırpıda
amına soktum. Dibine kadar giren yarağım Maria'nın
acılarını dindirmiş gibi sesini kesiverdi. Sıkıca
kavradığım göt yanaklarından destek alarak amına var gücümle pompalamaya, abanmaya başladım. Kasıklarım ve
taşaklarım etten bir duvara çarpıyordu, 'Şap şap
şap!' seslerinin melodileri iniltilerimin arasına
karışırken Maria başını arkaya atarak sakin ve yavaş olmamı istedi, ama sert ve otoriter bir tonda, "Shut up!"
dememle birlikte sesi kısıldı. Patron bendim ve o da emirlerime
uymak zorundaydı.
Amının
geniş ve derin deliğinden istediğim zevki alamıyordum bu
nedenle yeniden göt deliğine sokuverdim yarağımı. Maria
bundan hoşlanmışa benzemiyordu ama itiraz edecek halde değildi. Dakikalar boyu kendimi kontrol edip tutuyordum, artık
dizlerim ağmıştı. Maria'nın da itiraz ettiği
konulardan biri buydu, dizlerinin ve bacaklarının ağrıdığını
söyleyince, "Tamam!" diyerek çıktım götünden. Göt deliği eskisinden
de geniş ve açılmış haldeydi. Sütlü kahverengi tenine zıt bir halde koyu bir ton almış ve
kızarmıştı göt yanakları ile kasıkları.
Götünde ellerimin izi çıkmıştı.
Maria ayağa
kalkıp benden yana dönünce yüzünün de epey kızarıp
terlediğini gördüm. Yalvarırcasına, "Neden amımdan
sikmiyorsun?" deyince, "Götünden daha çok zevk alıyorum!" dedim. Dipleri terden sırılsıklam olan saçlarını geriye atarken,
"Seni anlamıyorum!" dedi. "Anlamana gerek yok, işini yap yeter!"
dediğimde şaşkın şaşkın baktı yüzüme.
Elinden tuttum ve
banyoya gelmesini istedim. Lavabodan tutunarak domalmasını söyledim.
Bacaklarını iki yana açıp lavabodan tutunarak domalırken
musluğun yanındaki sıvı sabunu gördü ve "Şunu
kullanır mısın, canım acıyor!" dedi. Kondom yarağıma büyük geldiğinden iyice kafasına doğru
sıyrılmıştı. Uğraşmaktansa çıkarıp
attım yere. Maria bunu gördü ancak sesini çıkartmadı. AIDS'in yaygın olduğu bir ülkede kondomsuz ilişkiye girecektim ama o
anda yaşadığım heyecanla (Atın ölümü arpadan olsun!)
dedim içimden. Maria'nın tadına kondomsuz, doğrudan bakmak
istiyordum.
Sıvı
sabundan elime bir miktar döküp yarağımı sıvazladım,
biraz da göt deliğinin ağzına döküp sağ orta
parmağımla yedirdim içine. Göt deliğinin içindeki basur memesini hissettim, Maria birden ıkınır gibi oldu, göt yanakları
sertleşti ama hemen sonra eski haline döndü. Sabunlu
yarağımı göt deliğine bastırdığımda çok
sürmedi köküne kadar girmesi. Kondom Maria'nın tadını tam olarak almama engel olmuştu, ilk anda bunu anladım ve hissettim. Zaten
Afrika'nın kondomları uzun olduğu kadar kalındı ve am
ya da göt yerine lastik bir manken sikiyormuşsun gibi hissettiriyordu.
Göt deliğinin
yakıcı sıcaklığını, etinin
yumuşaklığını iliklerime kadar hissettim. Derin bir
inilti dudaklarımdan dökülürken götünde ağır ağır
çalışmaya başladım. Tam karşımızdaki aynadan Maria'yı net şekilde görebiliyordum, o da beni görüyordu.
Canının yanmadığını anladım yüz ifadesinden.
Hatta keyif bile alıyor gibiydi. Kondomun fazladan verdiği
kalınlık gidince ve sabunun kayganlığı eklenince Maria rahata ermişti. Büyük memeleri yarak darbelerimle sallanıp duruyordu.
Ara sıra ellerimi uzatıp onları sıkıyordum. Maria ise
uzun kıvırcık saçlarını sağa sola savurup
duruyordu.
Hareketlerimi
birkaç kez hızlandırdım, banyonun fayans duvarları 'Şap
şap şap!' sesleri ile çınlarken Maria'nın yüz ifadesi
değişmedi, aynı rahatlığını koruyordu. Biraz
daha rahat hareket edebilmek için götünden çıktım ve köşede
duran küçük tabureyi sağ ayağımın altına gelecek şekilde koydum. Ayağımı tabureye atarken götüne girdim
yeniden. Daha güçlü ve hızlı hareketlerle götünü sikmeye
başladım. Maria'nın göt yanaklarında ve belinin
yağlı etlerinde denize atılan taşın etkisi gibi minik
dalgalar oluşuyor, iri memeleri ileri geri sallanıp duruyordu.
Kendimi uzun
zamandır tutuyor, kontrol ediyor olsam da artık yorulmuştum. Ter
içinde kalmıştım, kalp atışlarım epey
hızlanmıştı. Boşalmaya adım adım
yaklaşırken götüne var gücümle abanmaya, pompalamaya başladım. Maria'nın koca, kara götüne zımbalıyordum yarağımla.
Sıvı sabunun etkisiyle yarağım amında gidip
geliyormuş gibi rahat şekilde girip çıkıyordu götüne.
Sonunda daha fazla
dayanamadım ve götüne ikinci kez boşalmaya başladım. O
sıra ayağımın altındaki tabure kayınca düşer
gibi oldum, Maria'nın üzerine kapaklandım. Yarağım
taşaklarıma kadar götüne girmiş, çivi çakar gibi olmuştu bu nedenle. Maria'dan "ıhhh" diye bir inilti çıkarken ben kendimden
geçmiş halde hırıltılı sesler eşliğinde
boşalıyordum. İkinci boşalmam ilkinin aksine daha uzun
sürdü. Maria'nın götünde bir dakika kadar kaldıktan sonra çıkardım
yarağımı. Deliğin ağzı morla siyah arasında
bir renge bürünmüş, içinin kızıllığına
karışan krem rengi döllerim ağzından akıyordu.
Doğrulduğumda
Maria da yavaşça doğruldu. Önceki gibi terlemiş ve yüzü
kızarmıştı. Zenci de olsa kolayca belli oluyordu. Yine,
"Seni anlamıyorum!" dedi ve bir şey dememe kalmadan duşa kabinin içine girip suyu açtı. Yerdeki kondomu klozete atıp zor da olsa
işedim. Maria yıkanırken yanına geçtim. Belinden
sarılıp dudaklarından öptüm. "Harika bir kadınsın,
götün de harika!" dedim. Gönlünü almaya çalışan bu hareketlerime
olumlu yanıt verdi. Öpmeme karşılık verdi, üstümüzden akan
suyun altında uzun uzun öpüştük.
Birbirimizi
sabunlayıp yıkanmamıza yardım ettikten sonra yatağa
döndük. Saat ilerlemişti iyice. Sabah erkenden kalkıp işe gitmem gerekiyordu. Maria'da benim gibi yorulmuştu. Koyun koyuna büyük yatakta
sarıldık birbirimize. Ona Shavina konusunda ne yapmam
gerektiğini sordum. Shavina'yı yatağa atmak için yanıp
tutuşuyordum. Zaten ikinci postada sikerken zaman zaman gözümün önüne Shavina gelmiş, sanki onu sikiyormuşum gibi olmuştum. Onun ince uzun
bedenini kavradığımı, şişkin ve bir taş gibi
sert memelerini emdiğimi hayal etmiş, bakire olduğunu
umduğum amından ve belki Dayana'nınkinden bile dar olan göt
deliğinden siktiğimi düşünmüştüm.
Maria ne de olsa
Güney Afrikalı ve deneyimli bir kadındı. "Amacının ne
olduğunu göstermelisin, yalan söyleme sakın, yalancı bir
davranış içine girme. En başından ne istediğini bilen, kendine güvenen bir erkek olduğunu göstermen
çok önemli. Sonuçta zengin
bir erkeksin, seni reddedecek hali yok. Seninle olması her şekilde
onun için iyi olur, o da salak bir kız değildir herhalde!"
dediğinde güvenim yerine geldi. Ancak işin bir ucunda Shavina varken
diğer ucunda da Kwanele vardı. Beni onunla
tanıştırmıştı, üstelik eniştesiydi.
Aramızda bir problem olabilirdi bunu öğrendiği vakit.
Ancak
Maria'nın buna da cevabı vardı. "Hiç endişelenmene gerek
yok. Bence baldızının seninle olmasından çok hoşlanacaktır!" dediğinde derin bir iç çekip (İnşallah
öyledir!) dedim içimden. Bir süre daha havadan sudan konuştuktan sonra
uykuya daldık...
Uyandığımda
saat 07:00'e geliyordu. Maria sırtı bana dönük halde uyuyordu.
Dürttüm uyanması için. Yavaşça gözlerini açıp baktı. Sabah ereksiyonu yarağıma sihirli dokunuşunu yapmıştı.
Maria yanımdayken son bir kez sikip öyle göndermek istiyordum. Teklifimi
duyunca hiç sorun yapmayıp, "OK!" dedi. Sırtüstü uzanıp
bacaklarını açtı iki yana.
Doğrulup
bacaklarının arasında yerimi aldım.
Yarağımın kafasını am dudaklarına sürttüm daha da
sertleşmesi için. Sonunda istenen kıvama geldiğinde yavaşça
amına bastırdım. Kondom olmadığı için amına boşalmamam konusunda uyarıda bulundu Maria. Bacaklarını
dizlerinden bükerek havaya dikip geriye attı daha sonra. Memelerini
emerken amında ağır ağır çalışıyordum.
Geceki hızlı sikişmenin aksine yavaşça yapmam
Maria'nın da hoşuna gitmişti. Ellerini çıplak
sırtımda gezdiriyor, kulak memelerimi emiyor, boynumun etlerini
vakumluyordu. Ara ara hızlansam da yavaş hareketlerimle sikmeye devam
ettim. Havaya dikili bacaklarının sallanışları da
ayrı bir zevk veriyordu.
Sonunda
boşalacakken amından çıktım ve döllerimi amının
üzerine, etli dudaklarının etrafına boşalttım. Sütlü
çikolata teni krem rengi döllerimle birleşince karamelli pasta gibi
olmuştu. Yanına uzanıp onu kollarımın arasına
aldım. Birkaç dakika kendimize gelmek için öylece kaldıktan sonra banyoya geçtik. Kısa bir duşun ardından odaya
dönüp giyindik.
Takım elbisemle başka bir adam haline geldiğimi gören Maria, "Çok
yakışıklısın!" dedi gülümseyerek ve dudaklarımdan
öptü. Köfte dudaklarından son bir ısırık aldım, götünü
pantolonunun üstünden tokatladım.
Onu istediği
yerde indirirken ne zaman istersem arayabileceğini söyledi. Ayrıca
eğer istersem kendisiyle beraber başka bir kız da
getirebileceğini ekledi. Üçlü seksten bahsediyordu, kanım
kaynadı bu teklifine ama önce Shavina'nın tadına
bakmalıydım. "Olur, ararım!" diyerek ayrıldım
yanından...
[Davut]
|